Fun etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Fun etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2 Temmuz 2013 Salı

Günlerden Burgazada



Geçen Pazar, artık diğer pazarlara benzemesin dedik, evden çıkalım biraz nefes alalım dedik.Ortaklaşa Burgazada'da Kalpazankaya'da rakı-balık fikrinde anlaştık.  Hava bulutlu, hatta vapurun açık bölümünde giderken, acaba yazın ortasında adaya en gidecek en soğuk günü bulmuş olabilir miyiz diyorum :).

Last Sunday, we decided to take a different stroll and went to Burgazada for some rakı and fish for a change. 



6 Mart 2013 Çarşamba

Runtalya


Herkese merhaba! Sonunda fotoğrafları toparlayıp, Runtalya postumu yazabiliyorum. Benim 2. maraton deneyimim olan organizasyon, 3 Mart Pazar günü  Antalya'da yapıldı. Biz cumartesi sabahı düştük yollara, neler yaşamışız hepsi yazının devamında.


Antalya'da o haftasonu sıcaklık yaklaşık 18-20 derece civarında olduğu için, kat kat giyinmek en doğru şeydi. Ben katlarımın en üstünü, fazla kalın olmayan yapısı ve geniş kalıbıyla, kamuflaj parkamdan yana kullandım. Sevgili arkadaşım Duygu'da aklın yolu bir diyerek, aynı şeyi düşünmüş.  Sabahın altısında birbirimizi öyle görünce uykumuz açılsa da, ilk kez başımıza gelen bir şey olmadığından duruma gülüp geçtik :).


1 gece kalacağımız için, şimdiye kadar taşıdığım en hafif bavulla seyahat etmiş olabilirim. Renklerinden dolayı "Bumble bee" olarak adlandırdığımız bavulum da, patlama seviyesine gelmeden mutlu bir yolculuk geçirdi.

25 Şubat 2013 Pazartesi

Pazarların en güzeli





Pazar günü güneş uzun süredir saklandığı yerden çıktıysa biz de çıkmalıydık. Doğrusu güneşin çıktığını görmeden bir gece önce sözleşmiştik bile. Yine Karaköy'ün yolunu tuttuk, aldığımız simitler eşliğinde Ops'ta kahvaltı ettik. Kahveyi son zamanlardaki favorimiz Muhit'te tatlı kediciklerle içtik.

 On sunday if sun decided to come out where it has been for a long time and ofcourse we also should go out. Our sunday spot was Karaköy again. We had breakfast at Ops followed by coffees in our latest favorite Muhit together with sweet kitties.



Bizim pazar takımı / Sunday team



Günün ikinci kısmında bir süredir gitmek istediğimiz, Feriköy Organik Pazarı'nın yerinde kurulan Antika pazarının yolunu tuttuk.  Pazar çok güzel ve eğlenceli. Eski fotoğraflar, objeler, tabaklar sizi bir süreliğine başka dünyalara ve dönemlere götürüyor. Pahalı antika değeri olan parçaların yanı sıra, bizim aldığımız gibi küçük ve uygun fiyatlı parçaları da bulmak mümkün. Turumuzun sonunda, etkisini yitirmeye başlayan güneşi, sıcak çayların yanında yenilen gözlemelerle uğurluyoruz. 

On the second half of the day, we visited the Antique Market in Ferikoy. It was a fun and great place . Old photos, objects from the past and old chinas take you to another eras and lives.There were many expensive pieces which has antique value but it's also possible to find nice and relatively cheaper pieces like we bought. 









12 Şubat 2013 Salı

Belki o çiçeklerdi, beni mutlu eden?



Güzel bir hafta tüm hızıyla başladı. Fizik tedavi sayesinde omuzum iyileşiyor, sevgilim uzaklardan döndü. Dün onun doğum günüydü, daha sırada sevgililer günü var. Kutlamalar, minik mutluluklar, hayata verilen aralar...

Another nice week has kicked off. My shoulder is getting better thanks to physio therapy and my love has returned from far lands. It was his birthday yesterday and we still have Valentine's day next. Celebrations, little happy moments, small breaks to life...

Kızlarla çekilen fotoğraf seanslarına nedense, ciddiyet alınmıyor, şaklabanlığın her türlüsüne yer oluyor. O gün de belli ki bunlardan biriymiş.  Sarp ile Yeliz'in aşkı da bu fotolarla, sizlere ulaşsın :). Ne olursa olsun, gülmek güzel şey, öyle değil mi?

When we took pics with the girls obviously we can not be serious and having lots of clownish moments. Looks like that day was one of them.  Whatever happens, laughing is a wonderful thing. Don't you think?





Kazak (Yeni) / Sweater (New) : Zara
Tayt (Yeni), yelek  /Leggings (New), waistcoat : H&M
Palto / Coat: Isabel Marant
Botlar / Boots: Deena&Ozzy
Çanta/ Bag: Marc by Marc Jacobs
Gözlük/ Sunnies: Celine
Kolye / Necklace: Bee Goddess


Fotolar için teşekkürler Iconjane / Thanks to Iconjane for photos

10 Ocak 2013 Perşembe

..But when I get a couple o' drinks on a Saturday, Glasgow belongs to me! *

Ah döndük işte Istanbul'a! Tatil güzel olsa da, hayatımızdaki  yeniliklerle ilgili tonla iş bizi bekler. Yeni evin sıkıntıları beni de sıkmakta, hala elektriğimizin açılmamış olmasına  inanamıyorum. Elektrik olmayınca, evde hiç bir şey yapılamıyor. Bu ülkede rutin ev hayatına tekrar kavuşmak, meğerse ne zormuş! Bu satırları bile, artık 2. evimiz dediğimiz Nero'dan yazıyorum. Neyse, şimdi  eğlenceli şeylerden bahsedelim, Glasgow'la kaldığımız yerden devam edelim.

Ah we've been back to Istanbul! The holiday was great but we have lots of things to do related to new beginnings in our lives. It takes a while to be back to routine life style and I'm writing this post from our "second home" Caffe Nero. Anyways let's talk about fun stuff and continue with Glasgow.


Cuma akşamı yemekten sonra soluğu otelin çok sevdiğim barı Champagne Central'da aldık. İçki mönusunun çok tatmin edici olmasının yanısıra, havası ve içerdeki kalabalıkla yine güzeldi. 

On Friday evening we had some drinks at Champagne Central which is in our beloved hotel.  I again loved that place not only their fullfilling drinks menu but also the vibe and the crowd.

İstanbul'da bir süredir gece dışarı çıkamadığımızdan, ilerleyen saatlerde,  bu sefer gitmekte kesin kararlı olduğum Glasgow'un en eskilerinden Sub Club'ın yolunu tuttuk. Kapıdaki görevliler ve sıradaki kişiler arasında inceden geçirmeli ama kesinlikle çok komik  dialoglar, bizi sıramız gelinceye kadar fazlasıyla eğlendirdi. Durum şu ki içeri giremeyen kişilerden kimse sesini yükseltmedi, kavga çıkartmadı, beni nasıl içeri almazsın demedi. Neyse Sub Club, karanlığı, kalabalığı ve içeride çalınan müziğiyle bana İstanbul'un en sevdiğim kulüblerinden 7th House'u hatırlattı ve omuzumdaki sakatlığa rağmen yeni figürler bulmamı sağlayarak bir güzel dansettirdi.

It's been a while since we haven't been to clubbing so I really wanted to visit Sub Club in Glasgow. I really enjoyed the darkness, the music and the crowd and invented new dance figures and danced although my injured shoulder.



Bu seyahate daha önce twitter'da yazdığım üzere, yeni taşınmamız ve zamanım olmaması sebebiyle bayağı hafif bir bavulla gittim ve ne giyeceğim konusunu doğrusunu söylemek gerekirse pek önemsemedim. Hiç 2 haftaya, 2 kazak yeter mi? Yetmez ama denenebilir. Diğer postları girince, bu kazaktan benim gibi bıkacaksınız ama ben yine de ne giydiğimi yazayım:

On this trip, I prepared a very light luggage because we moved in  to our new home just before the trip and I didn't have much time on my hands for preperation. Well, maybe I also didn't care what to wear much! 2 sweaters for 2 weeks are never enough but I tried. You'll be sick of this sweater just like me when you'll read the upcoming posts but here's what I wore anyways:


Kazak / Sweater: Zara
Pantolon / Pants: Silence+Noise
Palto / Coat: Vintage
Çanta / Bag: Longchamp
Kolye ve şal / Necklace and scarf: Urban Outfitters
Bere/Beanie: Topshop
Çizmeler/Boots: Hunter





Endüstriyel devrimin yol almasında büyük rolü olan mucit,  James Watt'ın İskoç olduğunu da bu heykel sayesinde öğreniyorum. :)

In this trip, I learnt that well known inventor James Watt was also Scottish, thanks to this statue. :)


Seker  sever misiniz?  Cevabınız ne olursa olsun,  Glasgow'daki Henleys rengarenk şekerlemeleri, dışarı taşan neşe ve kokusuyla sizi tuzağına düşürecektir. 

Do you like candy? Whatever your answer is, Henleys in Glasgow will trap you with its colorful sweets, joy and incredible smell coming out of the store.


Henleys de gördüğüm, şeker mi şeker bir fikri de sizinle paylaşmadan geçemeyeceğim. Bu şişelerde aromaları farklı, sıvıyla eriyen şekerler var. Hangi tat favorinizse, alıyorsunuz onu, üstüne en sevdiğiniz votkayı ekleyip birbirinden leziz votka shotlarınızı yapıyorsunuz. Slange var

In Henleys, they have these bottles with diffrent flavoured sweets. You choose your flavour, add your favorite vodka and here's your delicious vodka shots you can enjoy at home. Slange var! 




Bu ülkedeki hoşgörüye ve espri anlayışına bayılıyorum :) 

I love this country's tolerance and sense of humor :)

Diğer postuma kadar, sizi fazla bekletmeyeceğimi umuyorum! 

Hopefully it won't be long 'till my next post!


*Başlık "I belong to Glasgow" şarkısından alınmıştır. / The title comes from the song "I belong to Glasgow" .





3 Ocak 2013 Perşembe

Yaz yaz bitmez


Merhaba! Bu satırları  2 haftadır İskoçya'da tatilde olup, neredeyse hiç laptop açmamanın verdiği panikle, St Andrews'daki Beanscene adlı kafeden yazıyorum. 2 hafta fazlasıyla uzun olduğu için, postlarım bir dahaki seyahatimize kadar devam edebilir, sizleri şimdiden uyarıyorum. Hadi bakalım başlıyoruz.


İlk durağımız olan Glasgow'a Amsterdam üzerinden gittik. Havaalanında yaklaşık 5 saat bekleme olunca, heykellerle fotoğraf çektirmek dahil pek çok saçmalığa zamanınınız oluyor.


Glasgow'da yine Grand  Central Hotel'de  kaldık. Varışımız geç olduğundan kısa bir tur sonrası akşam yemeğine geçtik. Restoran erkek arkadaşım tarafından seçilan Viva Brazil oldu. Bir et severi memnun edebilecek bir yer ancak kötü servisi ile sınıfta kaldı ve benim için hayır teşekkürler konumuna geçti.


Glasgow'da kaldığımız 2 gün boyunca, St Enoch meydanında kurulan  yılbaşı  marketinde biraz vakit geçirdik. İtalya, İspanya, Fransa ve İskoçya'dan lezzetler ve hediyelikler bulabileceğiniz bu yerde, soğuktan korunmanın yolunu" glühwein" (Almanların sıcak şarabı)  larımızı yudumlamak olduğunu anladık.


İskoçya'yı sevme nedenlerinden biri olarak taze deniz ürünlerini bol bol yiyebilme imkanı olduğunu, her seyahatte koyduğum iştah açıcı yemek fotoğraflarından artık anladığnızı düşünüyorum. Bu kural yine değişmedi ve cuma gecesi olan 2. gecede akşam yemeği için benim seçtiğim Mussel Inn'e gittik. Otelle aynı sokakta olmasının yanı sıra,  uygun fiyatlara, güzel yemek yiyebleceğimiz bir yer olduğunu görmek güzeldi.


Devamı gelecek, şimdi  son küçük alışverişler için kendimi St Andrews sokaklarına atma zamanı.

Görüşmek üzere!

5 Aralık 2012 Çarşamba

Pazar egzersizi


İyi haftalar :) . Blogda değişiklikler olmasını istiyorum demiştim ya, bu post o yöne doğru bir adım olacak. İstiyorum ki adı Moda Cadısı olsa da, her zaman modadan bahsetmeyelim çünkü ben ve hayat sadece modadan ibaret değiliz. Blog çok yönlü olsun, seyahatler, yemek yazıları daha çok olsun, onlara mesela spor ve sağlıklı yaşam da eklensin, hayatta ne varsa burada yer alabilsin, daha fazla hayatın kendisi haline gelsin.  Siz ne dersiniz?

Benimle aynı fikirde ve okumaya kararlı iseniz hemen bu postun esas konusuna geçiyorum. Bir süredir düzenli olarak spor yaptığımı artık bilmeyen kalmadığını varsayarak, size biraz pazar günü yaptığım  eğlenceli egzersizden bahsetmek istiyorum. Bu hafta sakatlığıma rağmen, sevgilimle 3. kez evimize çok yakın olan Maçka Parkı'nın yolunu tuttuk. Maçka Parkı şu an devam eden inşaatlar sebebiyle, en iyi durumunda olmasa bile, açık havada egzersizi seven bizim gibiler için, hala vaadedecekleri mevcut.

Parka yaklaşık 8 dakikada yürüyorum. Şimdi teleferiğin altına uzun, beton merdiven yaptılar ve son günlerde koşamayan ben için o merdiven tempomu arttırmak amacıyla fazlasıyla kullanılıyor. Parka yürüdükten sonra o merdiveni 6 kez hızla çıkıp, yavaş tempo ile indim.  Bundan sonrası daha keyifli ve parkın başka bir tarafında geçiyor.  

Normalde koşarak çıktığım "cehennem merdivenleri" dediğimiz ama yeni yapılan uzun merdiven sebebiyle artık ikinciliğe düşen merdivenlerden, koşarak makbul olsa da, elimden gelen en hızlı şekilde çıktım. 




Aradaki yolda yürüyüp basamaklara vardım ve diğer bölüme geçtim. Önce bir ayağımı basamağa koyup, diğerini yanına getirdim, sonra attığım adımı indirip diğer ayağımla aynı seyi yaptım. Başa döndüğünüzde, ister başladığınız ayakla devam edin, ister her seferinde ayak değiştirin o size kalmış. Ben her ayak için 5 şer tekrar yaptım ama sayıyı neden 8-10 yapmayasınız ki?


Diğer merdivene kadar olan mesafede de, temel hareketlerden yürüyerek bacak açmayı yaptım (walking lunges), her bacak için 10 adetten toplam 20 adım etti. Bu harekette dikkat etmeniz gereken, omuzlarınızın geride, sırtınızın dik olmasının yanı sıra, bacaklarınızın 90 derecelik açı yapmasıdır. Diziniz yere yakın olmalı ama asla değmemelidir. Son sette yaptığımız foto cekiminde, artık biraz zorlanmaya basladığımı dilimin dışarıda olmasından anlayabilirsiniz :).

2. merdivenlerden indikten sonra yine temel kalça hareketlerinden çömelmeye (squats) geçtim. Bu hareketi de 10 kere yaptığımda 1 turu tamamlamış oldum. Son iki hareket sıkı bir kalça ve bacak istiyorsanız mutlaka yapmanız gerekenler arasında, benden söylemesi.



Benim için yaklaşık 36 kalori yaktıran bu turdan 5 tane yaptıktan sonra hızlı adımlarla eve döndük. Sonuç, sıkılmadan geçen 1 saat ve 485 kalori :)








9 Kasım 2012 Cuma

5 yıl oldu bile



Bir yıl daha göz açıp kapayıncaya kadar geçti ve bu blog 1 yaşına daha girdi. Bu kadar süreceğini tahmin etmediğim, Moda Cadısı artık 5 yaşında.  Her sene olduğu gibi yine sizlere, bana katlandığınız için teşekkür ederken, minnetimi biraz olsun  göstermeye çalışacağım.

Birlikte nice 15, 25 yıllara deyip, sizleri kocaman öpüyorum!

Again one year is down fast and my blog is now 5 years old. I really didn't think I could do it that long but here's my 5th blog anniversary. Like every year I want to thank you and show my graditude with a little surprise. (Sorry only for Turkish readers )

To 15th, 25th year anniversaries together!

Big kisses!


8 Eylül 2012 Cumartesi

Bir I LOVE SALE 2 böyle geçti

Geçen hafta bu saatlerde #ilovesale2 hazırlıkları yapıyorduk. İşte gerçek perde arkası:

Last saturday in these hours we were preparing for #ilovesale2 and here's the real backstage :


O gün askılarda yerini alacak parçaların bulunduğu bavullar ,Den Cafe'nin girişini bir nevi havaalanına çevirmişti.

That day our suitcases which have the pieces to be sold, made the Den Cafe's entrance like an airport.


Giysilerin sergilendiği eşeklerin montajını itina ile, kendi ellerimizle yaptık :)

We even put the display rails together with our own hands :)







Iconjane'le iş arasında Milliyet Cumartesi'de  çıkan #ilovesale2 haberine göz attık.

Me and Iconjane took a look #ilovesale2 story in Milliyet Cumartesi paper even though we were busy.



22 Mart 2012 Perşembe

Moda Operandi gözüyle Paris Moda Haftası


Bu aralar videolarla bozdum.  Taylor Tomasi Hill hayranlığımı bilirsiniz. Hani eski Marie Claire stil ve aksesuar  direktörü, yeni Moda Operandi artistik direktörü. Moda Operandi ne derseniz, en son Paris Moda Haftası'nda gelecek kışın koleksiyonlarından bir parça gördünüz, istiyorum dediniz, işte bu site sizi o parçalara beklemeden ulaştırıyor. Neyse, Taylor'un liderliğindeki Moda Operandi Paris Moda Haftası'nın özetini eğlenceli bir şekilde yapmış. Carven, Louis Vuitton, Isabel Marant podyumlarından görüntülerle bu eğlenceli video izlenesi.

I'm kinda obsessed with videos lately. Here's another one including Taylor Tomasi Hill leading Moda Operandi crew and enjoyable result with great collections from Carven,Louis Vuitton and Isabel Marant.

10 Şubat 2012 Cuma

Elbiseyi giyip arz-ı endam edecek kişi


26 numaralı yorumun sahibi Gamze B. Öncelikle güzel günlerde giy diyorum ve hemen tüm detaylarını modacadisi@gmail.com a bekliyorum. Hadi çabuk! :)


Sevgililer günü hediyeniz benden


Sevgililer gününde planınız var, elbiseniz mi yok? Hemen konuya el atıyorum ve size Nelly Trend marka bu elbiseyi hediye etmek istiyorum. Sizi tanıştırayım ismi Iris, siyah, mini, dekolteli ve pırıltılı :) Elbiseye ilişkin, foto,video her şey burada, isterseniz daha yakından bakın. Bedeni M, kalça ölçüsünden örnek vermek gerekirse tek yönden 50cm (Yani toplam 100cm), dökümlü durması gerektiğini aklınızdan çıkartmayın. Tam bedenime uygun diyor ve sizin olsun istiyorsanız:

 * Blogun facebook sayfasını beğenmeniz
* Bu postun altına yorum bırakmanız gerekiyor.
*Yorumlarınızda mutlaka mail adresinizi yazık ki, size hemen ulaşabileyim.

Herkesin 1 yorum bırakma hakkı var ve kazanan randomresult.com ile belirlenecek. Elbisenin sevgililer gününe yetişmesi için onu bugun kargoya vermem gerekiyor, dolayısı ile tüm bu dediklerimi 17:00'ye kadar yapmanız gerekiyor.

İyi şanslar! :)


6 Şubat 2012 Pazartesi

Tuvana Büyükçınar defilesine gidecek şanslı kişiler


Defileye gidecek şanslı yorum sahipleri:

3:Nesrin Yurdakul
5:Fatma Yılmaz
7:Selenay Coşer
11:Selen Varlı
14: Sinem ....

Hepinize tebrikler! Lütfen adı soyadı tam olmayan ve mail adreslerini yorumda yazmamış olanlar bu bilgileri bir an önce modacadisi@gmail.com'a atsın.

Şimdiden iyi eğlenceler!
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...