30 Kasım 2008 Pazar

Armani ve Mercier


Uzun süredir, ilk kez son damlasına kadar kulladığım bir makyaj ürünüm olmamıştı ama kapatıcımı bitirdim. Daha önce Benefit marka kapatıcım bittikten sonra, forumlarda çok methini duyduğum Laura Mercier marka kapatıcıyı denemek istediğimi söylemiştim ya size, geçen hafta bu markayı barındıran Harvey Nichols mağazasına bu isteğimi gerçekleştirmek üzere gittim. Aklımda markanın Secret Camouflage adlı ürünü ve Giorgio Armani'den luminious silk foundation'ı denemek vardı.


Konuştuğum Laura Mercier görevlisi, benim istediğim ürünün daha çok yüzdeki kusurları kapatmak için olduğunu ve göz için ağır geleceğini söyleyerek Secret Concelearı önerdi ve uyguladı. Göz çevresini kurutmayan kremsi yapısı ve doğal rengi ile başarılı görünen bu ürünü aldım, uzun vade de izlenimlerimi yine sizinle paylaşırım.


Fondoteni tesadüfen orda bulunan ve Armani'nin baş makyörü olduğunu söyleyen adını şimdi hatırlayamadığım ( İsim hafızam süperdir ama para ödemekle meşgul olduğumdan dikkatimi veremedim) biri uyguladı, ince yapısı ve tenimle tam uyusan rengiyle fondotende de tam isabetli bir seçim yapmıştım, ayrıca Allure dergisinin 2008 yılı en iyi güzellik ürünü ödülü, Cosmopolitan ve Instyle en iyi güzellik ürünü ödüllerini elinde bulunduran bir ürün ne kadar kötü olabilirdi ki ? :)


Esas ihtiyaclarımı karşıladıktan sonra, ellerinde 1 adet kalan sınırlı üretim Python göz farı paletine ve dudak parlatıcılarına da bir göz attım. Python baştan çıkarıcı görünmesine rağmen, 194 tl lik fiyatını fazla bularak almadım ama her tene uyacak 21 numaralı dudak parlatıcılarını aldım, pek çok markadan üstün olduğunu söyleyebilirim. Öncelikle yapış yapış ve ağır değil, dudağınızda yokmuş gibi, parlaklığı ve rengi gündüz kullanım için çok uygun siddetle tavsiye edilir.


Yine Armani'den lip wax, yılbası göz paleti ve fondoten fırçası istek listesine eklendi, fırçayı ebayden bir araştırmayı düşünüyorum.




Aralık ayı, şenlik ayı



Yıl sonuna yaklaşırken, çeşitli markalar, farklı kampanyalarla karşımıza çıkıyorlar. Cumartesi günü İstinye Park'ta geçekleşen ama katılmadığım Mac Fun Day'den sonra , üzerinde Marc Jacobs'a olan hayranlığı ile bilinen, bu sayede isminin bir çantaya verilmesini ve markanın reklamlarına ilham kaynağı olan, bloggerların medar-ı iftiharı Bryanboy'a benzeyen bir model ile gerçekleştirilen foto çekiminin bulunduğu bu davetiye elime geçti. Marc by Marc Jacob's mağazasında Aralık ayı boyunca devam edecek bu etkinlikte, çekilen Polaroid fotografınız size hediye edilirken,fotograflarınız vitrini süsleyecek. Mağazaya ugramak için bir bahane olacak kadar iyi bir fikir olduğunu düşünmüyorum ama zaten benim için böyle bahanelere gerek yok :))

29 Kasım 2008 Cumartesi

Punk Cat



Bir rahatlık, bir boşvermişlik, bir adam sendeciliktir.. gidiyor, onceki postta duz botlar, bugun spor ayakkabı. Siz pek alışık değilsiniz beni böyle görmeye ama havalar o kadar gri ve yağmurlu ki, topuklu ayakkabılar bir süre bekleyebilir.

  • Tshirt,hırka: Zara
  • Pantolon, çanta: H&M
  • Ayakkabı: Asics Onitsuka Tiger
  • Sal:McQ
  • Mont: Miss Selfridge
  • Yüzük: Swatch

28 Kasım 2008 Cuma

Yeni işbirlikleri


Gun geçmiyor ki marka tasarımcı işbirliklerine yenileri eklenmesin. Alınan haberlere göre, Karl Lagerfeld, Stella McCartney, Roberto Cavalli, Victor&Rolf, Comme des Garcon'un sıralarını savmasıyla H&M'e koleksiyon yapma sırası İngiliz tasarımcı Matthew Williamson'a geldi. Pucci moda evinin eski tasarımcısı Williamson'ın koleksiyonu görücüye ilk kez 23 Nisan 2009'da çıkacak ve Mayıs'ta mağazalara dağılmış olacak. Romantik, uçarı ve renkli kıyafetlerin tasarımcısı, benim de ara ara kendime yakın bulduğum Williamson'un yaz sezonu için doğru bir tasarımcı olduğunu düşünüyorum.


Diğer bir işbirliği de bu işe iyi alışan Target ve McQ by Alexander McQueen'den geliyor. Alexander McQueen'in daha uygun fiyatlı ve genç markası McQ'dan Mart 2009'da satışa çıkması beklenen koleksiyonda en pahalı urun 129,99 dolardan satışa sunulacak ve ince kazaklar, skinny jeanlar,balon elbiseleri içerirken, siyah poplin trençkot, smokin ceketi, tek omuzlu colorblock elbisenin imza parçalar arasında olacağı gelen duyumlar arasında.


Farklı ve asi tarzı, eğlenceli grafik tshirtleri ile benim de çok beğendiğim markalar arasında olan McQ, eminim dolabımda bulunmasını isteyeceğim parçalar sunacaktır, unutmadan ekleyeyim McQueen'in bu koleksiyon için ilham kaynağı İngiliz rock grubu The Duke Spirit'in solisti Leila Moss.
Son olarak, resimdeki ayakkabılar koleksiyondan değil, bay Louboutin'den ;))

Amerika'daki arkadaşlarım!! Yeni görevleriniz için hazırlıklı olun :)))

Racked

Yine mi kırmızı?





Havalar soğudu, paltolar dolabın kuytu köşelerinden çıkıp hayatımıza girdiler. Bu kemerli hırka da kalın giysilerimin arasındaydı, giydim baktım kemeri yok, aramaya üsendim, kemerlerimden birini taktım. Hem kıyafete renk geldi, hem farklı oldu:
  • Palto,çanta,kolye ve kupeler: H&M ( Palto ve çanta sevgilinin hediyesidir ;))

  • Hırka: Mango

  • Tshirt, kemer ve jean: Topshop

  • Botlar: Yerel bir marka Amsterdam'dan

  • Eldiven : Evans

Kendime not: Uzun deri eldiven alınacak!!!

27 Kasım 2008 Perşembe

Fashion & Fantasy






Bu kapağı o kadar beğendim ki, buraya koymadan edemeyeceğim.Bahsettiğim kapak Vogue UK Aralık sayısı, kapak kızımız yine Kate Moss. Bir önceki Vogue UK kapağı geçtiğimiz Ekim ayıydı ve bu onun 26. Vogue kapağı. Moda ve fantazi konulu bu sayıda Kate, bahar 2007 sezonundan Dior Haute Couture by John Galliano, krem rengi ipek-tül bir elbise ile adeta bulutların üzerine uzanmış bir melek gibi. Kapak 3 parça katlamalı ve üzerinde Kate Moss'dan alıntı "fashion is my passion " cümlesi yer alıyor, görür görmez vurulduğum kapağa bakıp aynen Kate deyip, hemen aldım. Bu kadının üzerimizdeki gücünden emin olan Vogue tabiki bu fırsatı hiç kaçırmıyor ve onu sıklıkla kapak yapmaya devam ediyor, böyle kapaklar görmeye devam edeceksek benim için mahsuru yok :).
TFS

Gucci Women's Cruise 09





Cruise koleksiyonları aslında canımı sıkar çünkü kuzey yarım kürede kış hüküm sürerken güney yarım küreye tatile gidebilecek kadar tuzu kuru insanlar için çıkartılan ara koleksiyonlardır ve genellikle de esas koleksiyonlara kıyasla zorlama olurlar . Mail kutuma gelen Gucci Cruise 2009 koleksiyonuna göz attığımda, kış koleksiyonuna benzeyen bohem ve folklorik havanın hala devam ettiğini gördüm. Uzun ve kısa uçusan elbiselerin, pantolon ve ceketlerin yer aldığı koleksiyon krem, kahve tonları ve beyazı da içeriyor. Ben en çok, kendi dolabımda da bolca yer verdiğim kısa elbiseleri beğendim ve onları ucu bucağı olmayan istiyorum listeme ekliyorum :) .


Michael Jackson: The King of Pop












Arkadaşımla yağmur çamur dinlemeden, başka bir post konusu olacak kapatıcı ve fondoten alışverişi yapmak için Harvey Nichols'ın yolunu tuttuk. Çeşitli uygulamalar sonrasında zaten aklımda olan ürünleri alıp çıktık, sushileri mideye indirdikten sonra, bugünün ne giydim bölümü için fotograf cektik, bunu yaparken de bayağı eğlendik. Çok sevdiğim Michael Jackson'dan da izler tasıyan fotograflarda beni Chanel vitrinine ve özellikle siyah classic flap çantaya salyalarımı akıtırken göreceksiniz, çünkü quilted Chanel çanta özellikle 2,55 modeli benim "all time favorites" listemin ikinci sırasındadır diyebilirim:
  • Ceket: Sisley

  • Etek ve botlar: Zara

  • Gömlek: H&M

  • Çanta: Longchamp

  • Şapka: Benetton (Bana uyan şapka bulmakla ilgili süre gelen bir problemim var, anlaşılan standartlardan daha küçük bir kafaya sahibim, kafama tam oturan şapkalarımdan biri de bu, o yüzden seviyorum)

Lego brightens the boring old fashion show


Bu sabah bir arkadaşımdan gelen bu link günümü aydınlattı diyebilirim, o yüzden sizin de görmenizi istiyorum. Bu defile bildiğiniz defilelerden değil, bildiğimiz ultra ince modeller, belli şekilde mikslenmiş elekronik müzik, aynı ışıklandırma, bunların hiç biri yok. Abartılı tarzı ile bu blogta pek kabul görmeyecek Jean-Charles de Castelbajac( En son onu MTV Avrupa müzik ödüllerinde Katy Perry'nin bu elbisesi ile hatırlıyoruz) bu çok şeker S/S 09 şovu ile kaderini değiştiriyor. Inanmayacaksınız ama US Vogue'un şirret editörü Anna Wintour bile var :)))


İyi seyirler!!!

26 Kasım 2008 Çarşamba

Ashley Olsen ve Mango




İkisini pek bağdaştıramadınız biliyorum ama 20 Kasım'da açılan New York Mango mağazasının açılışına Ashley Olsen Penelope & Monica Cruz for Mango Limited Edition koleksiyonundan bir elbise ile katılınca artık bunun aksini düşünmek farz oldu. Ashley'nin tarzını yansıtan, drapeli, oversized elbise, YSL Tribute Two Platform ( Ah bu Tribute serileri !!) ayakkabılarla birleşince ortaya, minimal, modern ve hoş bir görüntü çıkmış. Sitede belden kemerle kullanılan bu elbisenin Ashley Olsen versiyonunu daha çok beğendim, sanırım 2 beden falan büyük alınca aynı etkiyi yakalamak mümkün olur, şimdi doğru bir süredir bir şey bulamadığım Mango'ya, eğer bu elbise var ise ve düşündüğüm gibi durursa bu durum değişebilir :)
TFS,Mangoshop

Sıradan bir gün






Bir önceki grafik ve kıyafetten sonra bugunku sıradan ve yavan gelecektir ama her gün aynı havada olamıyorum :):
  • Hırka ve Jean: Zara

  • Tshirt: Ginatricot

  • Şal: İsveç'ten hediye

  • Çizme: Vintage ebay

  • Parka: H&M

  • Çanta: Marc Jacobs

24 Kasım 2008 Pazartesi

Kırmızı bere









Bugun takıp takıştırma günü, Vogue editoryallerinin birinde gorup beğendiğim inci, gümüş zincir karısımını denedim. Çekimlerde sahte ve gerçek çeşitli renk ve boyutlarda genelde krem ve beyaz inciler,yine farklı tiplerdeki gümüş zincirlerle karıştırılmış, bu sezonun abartılı görünümlerine bir alternatif oluşturulmuştu. Ben de bilinen tonlarda inciler yerine elimde olan, grileri kullandım ancak iki çesidin de dozunun daha çok arttırılması lazımdı diye dusunuyorum, başka zincir arayışlarına girmeliyim, o da yetmedi kafama da kırmızı bere taktım, amaç renk olsun:

  • Elbise ve ayakkabı: Topshop

  • Ceket : Zara

  • Bere: Zara kids

  • Kolyeler: Topshop, Accessorize, Agatha

  • Çanta: Marc Jacobs

p.s: Larien, kısa saçlılar için bere kullanımına örnek olabilir mi? :)

Gift(ed)







Ekim ayı wishlistimde bulunan Anya Hindmarch for Target clutch'ı hatırladınız mı? Hah, iste o artık benim :) Hayatının bir kısmını New York'ta yaşayarak geçiren sevgili arkadaşıma verdiğim sipariş sonrasında eşi de olaya dahil olarak beni bu koleksiyondan 2 adet çanta sahibi yaptılar, kendilerine çok teşekkür ediyorum. Çantalar gelmeden önce, kaliteleri ve acaba severek kullanabilecek miyim konusunda haklı suphelerim vardı. Piton baskılı patent medium tote, genelde kullandığım çantalardan biraz daha küçük,tokasında Anya'nın alamet-i farikası, fiyonk ve küçük bir for Target yazısı varken, clutch'da bu yazı daha büyük, 20 usd gibi uygun fiyatları göze alındığında çantaların kalitesi gayet iyi, patent çanta arayışımın sonu olabilirler. Anya Hindmarch'ı dünyaya tanıtan I'm not a plastic bag, bu çantalara ulaşmamı sağlayan arkadasımın geçen kış kabusu olmuştu, zira kendisini yağmur çamur demeden bu çanta için sıraya girmeye zorlamıştım, onun için özür diliyorum :)Kendisi artık o gunlerin hatırına mı, bana karsı hissettiği mahcubiyetten mi, yoksa artık sıranın olmamasından mı kaynaklı rahatlıktan mı bilinmez, blogumun 1. yıldonumu hediyesi olarak bana bir de I'm not a plastic bag getirmiş :)) Biraz geç olmakla beraber, bu çantayı doğru amaçlarla kullanacağımdan emin olabilirsiniz,tekrar teşekkürler.

Bu postun diğer bir hediyesi de hayatımda bir ilk olarak sanal ortamda tanısıp, gorustuğum Shopkolik'den geldi. Cuma günü Cadde'de gerçeklesen, benim elimi kolumu sallayıp gittiğim buluşmaya, Shopkolik, Ebru adlı bir arkadasının tasarımını yaptığı, takılarımın duzenlenmesine çözüm olacak çok şeker bir hediye ile gelerek beni mahcup etti, bunla yetindiğini dusunuyorsanız bitmedi, bir de Victoria's Secret'tan burda resmi olmayan,kırmızı kocaman dudaklı ambalajı bulunan bir dudak parlatıcısı getirmiş, her ikisine de burada çok teşekkür etmek isterim.(Yeni objemiz evimizin kedileri tarafından da test edip onaylandı :) ) Eğer sizin de böyle dekoratif bir çözüme ihtiyacınız var ise ebru@balkas.org'dan, tasarımcısıyla bağlantıya geçebilirsiniz.

It's good to be me :)))

20 Kasım 2008 Perşembe

Instyle yazarları da cadıyı okuyor




Instyle dergisini her ay başı alır, okunması kolay ve eğlenceli bir dergi olduğu için genelde kısa sürede bitiririm. Bu ayda rutin olarak aldığımda "The Look" sayfasının konuğunun Burberry olduğunu görüp sevinerek okumaya başladım. Satırlar ilerledikçe bu yazı bana bir tanıdık gelmeye başladı, dikkatle baktığımda benim 13 Eylül'deki aynı konudaki yazımla ciddi benzerlikler olduğunu gördüm. Yazının başı ve sonu benim yazımın neredeyse aynısı idi, bu kadar benzerlik tesadüf olamazdı. Haklarını yemeyeyim bazı farklarda vardı tabi ki, Christopher Bailey'nin Burberry'e geliş oykusu araya sıkıştırılmış, yazarımız dikkatli davranıp benim kahve ve toprak tonları diye dalgaya düşüp yaptığım yanlışı, haklı olarak kahve kelimesini çıkartarak doğru olarak yazmıştı.. gibi.

Kendi haline bir insan olarak bu yaklaşım beni hayrete düsürüp, Instyle dergisi yazarları ile ilgili kafamda ciddi soru isaretleri yarattı, bir moda blogu sahibi olarak normalinin tersi olması gerekmez miydi diye düşündüm. Bu olay konusunda ben mi fazla evhamlıyım yoksa iki yazı arasındaki benzerliği siz de görüyor musunuz?

19 Kasım 2008 Çarşamba

Pixie'nin soruları

Resim altı(Üst sıra) : Chloé , McQ, Moschino , Topshop

Alt sıra : River Island,Dorothy Perkins,Burberry,DKNY,Marc by Marc Jacobs














Başlamış olduğum cadıya sorun bölümü, sizden gördüğü ilgi sayesinde sanırım devamlı olacak. Daha Larien'in cevabını henuz vermişken Pixie bugün bizlere iki soru yoneltmiş, ben sorulara dokunmadan onun ağzından buraya aktarıyorum:


1.Metrocity Dorothy Perkins'te güzel topuklu ayakkabı çeşitleri oluyor ama diğer mağazalarda göremedim (Avrupa yakası için konuşuyorum), Karşı tarafta var mıdır bu ayakkabılardan? Bilen? Gören?

2.Birkaç senedir tam içime sinen siyah, klasik, diz hizasında, düzgün kesimli ama sıradan olmayan, kumaşı uyduruk olmayan! bir palto bulamadım.. Zara'dan 2 model gördüm ama ehhh yanii... Sizden tavsiyeler efendimmm? :)



Benim ilk soruya vereceğim cevabın çok yardımı olamayacak. Avrupa yakasında Cevahir AVM ve Nişantası'na bakmışsın anladığım kadarıyla Suadiye ve Ümraniye'deki Topshop (0 216 5251111) mağazalarında Dorothy Perkins ürünleri var mı emin değilim, bilenler konuya bir el atsın lütfen :)


Diğer soruya gelince; aradığın palto, her zaman giyebileceğin, uzun süre giyeceğin için de seveceğin bir şey olmalı ve bazen sıkıcı olmayan klasik parçaları bulmakta gerçekten zorluk çekildiği doğru. Benim de siyah palto ile ilgili geçen kış basıma gelen bir şeyi aktarmak istiyorum, Nişantası'nda Akkavak sokakta Evici diye bir mağaza vardı (Simdi kapandı :( ), bazı yabancı markaların sezon sonu ürünlerini uygun fiyata satıyordu, ben de çok güzel siyah balon kollu ve acaip sevimli Marc by Marc Jacobs bir palto beğendim fiyatı 350 tl civarındaydı, bana da cuk oldu ve çok yakıştı. Ben düşüneyim dedim çıktım ama paltoyu aklımdan çıkartamadım, bir hafta sonra gittiğimde, palto tabi ki yoktu, hala kendime kızıp üzülürüm, aradığım siyah palto oydu muhtemelen. Kendimden bahsetmeyi kesersem, Türkiye'de satılıpta, resmini post edebileceğim çok seçenek bulamadım doğrusu, ancak buraya gonderen yabancı websiteleri ve burda satılıp, bulma ihtimalin olan markalardan seçtiğim parçaları post edip seçenekleri genişlettim. Bu aralar indirimler de başladığı için, kriz ortamını da göz önüne alırsak cazip fiyat ve koşullarda bildiğimiz uygun fiyatlı markaların dışında, biraz farkla daha kaliteli markalara da eğer imkanın varsa yatırım yapabilirsin kanısındayım, ciddi bir dolaşmak lazım :)


Senin aradığın özelliklerde, birilerinin ustunde veya unlu markaların defilelerinde gorup hoşuma gidenleri de hem fikir vermesi için hem de görsel olarak içeriği zenginleştirmesi için ekledim.


Bunlara ek olarak, toplu resimdeki Topshop military siyah olanın grisini giymiştim, güzel duruyor, tavsiye ederim. Ayrıca, mağazaları dolaştığımda hoşuma giden bir parça görürsem sana haber veririm diye düşünüyorum. Benden bu kadar, evet kızlar, sizlerin de aklında kalan bu tarz paltoları satan bildiğiniz bir yer var mı?




TFS,Sartorialist,Topshop,Netaporter,Shopbop

Asırı doz H&M'in görünüşünüz üzerindeki etkileri




Renklendim ben, hatta çizgili ve kareliyi karıştırdım,öyle geldi içimden. Evdeki, aldığım elbisenin renkleri ortaya çıkmıyor böyle dedi, çok bilmiş :) Bugün aranızdan da beğenmeyenler çıkacaktır eminim, eeww bu desenler olmuş mu, neeaa burnu acık bot mu ööğğkkk, istediğinizi diyebilirsiniz, bunlar benim seçimlerim, siz öyle giymezsiniz ;) :
  • Elbise, sal ve çanta: H&M ( Bugun yine zıvanadan çıkmışım :) )


  • Botlar: Zara (Yeni)


18 Kasım 2008 Salı

Ve nacizane önerilerim












Biraz geç kalsam da, bana kendini yakın görüp, fikir sorarak beni ihya eden Larien için araştırıp bir şeyler buldum. Tam olarak zevklerinden emin olmamakla beraber, genelde benim de giyebileceğim, spor, şık, renkli, minimal,yazlık,kışlık .. vb gibi kombinasyonları bir araya getirdim. Kimilerinde renkler ve materyaller bire bir tutmasa da, elinde olanlar için fikir verebileceğini düşünüyorum, maksat hayal gücünü harekete geçirsin. Örneğin, Ashley Olsen'ın bej rengi bilekte biten botlu kıyafetini ben hem siyah hem de yılan derisi clutch ile kullanmaya uygun bulurken, Natasha Poly ve Eugina Volodina'nın Calvin Klein partisine giydikleri gibi sade ve şık elbiseleri her 3 clutch için de uygun buldum.. gibi.

Clutchlar için seçenekler bulduğum kadar, gorulduğu üzere konyak rengi büyük çantası için de fotograflar buldum, seçtiklerim genelde dar ve sade siluetlerden olusuyor ki, çantanın büyüklüğünü dengelesin.

Son olarak sevgili Larien; tekrar doğum gününü kutlar, akşam çok eğlenmeni dilerim. x

p.s: Bere yazısını unutmadım, yeni görevlerimi bekliyorum :)))))))))
TFS,Sartorialist,amlul,polyvore

17 Kasım 2008 Pazartesi

Larien'in soruları









Yine Larien'in önerdiği üzere ( Larien, beni çalıştırmak için bu blogu okuyor, daha kısa saçlılar için bere önerilerini yazacağım :)), dolabınızda bulunan ama nasıl kullanacağınızla ilgili kafanızda soru işaretleri olan parçaların kombinlenmesi konusuna hep beraber çözüm üretme önerisi benim de kafama yattı ve Larien konuyu ortaya atan olduğu için, denek olmayı da kabul ederek bana bazı fotograflar gonderdi.


Sorular söyle:

1. Annesinin sırlar dolabında bulduğu fotografta görünen 3 clutch, demode mi ? Nasıl kullanmalı?


2. Yurtdışı seyahatleri için el bagajı olarak kullandığı çanta günlük kullanım için uygun mu yoksa büyük mü?


Ben bu konuyu haftasonu yazacaktım ama laptopu ofiste bırakınca, bir daha dönemedim ofise. Bu postta yorumlarımı yapıp, daha sonra başka bir postta bulabildiğim resimlerle yardımcı olmayı düşünüyorum, bu sırada tabi ki diğer okuyucular da, yorum yapmaktan çekinmesinler.
Öncelikle belirtmem gerekir ki, clutchlar çok güzel Larien, demode olması söz konusu değil, muhtemelen 80'li yıllardan kalmışlar, vintage değeri var, kullanılan materyal( Krokodil baskı), görünümleri gayet güzel. Benim de kullanmaktan keyif aldığım bir kaç tane zarf seklinde el cantam var, keşke benim annemin dolabından da ara sıra böyle süprizler çıksa :) Yılan derisi baskılıya gelince, belki içlerinde en fazla özellikli olan o, gerçekten beğendim, ben hepsini kullanırdım.
Neyle kombinlenebileceğine gelince, renkleri her şeyle kullanılmaya gayet uygun, o konuda bir sorun yasayacağını sanmıyorum, yalnız gunduz kullanmak için çok pratik olmayabilirler, fazla bir şey tasımayacağın akşam gezmeleri, onlar için daha uygun olacaktır, hayır ben zaten az şey tasırım dersen, tabi ki gunduz de kullanabilirsin. Yılan derisi olan daha monokrom renklerle iyi gidecektir, zaten iddialı bir görünümü olduğu için, desenli veya baskın renkler, çantanın yeterince on plana çıkmasını engelleyecek ve görünümün goz yoracaktır.
2. sorunun cevabına gelirsek, büyük çantaları seven biri olarak, doktor çantası tipinde olan bu çantayı ve rengini beğenmekle beraber, günlük hayatta kullanmak için biraz büyük olduğu kanaatindeyim, içini doldurmak zor olabilir, doldurmak zor olmasa da taşımak kolay olmayacaktır. Yine de sana önerim bir gun çok volumlu ve kat kat olmayan, sade ve spor kıyafetlerle bir kombinleyip duruma bakman, rahat edersen kullanmaya devam etmendir.
Bu post belki de bloga yeni bir boyut kazandıracak ve baska sorular olursa "cadıya sorun" gibi bir etiketle devam edilmesine on ayak olacaktır, once Larien'e sonra da yorumları ile konuya katkıda bulunacak herkese şimdiden teşekkürler.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...