23 Nisan 2008 Çarşamba

Bugün ne giydim?

,


23 Nisan tarihinin tatil olmasını fırsat bilip dün gece arkadaşlarla yemek üstü kulüp yaptık, çokta eğlendik. Kıyafetim hafif Chloe Sevingy etkileşimli :):



  • Ginatricot elbise, 15 tl ye Beyoğlu pasajlarından alındı.

  • Ceket, küpeler ve kısa kolye H&M

  • Botlar Kurt Geiger

  • Çanta Mudo Accessories

  • Uzun kolye Agatha

21 Nisan 2008 Pazartesi

Blograzzi ve Blog ödülleri 2008

Blog ve teknoloji dünyasından bi haber olan bendeniz, geçen haftasonu iki keşifte bulundum. Biri blogların tanıtıldığı, karşılaştırıldığı, sıralandığı bir site http://www.blograzzi.com/ .Bu siteye ilk kez baktım ve moda kategorisinde blogumun 15. sırada olduğu görüp amanın böyle de bişi
varmış oldum, blogumu sahiplendim, bilmediğim başka bloglara baktım falan filan. Siz de ara sıra bu keyifli siteye bir göz atın, hem başka blogları da tanımış olursunuz, hem de benim blogumla ilgili görüşlerinizi beyan edersiniz, doğrusu bunları öğrenmeyi isterim.

2. keşfim ise, http://2008.blogodulleri.com. İsminden de anlaşılacağı üzere, bu sitede 2008 yılında başarılı bulunan bloglar tanıtılıp, ödüllendiriliyor, peki bilin bakalım ne oldu? Benim adaylığım da onaylandı ve kişisel kategorisinde diğer tüm güzel görünümü olan, içeriği sağlam, edebi yönü kuvvetli bloglar ile beraber bu yılın blogu olmaya aday, ben buna gülüp geçsem de, ödül almak tabi ki fena olmazdı, cadınızı biraz mutlu etmek isterseniz ve blogumdan hosnutsanız bunu belirtmeniz guzel olurdu :))

Moda dünyasına kısa bir süre sonra tekrar dönüş yapacağız, şimdilik sevgiyle kalın xoxoxox

18 Nisan 2008 Cuma

Bugün ne giydim?



Bugün güneş sistemindeki renkli gezegenleri andıran üstümle neşeli ve bir o kadar da rahatım:
  • H&M üst
  • Moto jean
  • Zara babet ve ceket
  • Elma uçlu kolye, Güney Afrika'dan sevgili kreasyonundan :)

Aynayı değiştiricem söz!!

15 Nisan 2008 Salı

Cehalet erdemdir


Moda dünyası bizi bazen alenen aptal yerine koyuyor diyorum. Aslında moda denen sey bir takım insanların bizim için bazı imajlar belirleyip onları uygulamamız gerektiğine inandırmaları gerçeğine dayanmıyor mu? Dayanıyor, sizi bilmem ama benim, bu gönüllü aptal yerine konmak konusunda bir sıkıntım yok :)


Her ay Vogue 'un yanısıra İngiliz Glamour dergisini de alırım, Vogue'a göre daha basit konuları ele alması, Vogue da gördüğümüz ulaşılması imkansız, rüya parçalar yerine daha alabileceğimiz şeyleri sunması ve kombinasyonları bu derginin hoşuma giden taraflarıdır. Aptal yerine konmak bağlantısına geliyorum, az kaldı :). Glamour'un Nisan sayısındaki editoryal çekimin konusu; uygun fiyatlı bir parça ile, fiyatları daha yüksekçe olan tasarım parçaları birleştirip, aslında düşük fiyat etiketlerine sahip parçaların da, uygun kombinasyonlar yapılırsa fiyatlarından daha değerli görünecekleri konusunun işlenmesi,bir başka deyişle konunun ana fikri hepimizin giyim mottosu olması gereken mix & match ( karıştır ve uydur).
Mix& match denilen kavram adı üzerinde parçaların karıştırılması ile elde edilen giyim tarzıdır, şöyle ki podyumdaki/vitrindeki mankenin üzerinde gördüğünüzü tıpatıp uygulamak yerine, 2. el mağazalardan, pazardan topladığınız, daha önce edindiğiniz dolabınızdaki başka parçaları veya vintage şeyleri, aldığınız yeni parça ile birleştirerek sizin karakterinize, tarzınıza, yaşamınıza..vs uygun bir sonuç elde etmektir. Çekimlerde 55 poundluk bir elbise, fuşya Chanel babetlerle, 140 poundluk Banana Republic palto, Marni ve Louis Vuitton'dan parçalarla birleştirilmiş. Bir fotoğrafa gelene kadar tepkimi normalde tutarken, bu 10 fotoğraftan birisi var ki, beni gerçekten çıldırttı. Resmini çektiğim bu görünümde, çizgili bir hırka, gri triko elbise, içine tshirt ve kırmızı fiyonklu bir kemer ile birleştirilmiş, buraya kadar herşey normal gibi görünse de aslında değil çünkü ben o resme baktığımda sadece ve sadece modelin belinde, cadının Pamuk Prenses'e yedirmeye çalıştığı elma gibi parlak renkli, göz alıcı kıpkırmızı bir kemer görüyorum ve diğer parçaları hiç sallamadan hemen kemere bakıyorum ve ne görüyorum kemer 685 POUND (yaklasık 2000 ytl) DEĞERİNDE BİR CHANEL!!! Bu arada burda vurgulanmak istenen parça 120 pound değerinde Jigsaw marka çizgili hırka ama o kemer yüzünden onu görmek ne mümkün. Şimdi bana söyler misiniz, benim zaten o kemeri alacak param olsa, diğer parçaları da zaten ona göre seçmez miyim, zaten bir kemere bu kadar verebiliyorsam, diğer parçalara param yetmez mi? Ayrıca belimde o dünya güzeli Chanel kemer varken, diğer parçalara kim bakar ya da değerini kim sorgular?
Siz bana burda ucuz parçaların da güzel olabileceğini göstermek isterken, orda kullandığınız 2000 tl.lik kemerle aslında bana o hırkayı alabilirsin belki ama bu kemeri asla mesajı vererek kalbimi parçalara ayırmıyor musunuz ve bu moda denen şeyin ulaşılabilir olduğunu göstermek isterken, aslında biz normal insanlar için sadece bakabilecekleri ama ulaşamayacakları bir mit olduğunu bizim yüzümüze vurmuyor musunuz? Buna gerçekten canım sıkılıyor işte. Ne demişler " ignorance is bliss" yani cehalet erdemdir, bazen bu sözün ne kadar doğru olduğunu görüp, bir sahil kasabasına (!) yerleşip, herşeye kulaklarımı tıkamak istiyorum ne de olsa bilmezsen istemezsin, öyle değil mi?

10 Nisan 2008 Perşembe

Bugün ne giydim?


Güneş yüzünü biraz gösterdi ama ben gri de ısrarcıyım. Gördüğünüz üzere skinny jeanime dönmem pek uzun sürmedi :) :


  • H&M üst

  • Topshop-Moto jean

  • Longchamp canta

  • Nine West ayakkabı

  • Accessorize bilezik

Resmi pek beğenmedim ama sevgiliyi çok uğraştırınca kızıyor:p


9 Nisan 2008 Çarşamba

Marc sen çok yaşa!





Her gün burda en az bir kere Marc Jacobs demeden rahat etmiyorum, sanırsınız kendisi gizli sponsorum :) Neyse efendim, Victoria Beckham'lı yeni Marc Jacobs reklamları mutlaka bir yerlerde gözünüze ilişmiştir. Yine Juergen Teller tarafından çekilen bu rahatsız reklamlarda Posh Spice, kah bir kurbağayı öpüp, prense cevirmeye calısıyor, kah kocaman bir Marc Jacobs torbasının içinden kafasını uzatıyor, kah ayakkabı kutusunun içinden çıkıyor, ya da bacaklarını karnına çekmiş parmağını emiyor ( Yoksa eldivenini mi demeliydim :)). O kadar çok kare var ki burda arka arkaya yazmam imkansız ama bu karelerden birisi beni gerçekten güldürdü, sizi de güldürür umarım. Söz konusu fotografta ( 3. foto oluyor), Victoria'nın, Marc'ın garip topuklu tasarımlı ayakkabılarını ( üzgünüm sevmedim) giymiş bacaklarını, yine Marc Jacobs poşetinden çıkmış bir şekilde görüyoruz, sanki düşmüşte, çıkamıyormuş gibi, poşeti başka bir şey olarakta hayal edebilirsiniz :p. Çoğunlukla heykelimsi bir tatta duran, ulaşılmazı oynayan rüküş Victoria'yı maymun etmeyi Marc Jacobs'tan başka kimse beceremezdi, ben bu reklam kampanyasını komik ve ilginç bulmama karşın çok beğendiğimi söyleyemeyeceğim, siz de görüşünüzü anketimi cevaplandırarak belirtirseniz beni sevindirirsiniz, tabi ne sevindircem seni be!! diyenlerde olabilir, onlara da burdan sevgilerimi gönderiyorum :))

8 Nisan 2008 Salı

Mac'in yeni serisi: FaFi

Mac'in ürünlerini severek kullanırım. Mail kutuma gelen bu davetiyeyi de, diğer Mac sevenlerle paylaşmak istedim . Mac Cosmetics, Fransız graffiti sanatçısı FaFi ile işbirliğinden doğan yeni bir koleksiyonunun tanıtımına bekliyor bizleri. Her yaşta kadının kendini bulacağı cesur, büyüleyici, şık ( Bu sıfatlar olmazsa olmaz zaten :) )bir koleksiyon olarak nitelendiriliyor, görelim bakalım :)
http://www.maccosmetics.com/fafi/

Gözlüğüm geldiiiii!!!



Bir süre önce ebay'den aldığım Marc by Marc Jacobs gözlüğüm dün elime ulaştı. Mavi vintage tipli aviator, yanında kırmızı küçük noktacıklar var. Tokidoki 'yi sever misiniz bilmem ama Polpettina karakteri de foto da bulunmak için ısrar etti, ben de kendisini kırmadım :) Yeni gözlüğümü ben çok beğendim, siz de beğendiniz mi?

7 Nisan 2008 Pazartesi

Bugün ne giydim?







Geçen haftasonu, sevgilimin tüm Gülşen Bubikoğlu benzetmelerine kulaklarımı tıkayıp, yüksek belli jeanimi giydim sonunda :) Kıyafetin ayakkabıya kadar olan bölümü beni tatmin etse de, ayakkabı konusunda biraz daha çalışmam gerektiğini düşünüyorum. Pantolonun boyu olması gerektiği kadar uzun değil ki, siz rahatça en topuklu sandaletlerinizi, dolgu topuklarınızı giyin arzı endam edin, daha kısa topuklu ayakkabılarımı da bu pantolonla giymeye uygun bulmadım, fazla zamanım da olmadığından 2-3 deneme sonrasında ayağımda gördüklerinizle kendimi sokağa atıverdim.






  • Kıyafetimizin baş kahramanı yüksek belli jean :Topshop-Moto



  • Ceket: H&M



  • Tshirt :Oysho



  • Kemer : Mango



  • Çanta: H&M



  • Dolgu topuk sandaletler: Steve Madden



  • Yüzük: 3c



  • Gözlük: Marc Jacobs ( Modelin ismi Rachel, fikriniz olsun diye Nicole Richie'nin aynı gözlükle bir resmini post ediyorum )



6 Nisan 2008 Pazar

Ashley Mary Kate'e karşı


Hangi kıyafet kime daha çok yakışmış, kim daha iyi tasımıs soruları hepimizin ilgisini çekmistir hep. Bu anketler bize ünlüler hakkında fikir beyan etme fırsatını verir, hele sevmediğimiz biriyse bu oylama işini daha da severek yaparız :) Bu sefer ki Olsen ikizlerini karsılaştırma fırsatını veriyor bize. Kıyafet Calvin Klein imzalı şort tulum. Ashley Olsen bu kıyafeti 2005 yılında yine Calvin Klein'in defilesine giyerken, bu saten tulumu Mary Kate 21 filminin partisine giymiş, ekonomi yapmışlar :) Ashley bu kıyafeti bronz teni, minimal aksesuarları ve kocaman gözlüğü ile tamamlarken, Mary Kate alakasız aksesuarları ile, durumu zorlamasıyla, bu sefer olmamış canım dedirtiyor. Benim oyum Ashley'e, peki siz hangisinin yorumunu beğendiniz?

4 Nisan 2008 Cuma

Bugün ne giydim?


Elbiselere devam:


  • H&M organic cotton elbise

  • Zara hırka

  • KG botlar ( Biliyorum bıktınız:P)

  • Swatch Bijoux yüzük

Marni, Bottega Veneta ve Sergio Rossi




Bir hafta daha geçti ve Akaretler Sıraevler'de mağazalar açılmaya devam ediyor. Bu hafta Bottega Veneta, Sergio Rossi ve Marni açıldı. İlk iki mağazanın vitrinini pek beğenmedim
ama Marni'ye duyduğum sevgiden midir, vitrindeki kıyafetlerin renklerinden midir bilmem, şimdilik en güzel vitrin ödülünü kendilerine verdim. Marc Jacobs'ın mağazalarının herkesi sollayacağını düşünerek, nefesimi tutmuş bekliyorum.

3 Nisan 2008 Perşembe

Trend Alarmı: Kısa çoraplar ve sandaletler



Günlerdir yazmak istediğim kısa çorap-sandalet trendini, Mordolap benden önce davranıp yazmış ama ben de bu favorim olacak trend hakkında yazmadan edemedim. ( Zaten ana sayfadan sonra konunun devamını okuyamadım, teknik bir sorun var sanırım .)




Bilindiği üzere 2008 ilkbahar - yaz trendleri benim sayfamda dahil pek çok yerde yazılıp, çizildi ve yazılıp çizilmeye de devam ediyor. En başta pek ilgilenmesem de, defilelerden bazılarını inceledikçe sandalet ve bilekte bilen çorap birlikteliğinden hoşlandığımı farkettim, özellikle Burberry Prorsum, Wunderkind ,Isabel Marant ve Anna Sui şovları bu trendi denemek için ilham kaynaklarım oldu. Burberry'nin bacağın ortasına kadar uzanan, hatta kokteyl elbiseleriyle bile kombinlenen, siyah bazen yarı transparan, bazen pamuklu çoraplarını, Wunderkind'ın canlı renklerini ve Anna Sui'nin simli yarı transparan çoraplarının görünüme neşeli katkılarını çok beğendim. Bu trendi uygulamak için 2 hafta önce çeşitli renk ve dokularda bulabildiğim tüm çorapları Penti, Berk, Calzedonia.. gibi mağazalardan topladım desem, delirdiğimi düşünmezsiniz umarım. Toplamasına topladım ama gelin görün ki hava sıcaklıkları bu şekilde giyinmek için henüz bana yardımcı olmuş değil :(


Kimileri için cesur bir uygulama gibi gözükse de, benim gibi bu trendi uygulayacakların, bazı ufak noktalara dikkat etmesi yerinde olacaktır. Boyunuzun uzun, bacaklarınızın ince olması tabiki, her trend gibi bu trend için de bir artı olsa da minyon ve normal ölçülerde kişiler de bu trendi uygulayıp gayet güzel görünebilirler. Boyunuz çok uzun değilse çorapların bacak ortası yerine bilekte bitmesi, bacağı kesmediği için daha uzun gözükmesine sebep olacaktır. Elbise, etek, şort gibi parçalarla kombinlediğiniz kısa çoraplarda , giysinizin boyunun çok uzun olmaması yine bacaklarınızı daha uzun gösterecektir. Sizin zevkinize kalmış olmakla beraber, ben ince, file veya dantelli çoraplardan uzak duracağım, çünkü kıyafetinizi ucuzlatıp, yanlış bir görüntü yaratabilir, bu Anna Sui defilesinde gözünüze çok güzel gözükmüşken gerçek hayatta yanlış algılanmanıza sebep olabilecek çok ince bir çizgidir :) Ayakkabı olarak , platform sandaletler, dolgu topuklu sandaletler uygun ulacaktır. Siyah çoraplar bu trendi uygulamak için en uygun seçenek olarak gözükürken, mor, fuşya, sarı gibi renkler kıyafetinize ve beğeninize göre kullanılabilir, ben en çok kıyafetle alakası olmayan parlak renkleri uygulamak istiyorum :)
Resim altı: Ust soldan sağa: 1-2-3 Anna Sui, 4 Isabel Marant.
Alt sıra:1-2 Wunderkind, 3-4 Burberry Prorsum.

31 Mart 2008 Pazartesi

Bugün ne giydim?




Dışarda kış hüküm sürmekte, tabiki benim ruhum ve kıyafetlerimde de.

Önce içimizden başlayalım:

  • H&M hırka


  • H&M pinafore elbise


  • Mango beyaz tişört


  • Mango kemer


  • Ve bir cadı klasiği Kurt Geiger oxford botlar ( Sizi bu botları daha sık göreceğiniz konusunda uyarmıştım değil mi? ) :)


  • H&M trençkot ve çanta

Bir konuya dikkatinizi çekmek istiyorum, üstümdekiler puantiyeli değildir, o aynadaki boya lekeleriyle alakalıdır :)



29 Mart 2008 Cumartesi

DKNY'da bahar temizliği

En son DKNY'ın temizlik amaçlı indirimine gittiğimde, komik paralara pek çok parça bulmuştum, bu sebeple 28-29-30 Mart tarihlerinde Nişantaşı Mim Kemal Öke Caddesi'nden, taşınmaları sebebiyle yapılan bahar temizliği indirimine de bu öğleden sonra uğradım ama düşündüklerimi bulamadım. Çeşit fazla olmasına rağmen,pek alınası parçalar yoktu ve büyük bedenler kalmıştı, fiyatlar önceki zamanlara göre pahalıydı . Daha önce kapanan Posh adlı mağazadan artan ürünlerde arada gözüme çarptı Marc by Marc Jacobs ve See by Chloé den parçalar gördüm, fiyatları da uygundu ama gene beden sorunu vardı, isabetsiz bir girişim oldu. İlgilenenler için DKNY 1 Nisan'dan itibaren Atiye sokaktaki yeni mağazasında olacak.

Tülin Kermen'den yararlı(!) tüyolar


Günaydın ekinde Vitrin Meleği adında köşesi olan Tülin Kermen'i okur musunuz bilmem, ben genelde konuyla ilgilendiğim için okuyorum. Neyse, bu haftaki yazısında başlayacak olan ara indirimden alışveriş yapabilmemiz için ipuçları vermiş, sağolsun. İlk ipucu şöyle diyor aynen yazıyorum:

Öncelikle alışverişe çıkarken rahat çıkarıp giyebileceğiniz türde kıyafetler tercih edin. Hatta askılı bir tişört ve bir tayt giyin, belki boş soyunma odası bulamazsınız ve kıyafetleri olduğunuz yerde denemek zorunda kalabilirsiniz. En önemli ayrıntı ise asla çantanız ağır olmasın .
Şimdi, soyunma odası bulamamak, rahatlık ..vesaire durumu doğru düşünülmüş ancak hangimiz sokağa bir askılı tişört altına tayt ile çıkarız ki söyler misiniz? Ne bu hava bu incelikte kıyafetleri giymeye uygun, ne de bu kıyafet çoğumuz için sokağa çıkılabilecek rahatlıkta. Askılı tişörtle kastı tunik tarzı birşey olabilir, anlatmak istediğini tam anlatamamış olabilir, ama bu beni pek ilgilendirmez,ben okuyucu olarak burda ne demek istiyor acaba diye düşünmek durumunda değilim. Bana bu görünüm daha çok spor salonu için uygunmuş gibi ve bu tüyo için fazla düşünülmemiş gibi geldi, siz ne dersiniz?

Yerli markalara, top modeller




Firmaların 2008 ilkbahar - yaz reklamları, dergilerde, bill boardlarda görücüye çıkalı bir süre oldu. Önce Beymen ilanları ilgimi çekti, çünkü Avustralya Perth doğumlu ve 21 yaşındaki top model Gemma Ward o meşhur bebek yüzüyle bizlere merhaba dedi. Bu beni fazla şaşırtmadı, Beymen daha önce de içlerinde en top model Kate Moss ve Missy Rayder gibi modellerin yer aldığı reklamlar çekmişti. Sonraları Vakko için Amerikalı ünlü model Erin Wasson çiçekli elbisesiyle bill boardlarda ve mağaza vitrinlerinde şehrimizin caddelerini renklerdirdi, bu da Vakko için bir ilk değildi, geçen sene benim de favori top modellerimden Gisele Bundchen ve daha önce Marc Jacobs'un adına çanta tasarladığı ünlü Kanadalı model Jessica Stam'le gözlerimizi senlendirmişlerdi. Bir üçüncü top model atağı Victoria's Secret modellerinden güzel Brezilya'lı Anna Beatriz Barros'lu Desa'nın ilanları oldu ki Nisan ayının Instyle dergisinde gördüm ve ilk kez Desa reklamları ilgimi çekti. Anlaşılan Desa farklı bir evreye geçmişti, çekimler, yaratılan imaj, ürünler güzel, Anna'nın çekimlere etkisi ise yadsınamayacak boyutta. Bu güzel reklam kampanyasını web sitelerinde hala olmamasını hala biraz daha çalışmaları gerektiğini gösterirken, İtalyan bir tasarımcı ile iş birliği yaparak, Özcan Deniz'li reklam ve kurum imajını geride bıraktıklarını görmek sevindirici :)



27 Mart 2008 Perşembe

Bugün ne giydim?



Havalar bir garip. Bir soğuk,bir sıcak, ben hasta, ofistekiler hasta,tez zamanda şifa diliyoruz kendimize ve diğer hastalara, gelelim bugunun seçimlerine:


  • Topshop gri tunik

  • Zara jean

  • Kurt Geiger botlar ( Onlara veda etmeye az kaldı, giyebildiğim kadar giymeye çalışıyorum, dolayısıyla önümüzdeki günlerde yine kendilerini ayağımda göreceksiniz .)

  • Mango bej rengi trençkot

  • Agatha kolye

  • H&M siyah çanta

  • Chanel gözlük

İstanbul'a bahar Lanvin ve Etro ile geldi


Sair Nedim ve Süleyman Seba Caddelerinin mini bir 5. cadde olma yolundaki değisimlerinden bahsetmiştim. İşte o değişimlerin ilk örnekleri Lanvin ve Etro mağazaları oldu, dekorasyon işini hızlıca bitirip kapılarını açtılar, ben de zehir hafiye hemen resimlerini çektim, pek matah değiller ama bir fikir verebilir :) 19 Mart'ta devlet erkanı tarafından açılışı yapılan Sıraevler projesi hızla devam ediyor. Marni, Chloé, Marc Jacobs , Marc by Marc Jacobs, Bottega Veneta, Jimmy Choo, Sergio Rossi sırada olanlar, merakla bekliyorum :)

24 Mart 2008 Pazartesi

Bu haftanın ganimetleri!


Diyorum ya içimde önlenemez bir alışveriş isteği var diye, hah işte o istek sonucu bu hafta sonu yine bişiler aldım. İlki uzun zamandır istediğim Marc By Marc Jacobs altı lastik mary jane ayakkabılar, diğeri de Citizens of Humanity'den boot cut jean, ikisi de indirimdeydi ;)

22 Mart 2008 Cumartesi

Bugün ne giydim?




Cuma gecesi yine evde oturmadım, iste seçimlerim:

  • Kate Moss for Topshop elbise

  • Calzedonia çorap

  • Zara ayakkabı

  • Accessorize çanta

  • Mng küpe

  • 3C yıldız bileklik

Tek başıma düzgün fotoğraf çekmem mümkün olmadı, lütfen fona ve arkadaki dağınıklığa değil, bana odaklanın,bu sefer detayları da çektim :))

17 Mart 2008 Pazartesi

Eda ve ördekler


Eda Taşpınar'ı buraya stili ile konuk etmek isterdim ama kısmet bu şekildeymiş. Belki gördünüz belki görmediniz, kendisi geçenlerde katıldığı bir davette kıyafetindeki yaban ördeği tüylerine ilişkin "Nurettin bu ördeği avlanma mevsiminde vurmuştu. Etini evimizde yedik, tüylerini de bu şekilde değerlendirdim" şeklindeki açıklaması ile, herkes gibi beni de dehşete düşürdü. Bakın ne kadar farklı ve yaratıcıyım diye kredi toplamak adına bu barbarca gösterişin bu şekilde, çok normalmiş gibi anlatması kendisinin karakteri ile ilgili bize önemli bir done vermiştir. Yazın Bodrum'da iskelede güneşlenirken yanına gelen ördekleri besleyen Eda Hanım, aynı türde başka bir canlının kanatlarından kendine aksesuar yapmakta bir sakınca görmemiştir, bence bu western filmlerinde gördüğümüz kızılderililerin öldürdükleri insanların kafa derilerinden kemer yapmalarının bir başka versiyonudur. Zevk için başka bir canlının öldürülmesi kadar kürke de karşı olduğumu ve bu tarz durumlarda bu blogta eleştirilerin en beterini yapacağımdan kimsenin kuşkusu olmasın, Eda Hanım ilgi çekmek için başka bir yol araştırsın ve masum ördekleri rahat bıraksın.

İstek parça yapabilir miyim?


Cumartesi günü yaptığımız Nişantaşı turunda Beymen'e de bir uğradık, beğendiğimiz pek çok şey oldu ama birini gerçekten alsam mı diye düşündüm, işte karşınızda Marc by Marc Jacobs Dr. Q Colorblock Huge Hillier Hobo ( ne uzun ismi var değil mi ). Kendisi patent derisi, bordo ve pembe colorblock tasarımı, içinin şekerliği ve büyüklüğü ile gözlerimi kamaştırdı, fiyatı 825 ytl, ben çok beğendim, ya siz?

16 Mart 2008 Pazar

Bir film seyrettim, hayatım değişti: Lagerfeld Sırları




Geçen hafta cumartesi yani 8 Mart'ta alışveriş dışında, 1 haftadır yazamadığım ama sizinle paylaşmam gereken bir aktivitem daha oldu, o da Karl Lagerfeld ile üzerine Rodolphe Marconi tarafından yönetilen "Lagerfeld Sırları" (Lagerfeld Confidentiel), adlı dökümanter filmi seyretmiş olmam. İstanbul'da sadece Kanyon ve Maçka Gmall'da gösterime giren bu filme yine bir kız arkadaşımla gittim ve o haftasonu ana konuşma konumuz film ve Karl Lagerfeld oldu diyebilirim. Yönetmen Marconi, dünyada sadece 3 adet üretilen Thom Brown marka gri kaşmir trikosuyla gitmiş Lagerfeld'le buluşmaya ve onu filmi yapmaya ikna etmiş, bilin bakalım o kazaklardan diğer ikisi kimdeymiş? :) Önceleri Chloé, şimdilerde Chanel, Fendi gibi dev moda evlerinin ve kendi markasının tasarımcısı olan Karl Lagerfeld'in dehası ve kendisi hakkında bilgilerim bu filme kadar gerçekten sınırlıymış diyebilirim.

150 saatlik çekim yapılan ve 3 yılda tamamlanan filmin ilk sahnesi Karl Lagerfeld'in evinde başlıyor, çoğu kimsenin ve benim hayal edeceğim gibi lüks ve ihtişam içersinde bir ev değil, sade, bayağı dağınık ama kendi içinde düzeni olan bir dağınıklığa sahip, sayısız kitaplar, dergiler, çizimler, yüzükler, 2 çekmece de yüzlerce yaka, her müzik türü için ayrı bir ipod( ben 11 adet saydım) gözümüze çarpan detaylar. Kendisine yüzüklerin efendisi dense yeridir çünkü bir insanın bu kadar yüzüğü olamaz sanırım:) Film boyunca, kendisiyle beraber kıyafet tasarlıyor,defilelere gidiyor, ünlülerle buluşuyor( Nicole Kidman,Monaco Prensesi Caroline) çizim yapıyor( Çizim tekniği hayranlık uyandırıcı en sevdiği malzeme tipex), fotoğraf çekimlerine tanıklık ediyorsunuz ve genelde tasarımcı kimliğinin dışında bir patron, fotoğrafçı, çizer, filozof gibi kavramları da kendisinde buluyorsunuz. Genelde kara gözlükleri( Film boyunca sadece 3 kere toplam 10 sn falan gözlüksüz görünüyor), dar silueti, siyah giymesi, at kuyruğu ile kafamızda bir protip oluşturduğumuz bu dahinin iç yüzüne, karakterine ve yaşamına da tanıklık ediyorsunuz. Yönetmen film boyunca ailesinden, çocukluğuna, cinsellikten, moda dünyasına kadar kimileri bazen fazla direkt ve rahatsız edici olabilen soruları soruyor ve Karl bunları içten, esprili, akıllı, her biri hayat dersi olabilecek cümlelerle cevaplıyor ve siz ona gerçekten hayran oluyorsunuz. Kendisi çalışanlarını övececek, sovlar sonunda kendilerine bir şeyler almalarını isteyecek, araba da öne binecek, herkesin ona ismiyle hitap etmesini isteyecek kadar alçakgönüllü ama hataları affetmeyen biri, herşeyi halletmiş sanki hayatın sırrını bulmuş, ermiş gibi dingin, rahat, hayatı, konumunu ve kendini hazmetmiş bir insan. Bazen fazla katı, insanlara yük olmak istemeyen, insanlardan uzak bir portre çizen ve nostaljiye, geçmişte yaşayan insanlara tahammülü olmayan ve bu konuyu su sözle özetleyen:

“Daha öncesi daha iyiydiyse, o zaman hemen intihar etmeli.”

Moda dünyası ile ilgilenen, ilgilenmeyen herkesin görmesi ve kendine hayat dersi çıkartması gereken bu şaşırtıcı, eğlenceli dökümanteri ben kaçırmayın derim , Cem Hakko filmi yurt dışında seyredip, etkilenip Türkiye'ye getirmesine şaşmamalı, gerçekten etkileyici, dvd sini de en kısa zamanda koleksiyonuma katmayı düşünüyorum.


Renkli Wayfarerlar


80'lerin Rayban Wayfarer modeli geçen seneden beri nicesinin yüzünü süsledi, ucuz - pahalı pek çok marka bunlara benzer gözlükleri beğenimize sundu. Wayfarer'ların saltanatı hala ama biraz renklenerek devam etmekte, kırmızı, beyaz, yeşil gibi renklerin yanında, resimdeki 3 İngiliz hanfendinin ( Sienna Miller dışında, Kelly Osbourne ve Lilly Allen stil adına benim için pek bir şey ifade etmemekte ) son zamanlarda görüntülendikleri gibi bu tarz gözlüklerin mavisini de sıkça göreceğimiz kesin.

11 Mart 2008 Salı

Bugün ne giydim?


Bugün renkliyim:



  • Topshop elbise

  • Mor çoraplar Calzedonia

  • Ayakkabı Zara

  • Bilezik Accesorize

  • Çanta Louis Vuitton

Üstüme de klasik bej rengi trençkot giydim, oda Mango'dan :)

10 Mart 2008 Pazartesi

Dolabımın yeni konukları


Dünya kadınlar günü ve indirimin son günleri şerefine bu haftasonu 2 adet ayakkabıyı daha dolabıma katmış bulunuyorum :) Biri gri platform rugan, diğeri mor- fuşya saten ve yine platform. Ayakkabılar Nine West'ten olup, bana 1 ayakkabı fiyatından da aza mal oldular ( Gri 59, diğeri 69 tl) Burnu kapalı ayakkabının Miu Miu'nun bir modelinin nerdeyse ikizi olduğunu farketmediğimi sanmayın ama hem tipi hoşuma gitti hem de zaten o Miu Miu ları uzunca bir süre alabileceğimi sanmıyorum. İndirimin son günleri olduğu için numara ve model konusunda sıkıntı olabiliyor ama yine de Nine West'e bir göz atın derim, yeni sezondaki krem rengi oxfordlara da bayıldım. Herkesin dünya kadınlar gününü kutlayıp, yanaklarından öperim :))

5 Mart 2008 Çarşamba

Cadının 2008 ilkbahar-yaz alışveriş listesi /tavsiyeleri




Mevsimin değişmekte olduğunu ve yazın yaklaştığını 2 şey bana daha iyi anlatır:




1) Aylardan mart olması, havaların ısınması, çiçeklerin açması..vs ( Tabiki!!)





2) Yerli ve yabancı moda dergilerinin yaklaşık 400-500 sayfaları zorlaması,





Böyle zamanlarda, içimde tehlikeli bir alışveriş isteği kabarıyor, sanırım size de oluyordur, renkli ve alınası yazlık kıyafetler, ayakkabılar, aksesuarlar her yerde, siz karanlık havalardan ve koyu renklerden bıkmışsınız. 2008 -2009 sonbahar - kış modasının çizgileri belli ola dursun, ben daha yakın odaklı bir yazı yazacağım, zaten kışlıkların üzerimizde olmaya devam ettiğini düşünürsek, gelecek kışın modası biraz daha bekleyebilir. Trendler, benim beğenilerim ve dolabımın ihtiyaçlarım doğrultusunda işte bu ilkbahar - yazının sahip olunması gerekenleri:



Oversized blazer /smokin ceketi : Kışın en büyük hitlerinden, ilkbaharda da sıkça göreceğimiz bu parça, ünlüsünden ünsüzüne herkes için bir kurtarıcı oldu. Kimi jean veya bol kesimli pantolonlar üzerine giydi, kimi romantik elbiselerine inat onlarla daha maskülen bir havaya büründü. Karl Lagerfeld ( Vakko Couture ve V2K) ve Topshop, Zara,vintage seçenekler için ebay bulabileceğiniz adreslerden.



Çiçek desenleri Çiçek desenleri bu yaz krallıklarını ilan ettiler,desenler, büyüğünden küçüğüne, romantik olanından, futuristik olanına, retro desenlere kadar geniş bir yelpazeye sahip, eğer baştan aşağı çiçek deseni giymek size uygun değilse fular, ayakkabı, takı gibi aksesuarlarda kullanın. Para sizin için sorun değilse Beymen, Vakkorama V2K Harvey Nichols'daki çeşitli markalar (Matthew Williamson, Anna Sui,Etro, Stella McCartney..vs), Gucci , Balenciaga (Mağazası açıldı, duyurulur), D&G, eğer daha uygun fiyatlı ama trendy markalar size uygunsa Mango, Zara, Topshop, Bershka, River Island, Next, Miss Selfridge, Banana Republic ziyaret edilebilecek adresler.


Neon renkler/color block: Mavi, yeşil, sarı, fuşya başı çeken renkler arasında, özellikle kısa elbiselerde kullanımı çok yaygın. Buna ek olarak kışlık kıyafetleri de canlı renklerdeki çantalarla kullanmak çok moda. Parlak renklerde mini elbisenizi fazla aksesuar kullanmadan, naturel renklerle kombinlemeniz en güzel sonucu almanızı sağlayacaktır. Burberry,Phillip Lim, See by Chloé, DKNY, Mapa, Machka,İpekyol bulunabilecek adresler, bunun dışında yukarda bahsettiğim mağazalarda örnekler bulunmakta. Çantalarda Marc Jacobs, Chloé, Dior, Gerard Darel,Longchamp renkli çantalara koleksiyonlarında yer verirken, Topshop, Mudo Collection, Accessorize,Mango'da uğranılabilir seçenekler.


Kare/Ekose : Podyumlarda Gucci, Luella, L.A.M.B'in başını çektiği trend, sizleri korkutabilir ama tek parça ekoseyi diğer bir düz parçayla birleştirdiğinizde ve yine aksesuarları abartmadığınızda ortaya güzel sonuçlar çıkacaktır. Yukardaki markalar dışında Zara,Mango ve Topshop'ta örnekler gördüm.


Kahverengi deri kemer: Lanvin, BCBG Max Azria, 3.1 Phillip Lim'in podyumda uyguladığı kahverengi deri kemer bu yaz favori aksesuarlarımızdan olacak. Eminim herkesin bir kahverengi deri kemeri vardır ama, bunu bildiğiniz klasik şekilde kullanmak değil burda bahsettiğimiz. Feminen elbiselerinizin üzerine uzun ve düğüm atılmış bir şekilde takmanız gerekiyor, saydığımız mağazaların çoğunda bulunabilecek bir ürün.


Yüksek bel etek: Yüksek bel jeanler kadar popüler bir diğer bir seçenek, yaklasık 2 sezondur devam eden varlıklarını bu yazda sürdürecekler, eğer edinmediyseniz şimdi tam sırası. Miu Miu ve Jennie Kayne koleksiyonlarında gördüğümüz yüksek belli etekler, feminen üstler ve yüksek topuklarla birleştirilmiş ayrıca uzunu, kısası, dar kesimlisi ve volumlü olanlarına rastlamak mümkün, seçmek size kalmış. Uzun süredir düşündüğüm nasıl giymeli bölümünü hayata geçirebilirsem, çeşitli alternatifleri sizinle paylaşmayı düşünüyorum.


Süper gladyatörler: Balenciaga ve Givency de biraz abartılı, uzun ve renkli örneklerini gördüğümüz gladyatör sandaletler bu yaz yine var, farklı örneklere rastlasakta klasik olanları da giyiliyor. Beymen ve Burberry'de ( Bkz 2008 ayakkabı dosyasında 2. beğendiğim ayakkabı :) ) bulunabiliyorken ayrıca Topshop, Zara ve Nine West'te de uygun ve güzel olanlarını bulmak mümkün.


Kısa paçalar:Benim pek favorim olmayan ama sevenleri olabileceğini düşündüğüm bir trend. Kışın maskülen giyim tarzına bir bahar yaklaşımı olarak devam eden bu pantolonlar Alexander Wang, Matthew Williamson'da paçaların kıvrılması ( Erkekler içinde uygulanıyor) veya kısa kesilmiş pantolonlar olarak görüldü, feminen üstler ve ultra yüksek topuklu sandaletler bu stilin tamamlayıcıları.


Etnik desenler: İlhamınız ister Japon kimonoları, ister Afrika desenleri, ister Amerikan yerlileri olsun ama dolabınızda mutlaka etnik motifler içeren bir şeyler bulunsun. Her türlü desen zaten pek çok tasarımcının koleksiyonunda görüldü ama etnik desenlerin baskınlığı fazlaydı.Etro, Oscar De la Renta, Prada, Jean Paul Gaultier bu akımdan etkilenenler, H&M, Zara, Topshop, Accessorize bu trende uygun parçalar bulabileceğiniz mağazalar.


Safari:Donna Karan, Bottega Veneta ve Versace gibi modaevlerinin koleksiyonlarında yer alan safari tarzı kıyafetler 1953 yılı yapımı Grace Kelly ve Ava Gardner'ın oynadığı Mogambo filmine bir gönderme sanki. Safari derken aklınıza garip şort ve gömlekten oluşan ikili ve abuk bir şapka ile tamamlanan kıyafetler gelmesin lütfen. Günümüz kadınları için sadece alışveriş merkezlerinde yapmayı sevdikleri bir aktivite olabilecek safarinin takılar, ayakkabılar ve kıyafetlerdeki etkisi gözden kaçırılacak gibi değil. Gap, Zara,Massimo Dutti, 3.1 Phillip Lim, Steve Madden (Resimde bej rugan sandalet) ve Kenneth Jay Lane (Lobi'de bulunuyor) ve Topshop takılarda bakılabilir seçenekler.


Şeffaf bacaklar: Uzun süredir moda dünyasının gözbebeği olan opak çoraplar havaların ısınmasıyla yerini ince çoraplara bırakıyor. Louis Vuitton, Derek Lam ve Miu Miu'da görülen yarı transparan çoraplar onları özleyenler için örnek oluşturabilir, bense pek özlediğimi söyleyemem :)


Makyajda şerbet renkleri: Carrie Bradshaw'un turkuaz göz kalemini hatırlar mısınız? İşte onun çok benzeri ama daha buz mavisi eye liner olarak Marni 2008 ilkbahar - yaz sezonu şovunda görüldü. Bunlara ek olarak Carolina Herrera'da koyu turuncu dudaklar, Valentino'da sıcak pembeye boyanmış tırnaklar gördüm, bundan çıkarılacak sonuç canlı renklerdeki makyajında çook moda olduğudur. Bırakın şu bejleri, açık pembeleri, seçin gökkuşağının en canlı renklerini, biraz değişiklik iyidir:)


Modern boholar/hippiler: Boho yu duyunca hemen uzun çingene eteklerinizi sandıklardan çıkartmayın bunlar o sizin bildiğiniz boholardan diil :) Yeni bir yaklaşımla daha modern bir hale geldiler, Roberto Cavalli, Prada ve Nina Ricci öncülerden.

Yukarda aklıma gelenler dışında, batik denilen 60'lardan fırlamış desenler, fırça darbeleriyle adeta tabloları çağrıştıran sanat kokulu elbiseler, tek omuzlu elbiseler, peri masallarını çağrıştıran fantastik desenler ( Bkz Prada ) , Kate Moss'un 34. doğumgününde giydiği Chanel'de örnekleri görünenler gibi yıldız figürlü elbiseler, üstler, tulumlar, aksesuarlar, transparan detaylar, fırfırlar, diz hizasında veya daha uzun feminen etekler ya da her boyda her türde etek, gömlek elbiseler önümüzdeki aylarda bol bol göreceklerimiz arasında.





2 Mart 2008 Pazar

Ben bu gecelerin adamıyım :p

Bu cumartesi de gece kuşuydum sevgili blog ama gördüğün üzere bu saatte görev başındayım :) :




  • Zara evening collection siyah elbise ( ön tarafında yine siyah çiçeğe benzer detaylar var ama resimde pek çıkmamış)

  • Calzedonia gri çorap

  • Topshop siyah rugan ayakkabı

  • Topshop pembe çanta
  • Accessorize bilezik, kolye Avusturya'dan
  • Zara siyah trençkot(Resimde yok)


Nyc2ist'te 3. yazım

Son yazımın konusu rengarenk çantalar, buyrun bakalım :)

http://www.nyc2ist.com/content/view/556/145/
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...