22 Mayıs 2010 Cumartesi

Çorap-sandalet: En sevilen (Ya da nefret edilen) ikili

Sandaletlerle giyilen çorapları istediğiniz kadar komik, rüküş, çirkin..gibi sıfatlarla adlandıranlardan olun, bu yaz ve önümüzdeki kış bloglarda, dergilerde, sokaklarda görmeye devam edeceğimiz bu görünüme  yol yakınken alışmaya çalışmak, belki de en iyisi :). Başından beri bu görüntüyü seven biri olarak, biraz da hazirana az kala gelemeyen yazın etkisiyle, ayaklarımızı özgür bırakacağımız günlere kadar, bu havalarda çorapları nasıl giyeceğinizle ilgili taze ipuçlarını  sevenleri için buraya yazmanın yerinde olduğunu düşünüyorum. Bana katılıyorsanız, aşağı doğru ilerleyin:

1. Kısa botlarınızla naturel tonlarda ince dokuda çoraplar giyin: Son yıllarda, yaz demek botlarınızı hemen dolabınızın en ücra köşesine atmak demek değil, dolayısı ile ılık havalarda botlarınızla giyeceğiniz açık renkte çoraplar botların görünümünü yumuşatacaktır, çorapların biraz uzun olması onları botlarınızın üzerine kıvrımlar oluştıracak şekilde kullanmanıza olanak vereceğinden daha güzel durur.


2. Renkli soket çoraplarla retro görünün: Bu  tarz desenli çorapların çocuksuluğunu azaltmak için en iyi yol onları feminen ayakkabılarla giymektir. Sonuç? Merhaba 50'ler.

3. Diz üstü çoraplara şimdiden alışın: Diz üstü çoraplar, önümüzdeki sonbaharın en çok kullanılacak aksesuarlarından, dolayısı ile şimdiden giymeye başlayacağınız ince diz üstü çoraplarınızı yazlık uçuşan elbiselerinizle birleştirin.Asi görünümlü ayakkabılar, Lolita görünümünü törpülemek için bire bir.


4.Sandaletlerinizi gri  çoraplarla tamamlayın: Tipi nasıl olursa olsun, açık ayakkabılardan görünen gri çoraplar oldukça güzel bir görüntü oluşturuyor.


Bu çorapları nereden bulacağız diye soranları Topshop, Penti, Berk, Calzedonia.. gibi mağazalar bekliyor. Ben de henüz giyemediğim 4-5 çifti en kısa sürede değerlendirmek için düşünmeye başlasam iyi olur.

Ben bu çorapları nasıl giymişim görmek için /

For to see how I wore my socks , please click the numbers :

1 2  - 3 - 4 - 5 - 6 -7


Please see Refinery29 for the whole story in english.

Iphone günlüğü 2

İlk posttan sonra geçen günler biraz kuraktı ama bunları paylaşmaya değer buldum:
It was a little bit dry since my first post but I'd like to share this photos with you anyway:

1. Lokal'de bir cadı , bu kıyafeti çekme fırsatımız olmamıştı :( / Me at Lokal, we couldn't take a photo of this outfit :(

2. Evet, bir de onun diğer çantalarını görmelisiniz :) / Yes, you have to see her other bags :)

3. Adidas street party'den Ceylan Zigoşlu'ya ait bir omuz detayı / This is a shoulder detail from a designer, Ceylan Zigoşlu which I saw at Adidas Street Party.

4. Ve sahnede New Young Pony Club / and New Young Pony Club on stage

5-6 . Den Cafe'de aperitivo tabağımız ( Her perşembe 18:00-21:00 arası), erik turşusu seviyor musunuz? Ben bayılıyorum :)  Sonra da, çilekli mojito hmmmm.../ Our plate from Aperitivo nights at Den Cafe ( Every thursday from 18:00 to 21:00 ) followed by a strawberry mojito hmmm...

7. Arzu Kaprol'un mağazasına bir bakış / A sneak peek to Arzu Kaprol's store

21 Mayıs 2010 Cuma

And God created the sun


Yaz geliyor gibi yaparken, dergi çekimlerine de bir sıcaklık geldi. Ana kraliçe Kate Moss yeni Topshop koleksiyonuyla beraber Vogue Paris'in Haziran-Temmuz sayısının sayfalarını şenlendirip, beni de yapmayı umut ettiğim yaz tatilimizi düşlemeye sevketti, öyleyse buyrun.

Summer is almost around the corner and the editorials are getting hotter. The Queen, Kate Moss, will make an appearence on Vogue Paris' June-July issue, along with her new collection for Topshop . This shoot just makes me dream about our future summer holidays so here you go.



Fashionising

Arzu Kaprol, hafta sonu ve daha fazlası

Merhaba, merhaba :) Bu yazı her telden çalacak, ortaya karışık olacak. Öncelikle dünden başlayalım, twitter'dan beni izleyenler dün Arzu Kaprol'un mağazasında bir şeyler çevirdiğimi tahmin etmişlerdir. 26-30 Mayıs'ta gerçekleşecek Galata Moda öncesi orada sunulacak koleksiyondan parçaları deneme şansını buldum, detaylar önümüzdeki günlerde burada olcak. Mağaza içinde, görüntü kaliesi tartışmalı olsa da bir kaç tane kıyafet fotoğrafı çekmeyi de ihmal etmedim:

Hello, hello :) This post will talk about many things, will be a mixed one. Starting from yesterday, I've been to Arzu Kaprol's store as I twittered yesterday, I  had a chance to look at the collection before Galata Moda, details will be here soon. I took some shots of my outfit which is not very clear:


Çiçek baskılı tişört, Trençkot ve ayakkabı / Flower print tee, trench and shoes : Zara
Jean gömlek / Jean shirt: New Look
Etek/Skirt: H&M
Çorap/Tights: Penti


Bitirmeden önce, Pazar günü iki ayrı yakada yapılacak, iki güzel etkinlikten de sizleri haberdar etmek isterim.  Bu yıl ikincisi düzenlenen Red Bull Flugtag " Uçmak için Güzel bir Gün" sloganıyla sizi Caddebostan sahiline çağırıyor. Ücretsiz olan etkinliklerde, 42 takım kahraman pilot olma hayallerini kovalarken, size de eğlence, müzik ve sürprizlerle dolu bir güzel bir gün vaad ediyorlar.

Before I go, I'd like to talk about 2 different events that will be held on both sides of Istanbul. Second of Red Bull Flugtag will be at Caddebostan shore, including 42 teams pursuing their dreams of "flying" with music, fun and surprises.

Daha ayrıntılı bilgi için /For more information: http://www.redbullflugtag.com.tr/



Pazar günü müzik isteyenlere, o da var. Chill Out Festival'i bu sene 5. yaşında, yine Kemer Golf Kulübü'nde olacak, hem de Bonobo Orchestra, Alex Cuba  Band, Tunng ve fazlasıyla.

For the ones who ask for more music, Chill Out Festival Istanbul, will be at Kemer Golf & Country Club featuring Bonobo Orchestra, Alex Cuba Band, Tunng and more.

Bu etkinliklere katılacak, giyinmeyi seven, festival modası benden sorulur diyenler de Stylish You! yarışmasına katılabilir ve Beymen Blender'dan hediye çeki kazanabilirler.

Bu yoğun hafta sonundan önce herkese güzel bir cuma ve muhteşem bir hafta sonu dilerim !

I wish you a great Friday and spectacular weekend!

20 Mayıs 2010 Perşembe

In da bag

Dün evden çıkmadım, telefona bakmadım. :) Biraz uyudum, biraz okudum,  önce Singing in the rain'i sonra Milyon dolarlık bebek filmini izledim, izlerken kendime bloody mary yaptım, filmin sonuna üzüldüm. Arada bir yerlerde  Zfashion'ın bana yönelttiği, çantanda ne var sorusunun cevabı için döktüm çantamı koltuğa, içinden bunlar çıktı :

Yesterday was a national holiday here, I stayed at home, slept, read, watched Singing in the rain and while watching Million dollar baby, I drank two bloody marys that I made, the end was so sad. Between those things I remembered the question that came from Zfashion, what's in your bag, I spilled my bag on the couch and here is what's inside:



1. Ipod
2. Iphone
3. Daha önce sizlerle paylaştığım Never leave the house Naked adlı kitap / The book never leave the house naked
4. Fendi cüzdan / Wallet from Fendi
5. Oldukça eski ama kartları sakladığım cüzdanımsı Desa. / My old credit card holder from Desa
6.Clinique SPF 50 yüz için güneş kremi / SPF 50 sunscreen for face from Clinique
7.Nivea el kremi / Nivea handcream
8. Marc Jacobs ayna / Mirror from Marc Jacobs
9. Not defteri ve Marc Jacobs kalem / A little notebook and a pen from Marc Jacobs
10. Ciklet /Gum
11.Çatlayan dudaklarım için Blistex med plus / Blistex medplus for my lips
12. Allık fırçası / Brush for my cheeks
13. Chanel'den marine göz kalemi / Chanel eye pencil in marine
14. Armani parlatıcı, numarası 21 / Armani lipgloss # 21
15. Kartvizitlik Mudo'dan / Cardholder from Mudo
16. Gözlük Urban Outfitters / Sunglasses from Urban Outfitters
17. Anahtarlar/ Keys
18. Mac allık rengi peaches / Mac blush in peaches
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...