Sports etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Sports etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Kasım 2013 Perşembe

Şanlıurfa notları


Geçen sene arkadaşlarım ilk kez gitmişti Şanlıurfa'ya. Bu sene 3. Şanlıurfa 10k koşusu ve yarı maratonu kayıtları açılınca konuya ben de dahil oldum ve hem ilk yarı maratonumu koşmak, hem de yıllardır uzaktan süzdüğüm bu şehri biraz olsun görmek için onların peşine takıldım.


30 Ekim 2013 Çarşamba

Sugar coated


Bu hafta hızlı geçiyor ve ilk yarı maratonumu koşma zamanım geliyor. Cuma Şanlıurfa'ya gidiyoruz, gitmişken biraz da tadını çıkartalım istiyoruz.;) Pazar ise 21km koşarak, inşallah bir hayalimi gerçekleştireceğim, desteklerinizi esirgemeyin olur mu? :)

2 Ekim 2013 Çarşamba

Sunday runday



Pazar günü bahsettiğim gibi #intersportrun ve #runistanbul da koşup, kendi adıma bir ilki başardım. :) Size de konunudan bahsettiğim için, mutluluğumu ve keyifli anlarını burada paylaşmak istedim. Koşularla daha yakından ilginenleri diğer blogum Zencefit'te detaylı postlar bekliyor. 

Görüşmek üzere! :) 


As I told you,  I ran in two running event in a day #intersportrun and #runistanbul  on sunday and achieved a first for me :) . Since I'm so happy about it here are some good moments of both events for sharing with you :)

See you! :)




30 Eylül 2013 Pazartesi

Give me my sneakers



Gerçek anlamda" koşturarak" geçen bir pazardan sonra ben bugün artık dinleniyorum. Dün kişisel rekorum olan bir günde 18,1 km koşarak,en uzun mesafemi devirmiş bulunuyorum, o yüzden biraz daha hedefe yaklaşmanın verdiği mutluluğun sarhoşluğunu yaşıyorum. :)

24 Eylül 2013 Salı

Run Istanbul 2013 kayıtları 25 Eylül Çarşamba günü sona eriyor!




Koşmak! Yaklaşık 1,5 yıl önce hayatıma giren bu kelime bana bir ayağını, öbürünün önüne atarak yapılan fiziksel aktiviteden daha fazlasını ifade ediyor. Bundan bir  süre önce, Nike sayesinde keyifle çalışma imkanı bulduğum Istanbul Running Guide'da haftanın en az 3 günü beni misafir eden parkurum Maçka Parkı'nı anlatırken de dediğim gibi, "kendimi ve hayatımı koşmadan önce veya sonra diye ayıracak kadar belirgin farklar var hayatımda. Öncesine göre daha enerjiğim, daha mutluyum ve daha disiplinliyim." Koşmak, kendimle geçirdiğim kaliteli zaman demek. Düşünebildiğim, arındığım, her koşudan sonra eve dönüşte daha fazla güçlendiğimi hissettiren şey. Koşmak bana hayal edebileceğimden, çok daha fazlasını yapabileceğimi öğretti. Vücudumu tanımayı, limitlerimi zorlamayı, kendime inanmayı, zorluklara göğüs germeyi öğretti.  Kısacası koşmak hayata bakışımı değiştirdi. 

 

Koşmanın keyfine varınca; sosyal koşuları ve maratonları keşfettim. Arkadaşlarımla veya yalnız katılabileceğim, kendimi deneyebileceğim ve geliştireceğim, yeni parkurlar keşfedeceğim bu koşulara katılmaktan da, büyük keyif alır oldum. Onları takibime aldım, yollarını gözledim. İşte böyle mükemmel deneyimleri yaşatacak, bir koşu daha 29 Eylül Pazar günü İstanbul'da gerçekleşecek. Nike tarafından düzenlenen Run İstanbul 2013 her yaştan, her seviyede koşucuyu yani hepimizi harekete geçirmek için bekliyor. Koşu parkuru Bağdat Caddesi ve 7 km uzunluğunda. Ben koşamıyorum bahane değil, istersen parkuru yürüyerek tamamla ama bu deneyimi kaçırma. Koşu başlangıç saati 19:00 olarak belirlenmiş bu demektir ki, sıcaktan etkilenmek yok, sabah arkadaşlarla edilecek kahvaltıdan feragat etmek yok, dolayısı ile bahanelere yer yok :). Nike'ın koşuyu eğlenceye dönüştüren  Nike+ uygulamasıyla muhteşem bir deneyime dönüşecek koşunun bir parçası olmak ve harekete geçmek istiyorsan, tek yapman gereken http://www.runistanbul.com u tıklayıp, kaydını yaptırmak.






Bu arada acele etmelisin, koşuya çok az bir süre kaldı ve kayıtlar 25 Eylül Çarşamba günü sona eriyor.




Haydi sen de caddeni koş, mahalleni koş, şehrini koş, hızlı koş, yavaş koş, yeter ki KOŞ!



17 Mayıs 2013 Cuma

A lovely Friday



Beklediğimiz zaman geldi, akşama Depeche Mode'u canlı canlı dinleyeceğiz. Ben son albümü 2 şarkı dışında çok sevmedim, belki biraz daha dinlemem lazım. Eminim ilerde, güzel remiksleri yapılınca o şarkıları daha çok severim. Pek siz konsere gidecek misiniz?


The time has come and we'll see Depeche Mode in concert tonight. I don't like their last album much ( Only 2 songs), maybe I should listen couple of times more. If there'll me good remixes in the future, sure I'll love them more. Are you going to the concert?

14 Mayıs 2013 Salı

Bu yılın ilk Bozcaada'sı


Merhabalar :).  Cuma'dan beri New Balance Bozcaada Koşusu ve tatil amaçlı Bozcaada'daydım. Yine dolu dolu 3 gün geçirdik. İyi ki gelmişiz deyip, yine bitmesin istedik.



25 Nisan 2013 Perşembe

ZenceFit sonunda yayında





Bugün çok mutluyum çünkü ne zamandır hayata geçirmeyi düşündüğüm diğer blogum http://www.zencefit.com  yayında, lalallalala :)) Bu blogda spor yapan, koşan, yemek pişiren, sağlıklı yaşamaya, fit olmaya çalışan ve tüm bunlardan maksimum keyif almaya çalışan bir diğer Cadı'yı göreceksiniz. Ben isterim ki bunu hep beraber yapalım ve yine birlikte deneyelim. ZenceFit ile birlikte olacağımız tüm adresleri aşağıda bulabilirsiniz, şimdiden çok heyecanlıyım :)). 


Mail: zencefit@gmail.com
Instagram: @zencefit





Hepinizle görüşmek üzere, düşüncelerinizi bekliyorum :)


10 Nisan 2013 Çarşamba

Macera dolu Reebok Realflex 11.1 k


Merhaba!  Sonunda sıra geldi haftasonu yapılan koşuyu anlatmaya. Pazar günü Reebok Realflex 11.1k yarışının yapılacağı Ayvad Bendi'ne gitmek için saat 08:30 gibi Levent'te buluştuk. Arabayı kullanan arkadaşımız yol tarifini almış, her şey yolunda görünüyordu.

6 Mart 2013 Çarşamba

Runtalya


Herkese merhaba! Sonunda fotoğrafları toparlayıp, Runtalya postumu yazabiliyorum. Benim 2. maraton deneyimim olan organizasyon, 3 Mart Pazar günü  Antalya'da yapıldı. Biz cumartesi sabahı düştük yollara, neler yaşamışız hepsi yazının devamında.


Antalya'da o haftasonu sıcaklık yaklaşık 18-20 derece civarında olduğu için, kat kat giyinmek en doğru şeydi. Ben katlarımın en üstünü, fazla kalın olmayan yapısı ve geniş kalıbıyla, kamuflaj parkamdan yana kullandım. Sevgili arkadaşım Duygu'da aklın yolu bir diyerek, aynı şeyi düşünmüş.  Sabahın altısında birbirimizi öyle görünce uykumuz açılsa da, ilk kez başımıza gelen bir şey olmadığından duruma gülüp geçtik :).


1 gece kalacağımız için, şimdiye kadar taşıdığım en hafif bavulla seyahat etmiş olabilirim. Renklerinden dolayı "Bumble bee" olarak adlandırdığımız bavulum da, patlama seviyesine gelmeden mutlu bir yolculuk geçirdi.

28 Şubat 2013 Perşembe

Borrowed from the boyfriend


Runtalya heyecanı dorukta. Dün son bir 10 km koştuk, sanırım hazırım. Runtalya ile paralel Adım Adım'la beraber TEGV yararına koşup, Van'lı çocukların eğitimi için bağış toplamaya çalışıyorum. Tüm detaylar bir kaç post aşağıda, bağışlarınızı esirgemezseniz bir sürü çocuğu mutlu edip, hayatlarını değiştirebilirsiniz. 

Pazar günü kat kat giyinmenin suyunu çıkartmış olabilirim. Kızlar lahana gibisin bugun dediğinde, ben kendimi gayet mutlu hissediyordum çünkü ısıran rüzgara ve öğleden sonra düşen derecelere karşı bu kıyafetle gayet iyi karşı koydum. Parka rezervim gözüme biraz kuru görüdüğünden, erkek arkadaşımınkini almakta hiç tereddüt etmedim. :)

I'm very excited about Runtalya now. Yesterday, we ran 10k as the last preparation, I think I am ready. When running in Runtalya, I'm trying to collect donations for the education of underprivileged kids from Van along with TEGV and Adım Adım. organizations. You can find all the details couple of posts ago, it would be great if you can donate even a little to make a difference in these kids' lives.

On Sunday I might have done a little bit of much layering. My friends told me I look like a cabbage but I was so happy with my layered clothes on the low tempratures. My parka reserve looked very dry to me so I stole this parka from my boyfriend's closet. :)









Gömlek / Shirt: ??
Üst / Sweatshirt: Zara
Ceket /Jacket: Iro
Pantolon/ Pants: Ksubi
Botlar/ Boots: French Connection
Parka : Superdry
Bere ve kolye / Beanie and necklace: Topshop
Yüzükler ve çanta/ Rings and bag: H&M
Gözlük/ Sunglasses: Celine

Fotolar için teşekkürler Duygu Yegul / Thanks for the photos Duygu Yegul

18 Şubat 2013 Pazartesi

Hadi iyilik peşinde koşalım?





Size daha önce  Adım Adım'dan bahsetmiştim. Hala blmeyenler için Adım Adım, kolektif yardımseverlik koşusunu Türkiye'de tanıtmak ve yaygınlaştırmak için kurulan ilk sivil toplum oluşumudur.  Ben de çiçeği burnunda koşan biri olarak, bu koşuların benim dışımda başkalarına da, fayda sağlaması amacıyla harekete geçmek istedim.  14 Şubat Sevgililer Günü'nde, adres defterimde olan tanıdıklarıma aşağıdaki mektubu göndererek, onlardan amacıma destek olmalarını rica ettim. Beni yıllardır, okuyanlar olarak sizi de artık tanıdıklarımdan saydığım için, bu mektubu sizinle de paylaşmak istiyorum. Amacıma inanıp, desteklemeniz ricasıyla..
Şimdiden hepinize teşekkürler! 
...........

Van’a ulaşmak istiyorum…
Oradaki çocuklara…
Bu sefer koşarak…
10 km koşmam yeterli Van’a ulaşmak ve desteğinizi oraya taşımak için


Belki biliyorsunuz, belki bilmiyorsunuz ama ben bir süredir koşuyorum. 3 Mart  2013 günü Antalya Maratonu'unda (http://www.runtalyaonline.com/Anasayfa.aspx ) 2. kez bir maraton deneyimi yaşayacağım. Runtalya'da koşmak dışında, bir hedefi
m daha olacak. Bu sefer ve inşallah bundan sonraki tüm yarışlarda ADIMADIM oluşumu (www.adimadim.org) aracılığıyla ve sizlerin yardımlarıyla bir STK’na yardımcı olmaya çalışacağım. Bu sefer Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı'nı seçtim. 


3 Mart Pazar günü ADIMADIM grubuna dahil olarak, Antalya'da düzenlenen Antalya Maratonu'na katılarak, 10 km koşacağım. Amacım şimdilerde iyice unutulan Van'daki ilkokul çağındaki çocukların eğitimi için bir şeyler yapmak. 
 TEGV Öğrenim Birimleri ortalama 200–250 m2 üzerinde kurulu çocuk dostu etkinlik noktalarıdır ve minimum 4 etkinlik odası, 1 adet bilişim ve teknoloji odası ve 1 adet kütüphaneden oluşmaktadır.  “Van AdımAdım Öğrenim Birimi”nde yılda ortalama 800 çocuk gönüllü eğitmenler eşliğinde sağlık, öz bakım, çocuk hakları, bilgisayar ve teknoloji okur-yazarlığı, sanat, matematik gibi çok çeşitli alanlardaki eğitimlerden yararlanacaktır. Eğer bu amaca destek olmak istiyorsanız sizlerden ricam, şimdi 5 dakikanızı ayırarak aşağıdaki hesap numarasına gönlünüzden geçen miktarda bir bağışta bulunmanız. TEGV Dernek statüsünde olduğu için şirket adına yapacağınız bağışlar vergiden düşülebilecektir.

Mektubu göndermek için 14 Şubat sevgililer günü'nü seçtim. İçinde sevgi barındıran bugünde, yardıma  ihtiyacı olanları da unutmayacağınızı umuyorum.
Siz de benimle koşar mısınız?
Sadece bir bina değil, çocukların geleceğini inşa etmek için…
Biliyorum; BİR ÇOCUK DEĞİŞİR, TÜRKİYE DEĞİŞİR…
Desteğinizi bekliyorum, mektubumu yayarsanız beni çok mutlu edersiniz.
Sevgi ve saygılarımla,
Burcu Olgun
Açıklamayı aşağıdaki gibi yapabilirseniz, takibi daha kolay olur. 
 HAVALE VE EFT İÇİN TEGV  BANKA HESAP NUMARALARI
BANKA ADI         :YAPI KREDİ  BANKASI (TL) ( 0067 )
ALICI ADI             :TÜRKİYE EĞİTİM GÖNÜLLÜLERİ VAKFI
ŞUBE                     :BEYOĞLU ÖZEL BANKACILIK MERKEZİ (410)
HESAP NO           :1000000
IBAN                    : TR74 0006 7010 0000 0001 0000 00,  SWIFT KOD: YAPITRIS       

Açıklama          : AA/Burcu Olgun/KENDİ ADINIZ


5 Aralık 2012 Çarşamba

Pazar egzersizi


İyi haftalar :) . Blogda değişiklikler olmasını istiyorum demiştim ya, bu post o yöne doğru bir adım olacak. İstiyorum ki adı Moda Cadısı olsa da, her zaman modadan bahsetmeyelim çünkü ben ve hayat sadece modadan ibaret değiliz. Blog çok yönlü olsun, seyahatler, yemek yazıları daha çok olsun, onlara mesela spor ve sağlıklı yaşam da eklensin, hayatta ne varsa burada yer alabilsin, daha fazla hayatın kendisi haline gelsin.  Siz ne dersiniz?

Benimle aynı fikirde ve okumaya kararlı iseniz hemen bu postun esas konusuna geçiyorum. Bir süredir düzenli olarak spor yaptığımı artık bilmeyen kalmadığını varsayarak, size biraz pazar günü yaptığım  eğlenceli egzersizden bahsetmek istiyorum. Bu hafta sakatlığıma rağmen, sevgilimle 3. kez evimize çok yakın olan Maçka Parkı'nın yolunu tuttuk. Maçka Parkı şu an devam eden inşaatlar sebebiyle, en iyi durumunda olmasa bile, açık havada egzersizi seven bizim gibiler için, hala vaadedecekleri mevcut.

Parka yaklaşık 8 dakikada yürüyorum. Şimdi teleferiğin altına uzun, beton merdiven yaptılar ve son günlerde koşamayan ben için o merdiven tempomu arttırmak amacıyla fazlasıyla kullanılıyor. Parka yürüdükten sonra o merdiveni 6 kez hızla çıkıp, yavaş tempo ile indim.  Bundan sonrası daha keyifli ve parkın başka bir tarafında geçiyor.  

Normalde koşarak çıktığım "cehennem merdivenleri" dediğimiz ama yeni yapılan uzun merdiven sebebiyle artık ikinciliğe düşen merdivenlerden, koşarak makbul olsa da, elimden gelen en hızlı şekilde çıktım. 




Aradaki yolda yürüyüp basamaklara vardım ve diğer bölüme geçtim. Önce bir ayağımı basamağa koyup, diğerini yanına getirdim, sonra attığım adımı indirip diğer ayağımla aynı seyi yaptım. Başa döndüğünüzde, ister başladığınız ayakla devam edin, ister her seferinde ayak değiştirin o size kalmış. Ben her ayak için 5 şer tekrar yaptım ama sayıyı neden 8-10 yapmayasınız ki?


Diğer merdivene kadar olan mesafede de, temel hareketlerden yürüyerek bacak açmayı yaptım (walking lunges), her bacak için 10 adetten toplam 20 adım etti. Bu harekette dikkat etmeniz gereken, omuzlarınızın geride, sırtınızın dik olmasının yanı sıra, bacaklarınızın 90 derecelik açı yapmasıdır. Diziniz yere yakın olmalı ama asla değmemelidir. Son sette yaptığımız foto cekiminde, artık biraz zorlanmaya basladığımı dilimin dışarıda olmasından anlayabilirsiniz :).

2. merdivenlerden indikten sonra yine temel kalça hareketlerinden çömelmeye (squats) geçtim. Bu hareketi de 10 kere yaptığımda 1 turu tamamlamış oldum. Son iki hareket sıkı bir kalça ve bacak istiyorsanız mutlaka yapmanız gerekenler arasında, benden söylemesi.



Benim için yaklaşık 36 kalori yaktıran bu turdan 5 tane yaptıktan sonra hızlı adımlarla eve döndük. Sonuç, sıkılmadan geçen 1 saat ve 485 kalori :)








12 Kasım 2012 Pazartesi

Inanamıyorum, ben maraton koştum!

Koşmaya bu sene mart sonu, nisan başı  gibi sevgilimin zoruyla başladım. Duygu'cum yıllardır beni haftasonu koşularına dahil etmek için çok uğraşsa da hiç gitmemiştim, demek ki bana başka türlü bi motivasyon gerekiyormuş. :) Neyse o zamandan beri çok düzenli olmasa da, fırsat buldukça koşuyorum.  Koşmak bedeninize iyi geldiği gibi, zihninizi boşaltmak için de birebir ve her yerde yapabileceğiniz, size hiç bir masrafı olmayan bir spor. Geçen hafta ani bir kararla, arkadaşlarımın etkisiyle,  34. Vodafone İstanbul Avrasya Maratonu'na kaydımı yaptırdım. 8 km lik parkuru hedeflerken oraya katılımın kapanması sebebiyle, kendimi 15 kmlik parkurda buldum. İşte maraton seruvenimiz:


Yıllardır yüzünü göstermeyen biri olarak, karşınıza makyajsız çıkmamın ne kadar doğru bir karar olduğundan emin olmasam da, makyajla spor yapanlardan olmadığımı bilmenizi isterim. Pazar günü startın verileceği 09:00 a, doğru Boğaziçi Köprüsü'ne varıyoruz. Herkes çoktan yerini almış, ben performansımdan endişeli olsam da, zafer işareti yapmaktan geri kalmıyorum.

23 Mayıs 2012 Çarşamba

İskoçya'nın en prestijlisi: St. Andrews


Burası dünyada golfun başkenti olarak bilinen ve Prens William'ın gittiği üniversitenin bulunduğu St. Andrews. Fotoğraflara fon olan yer ise St. Andrews Katedrali yani en azından ondan ayakta kalanlar :). Kasabada fazla ve istediğimiz kalitede zaman geçiremedik ancak size bu kısa zamandaki en değerli keşfim olarak  (eğer fish&chips seviyorsanız veya denemek istiyorsanız ) The Tailend'i öneririm. Hele hava güneşliyse, üşüten İskoç rüzgarı yoksa sahilde denize karşı yiyip keyfinizi katlayabilirsiniz.

İstanbul'da artık kolsuz tişörtle gezerken bu kıyafet biraz kalın olsa da, dünyanın bir yerinde kışa yaklaşan bir yerler var değil mi? :) Kıyafet uzun araba yolculuğu kıyafeti, rahat, katlı ve evet biraz sıradan ama yeni Celine gözlüğümle durumu belki biraz kurtarabilirim sanıyorum?

Here is St Andrews the home of golf and St Andrews University which Prince William graduated from . My background is St. Andrew's Cathedral or errm what's left of it :). We spent a little time there but my biggest gain was to meet The Tailend which is a well known fish & chips place. If the weather is sunny and cold Scottish wind is not around, you can enjoy your fish & chips at the seaside and double the pleasure.

In Istanbul we are wearing sleeveles tees but  hey there's a place in whole world which is ready for winter, right? :) My outfit was for a long car trip, comfy,layered and yes a bit ordinary but I hope my new Céline glasses can save the day, don't you think?


Ceket /Coat: Maison Scotch
Sweatshirt : Yessica
Yelek ve çanta /Biker vest and bag: H&M
Tişört /Tee: Nice & Traditional
Tayt/Leggings: Lindex
Ayakkabı / Shoes: Converse
Yüzükler /Rings: Topman, Natura Selection
Gözlük (Yeni) /Sunnies (New) : Céline









20 Nisan 2012 Cuma

Miranda Kerr ile 2 dakika


Hepimiz  Miranda Kerr kadar şanslı değiliz ancak söylediklerinden herkese ilham çıkar. Özeti sağlıklı yemek, spor ve huzurlu bir hayat.

Not all of us are as lucky as Miranda Kerr but everyone could get some inspiration from this video. The brief story is it's all about exercising, healty eating and peace in your life.


Youtube
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...