Markalar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Markalar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

29 Temmuz 2010 Perşembe

Jean D'art by Ozlem Suer

Dun akşam sıkıcı bir iş gununun ardından, bir süredir kulağımıza çalınan Ozlem Suer ve pek çok unlu jean markasına denim kumaşı sağlayan Bossa'nın iş birliği ile oluşan bir koleksiyonu yakından inceledik. İsmi Jean D'art.  Nişantaşı'ında bir vaha sayılabilecek Ozlem Suer House'da gerçekleştirilen tanıtımda, dolaplarımızın vazgeçilmezi jeanler bu sefer Özlem Süer'in penceresinden yorumlanmış. 25 parçadan oluşan koleksiyonda, farklı yıkamada elbiseler, çok hafif kumaşlardan salvar tarzı ve dar kesim pantolonlar, yüksek belli şortlar, yelekler bulunuyor. Her birinden sınırlı sayıda üretilen parçalar, sadece ve sadece tasarımcının kendi atölye butiğinde satılacak.

After boring office hours, yesterday evening we had a chance to view a new collaboration between Ozlem Suer and very well known denim fabric producer Bossa, which we have been hearing about quiet some time. Event was at Ozlem Suer House which could be considered as an oasis in Nisantası. This time the denim was interpreted by Ozlem Suer and 25 pieces of collection was consisted of dresses with different washes, very light weight harem and snugfit trousers, high waisted shorts and vests.Every piece was limited edition and only can be found at Ozlem Suer's atelier boutique.



Ziyaretim sırasında sevgili Bayanmor bana oldukça yardımcı oldu, teşekkürler :) / During my visit dear Bayanmor was helped me a lot, thanks :)



Mavi macaronların cazibesine Iconjane de kapıldı. / Iconjane was enchanted by the blue macaroons.



Elbisemle uyumlu makaronlar, hmm hem stil sahibi, hem de leziz :) / Macaroons were complimenting my blue dress they were both stylish and yummy :)


Konuklara jean şort ve kemer hediye edildi / The guests were given either jean shorts or belts as presents.



Elbise / Dress: Atmosphere
Ayakkabı /Shoes: Aldo
Çanta / Clutch: Vintage YSL
Bileklik(Yeni) ve yüzükler / Cuff (New) and rings: H&M

1 Haziran 2010 Salı

Pink or yellow?


Freshtival'in sarı çiçeklerine nazire yapan pembe çiçeğim ve kışın aldığım sandaletlerimle işte benim festival kıyafetim:

My  flower on my hair looks like Freshtival's yellow flowers but in pink. Here is my festival outfit with my new flats that I bought in winter:


Tulum/Playsuit: Marc by Marc Jacobs
Çanta ve sandaletler / Bag and flats: Topshop
Gözlük / Sunnies: Urban Outfitters
Çiçek / Flower: Accessorize

17 Mayıs 2010 Pazartesi

Coach loves bloggers

Amerika'nın çanta ve aksesuarlarıyla ünlü markası Coach  New York ve L.A'den önde gelen  4 stil blogu yazarı ile yaptığı sınırlı sayıda çanta koleksiyonu ile, blog yazarlarıyla yapılan iş birliklerine bir yenisini daha ekledi.  What's your reality anyway'den Krystal Simpson, Karla's closet tan Karla Deras, The Glamourai'den Kelly Framel ve Cupcakes and Cashmere'den Emily Schuman'ın kendi tarzlarını yansıtan bu çantalar 19 Mayıs günü Coach'un sitesinden ön satışta olacak. Karla'nın Mulberry etkileşimli, el çantası da olarak kullanılabilen çantası ve Kelly'nin gri büzgülü çantası 398 dolar iken, diğerleri 498 dolar. Forumlardaki geri
dönüşlere bakılınca, uçuk pembe çantanın diğerlerine göre daha fazla beğenildiği göze çarparken, hippi tarzına daha yakın olanlar Krystal'ın püsküllü çantasına göz kırpıyorlar. Ben blog yazarlarının kitlesini göze önüne alarak, koleksiyonun fiyatlarının Coach seviyesinden biraz daha düşük tutulmasının ürünlere ulaşım  açısından daha faydalı olabileceği görüşünü benimsiyor ve sizlere soruyorum, siz tarzını beğendiğiniz blog yazarlarının tasarımı her hangi bir şeyi alır mıydınız?

Another blogger-brand collaboration comes from Coach, they choose 4 bloggers to design limited edition bags which will debut on 19th May at the Coach's website. The bloggers are What's your reality anyway's Krystal Simpson, Karla's closet's Karla Deras, The Glamourai's Kelly Framel ve Cupcakes and Cashmere's  Emily Schuman. From forum feedbacks, I observe that pink bag is quiet loved but hippi-esque bag of Krystal is also another favorite. ( Both 498 usd , the other two is 398 usd) . I thought the prices could be a tad lower than Coach's regular price range but I wonder if you'd buy any item that degined by your favorite blogger?
 






refinery29

7 Mayıs 2010 Cuma

Garance Doré'nin objektifinden Club Monaco


Amerika'nın orta halli markalarından Club Monaco 'yu duymadıysanız, sonbahar 2010 kampanyalarında bayan Sartorialist Garance Doré ile yaptıkları iş birliğinden doğan lookbooklarına bakarken durumu telafi edebilirsiniz. Brydie Bell, Teen Vogue'dan Laurel Pantin.. gibi gerçek insanlarla yapılan çekimler, benim gibi Garance'nin işlerini sevenler ve önümüzdeki sonbahar trendleri hakkında bilgi isteyenler için ipucu niteliğinde. Genelden çok farklı şeyler sunmasa da, deri şortların, askeri akımın, çizgililerin, kemer istilasının, desenleri karıştırmanın, erkekler de bile paça kıvırmanın hala gündemde olacağı bir güz mevsimi bizi bekliyor.

Club Monaco collaborated with  Garance Doré  aka Mrs Sartorialist, for their fall 2010 lookbook. The models were the real people like Brydie Bell, Teen Vogue's Laural Pantin and it was a great source for us who likes Garance's work and wonder what will be fall fashion look like. The photos are nor offering something unusual but it's very obvious that leather shorts, army look, stripes, mixing patterns, folded pants even on men will  still be hot next autumn.



Refinery29

5 Mayıs 2010 Çarşamba

Different aspects of life, blue flowers


Bugün işe gitmedim  ve çok gezdim. Hakan Yıldırım'ın Koton için yaptığı koleksiyondan satışa çıkan ilk parçaları görenlerden biri oldum, Bebek'te Styleboom ve Koray Caner'le yemek yedim, sonrasında sonuçsuz bir pasaport uzatma girişiminde bulundum ve kös kös eve döndüm. Bir telefon geldi, Iconjane'le Den'de akşamüstü keyfi yaptım ve Teşvikiye'nin yenisi  aksesuar mağazası Zeckié'nin açılışına gittim. Hepsi detaylı olarak burada olacaklar  ama önce geçen cumaya bir dönelim, Ulus 29'da yenilen akşam yemeğinde ne giydiğime bakalım ama benim bazı fotolardaki gereksiz hareketlerimden dolayı hafiften astarımın gözükmesini umursamayalım :)

I didn't go to work today and wandered a lot. I was one of the lucky people to take a glance at Hakan Yıldırım's (Hakaan) collection for Koton, later had dinner with my two fellow bloggers Styleboom and Koray Caner. When I went home, Iconjane called and we met for some drinks at Den Cafe, followed by a new store opening of Zeckié which is a accessory brand. I'll post all the details later, now let's  take a look what I wore to a dinner at Ulus29 on Friday and please don't bother of my dress' lining to be seen.


Elbise / Dress: H&M
Ceket / Jacket: Zara
Ayakkabı /Shoes: Dolce&Gabbana
Bileklikler /Bracelets: Marc by Marc Jacobs
Çanta /Bag: Vintage YSL
Broş /Pin: Accessorize

3 Mayıs 2010 Pazartesi

Jeremy Scott x Adidas Originals for Originals and for me

Marka tasarımcı birliktelikleri genellikle ilgimi çekerken, Jeremy Scott tasarımlarına çok bayılmayan birisi olarak Adidas original ile yaptığı iş birliğine çok ilgi göstermedim ancak son zamanlardaki bol starlı reklamlarındaki Pilooski editli "Can't there be love" şarkısının  (Beggin' kadar sevmesem de) olur olmaz zamanlarda yüksek sesle söylediğimi biliyorum. Bu koleksiyona ilgimi ve buradaki postu hakeden ise bahsettiğim işbirliğinin ürünü yaz 2010 koleksiyonuna ait 2 parça ki :

I generally interested in brand-designer collaborations but I didn't pay much attention to Jeremy Scott x Adidas originals because I'm not a big fan of his work. However, I mostly found myself singing Pilooski edit of  "Can't there be love "loudly which is from their latest tv commercials with a lot of stars. Today I saw 2 pieces that were drawn my attention from the S/S 2010 apparel collection  and got themself this post:

Jeremy Scott for adidas Originals Ruff Jacket : Militer tarz  bando işlemeleri, orijinal eşofman üstü ve smokin ceketinin güzel bir harmanı, ister bandaj eteklerle giy, ister dar jeanlerle, ister taytların en yakın arkadaşı yap sonuç kayda değer olacağa benziyor.

This jacket is a great mixture of military band jacket, original track jacket and tuxedo jacket.One can wear it with bandage skirts, skinny jeans or pairing it with leggings, it seems the result will always  be recognisable.


Originals by Originals Torero SS TT Jacket by Jeremy Scott : Koleksiyondan diğer bir parça olan bu siyah ceket, matadorların ceketlerinden esinlenilmiş, büyük omuz vatkaları, işlemeleri, püskülleri ile gece bile giyilebilecek farklı ve şık bir yorum  olmuş.

Another jacket from the collection is a marrige between matador's jacket and original tracksuit, it's even wearable at night with the big shoulder pads, embroidery and tassels.

Bu iki parçayı beğenmeme karşılık dudak uçuklatan fiyatları ( Özellikle 2. yi burada 599 Euro olarak gördüm) ve muhtemelen bizim şehrimize uğramayacak parçalar olacakları için şimdilik belli ki sadece düşüncelerimde kalacaklar.

These two nice pieces mostly will stay as another wishlist items since they're rather expensive and those kind of star pieces will never make a journey to our country.

Nitrolicious

30 Mart 2010 Salı

Walking into the sun

Merhabalar! Pazartesi günü haftaya hızlı bir giriş yapınca, aslında dün koymak istediğim hafta sonu postu bugüne kaldı, hava hala kapalı dolayısı ile bugün de güneşe ihtiyacımız var, belki bu fotoğraflar bize biraz onu sağlar.

Hello! I supposed to post this yesterday but it was a busy Monday, it's still dark outside so maybe you can find the sunshine you need in my photos.

Biraz hafta sonundan bahsedelim. Cumartesi günü kardiyo niyetine biraz mağaza dolaştım. Nişantaşı'ndaki Uterqüe, Inditex grubunun aksesuar markası, açılmış ,doğal tonlar bu mağazayı da etkisi altına almış, takıları, özellikle bazı çanta ve bileklikleri çok güzel, mağazada uygun fiyatlı küpe gibi parçalar olsa da benim beğendiklerim genelde 195 tl civarındaydı, sanırım ulaşılabilir lüksün maliyeti bu :).  Mango'da şimdilik sezonun en beğendiğim parçalarından olan militer, arkası uzun ceketi görüyorum. Altın düğmeleri, kalınca kumaşı ve rengi ile yakından da hoşuma gidiyor ancak ay sonu olması ve 189tl.lik fiyatı beni durduruyor, acıkıyoruz. Nerede, ne yesek sorusu beynimizde dolaşırken ben "Bunk "diyorum, o ne diyor arkadaşım, yaklaşık 3 aydır önünden geçip, denemek istediğim bir yer diyorum ve onu tutup Güzelbahçe sokağa getiriyorum.  Dekorasyonu modern, renkli ve iç açıcı arkada sürpriz bir bahçesi var, somonlu sandviç ve Antakya peyniri ile yapılan bir salata paylaşmaya karar veriyoruz, siparişleri beklerken mutfak ile arka salon arasında bulunan çeşitli mutfak eşyalarından, Bodrum mandalinası reçeline kadar  farklı şeyler bulabileceğiniz küçük bölüme bakıyoruz ve pek çok şeyi beğeniyoruz. Yemekler geliyor, somonda cimri davranmamaları ve lezzet oldukça hoş ama neden burası bu kadar boş? Biz oradan memnun çıkarken ben bu yeri diğerleri de denemeli diyorum ve bu yazının ilk temelleri orada atılıyor. Akşam sakin geçiyor, Tropik Fırtına filminin son 20 dakikasında falan uyuyorum, tüh!

I did some windows shoping for cardio purposes on Saturday. A new Uterque shop has been opened in Nisantası, the natural hues were captured this store,too. I like some cuffs and bags but they weren't budget friendly much, I think this is price of affordable luxury :) Later, I've been to Mango and saw my favorite jacket upclose. It looks nice with pretty thick fabric, nice colour with gold buttons but it is the end of the month so I had to leave it at the store. We were hungry and decided to try a new place called Bunk . The decoration is soft and modern with a surprise garden at the back. You can buy things from homemade jams to kitchen utensils which we liked  a lot. We shared salmon sandwich and a salad and enjoyed the whole experience but it was quite sad the place was  nearly empty when we were there so if you'd had a chance, please go and try!



Saatler ileri alınıyor ve Pazar oluyor, komşumuzun F1 sevgisi ile saat 09.00 civarı uyanıyoruz. Dolap tam takır, zaten bende de kendimi bir deniz kenarına atma isteği var.Arabaya atlayıp sahil bizi nereye götürürse diyoruz, Rumelihisarı civarına yaklaşırken trafik bizi bezdiriyor, hadi geri dönelim diyoruz, arabayı Arnavutköy'e bırakıp Bebek'e kadar yürüyoruz Kırıntı pazar kahvaltısı için uygun görünüyor, güneş tepede ve biraz sıcak, biz fazla oyalanmıyoruz kahvaltımızı bitirip doğru parka.  Biraz fotoğraf çekip, arabaya yürürken dondurma alıyoruz, hava bulutlanmaya başlıyor.  Ben D.'yi arıyorum, onunla mini bir Taksim turu yapıyoruz, cadıpazarı için renkli bandaj eteklerden bakıyorum ama istediğim renk ve bedenleri bulmak ne mümkün, zaten deli gibi bir yağmur başlıyor, Den'e gidip bir şeyler atıştırıyoruz, sonra D&R'a uğrayıp Vogue TR'nin 2. sayısını ve Glamour İngiltere dergisi alıp, neredeyse bitmek üzere olan hafta sonunu, eve giderek noktalıyorum.

On Sunday, our neighbour woke us up around 09.00 with the noise of F1 racing cars, he was watching the race live on TV. The fridge was quite empty and I wanted to go to the seaside so we jumped to the car and drove where the road takes us. However we have to stop around Rumelihisarı because of the traffic, we decided to go back, parked the car at Arnavutköy and walked to Bebek and had our breakfast while the sun is shining on top of us. After breakfast we went to the park, sit by the sea and took some pictures. Later that day, I met with my friend D., we hit the Taksim for a little shopping experience but we couldn't find much. The dark clouds brought us a lot of rain so we rushed to Den Cafe at Nişantaşı, grab something to eat and drink, on the way home I bought second issue of Vogue Turkey and Glamour UK and the weekend was almost over.


Parka ve çanta/ Parka and bag: H&M
Pantalon/ Jeans: Topshop
Tişört/Tee: Gap
Fermuarlı sweatshirt (Yeni) /Zippered sweatshirt(New): Ginatricot
Ayakkabılar(Yeni)/Shoes(New): Reebok
Gözlük/ Sunnies: MNG
Şal/Scarf: Pull and Bear

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...