Zara etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Zara etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3 Nisan 2013 Çarşamba

Freak like me


Selam! :) Size buradan katılacağım bir sonraki koşu organizasyonunun 7 Nisan'da  Reebok RealFlex 11,1km koşusu olduğunu söylemediğimi farkettim. Bu sebeple, sabah Belgrad Ormanı'na küçük bir ziyarette bulunduk. Koşu parkuru iki kere dönerek 12 km'yi tamamladım, Realflex'in provasını yaptım. Orman sakin, sessiz ve huzurluydu. Oksijene doyduk dersek yalan olmaz sanırım. ;)

Hi! My next run is Reebok Realflex 11,1k on 7th of April. I've been to the Belgrad Forest to practice and I ran 12 ks. Forest was calm, quiet and peaceful, oxigen tanks are filled in a great way.

25 Mart 2013 Pazartesi

Easy tiger!


Dolu dolu bir haftasonu daha geçti, pazartesi yine kapımızı çaldı. Geçen haftanın olayları ve bu haftasonunun en önemlileri can dostum Duygu Yegul'un" Good Night Nobody" sergisi detayları, sevgili Iconjane'in doğum günü yakında blogda görecekleriniz.

It was a busy weekend and here is monday knocking our door again. Last week's events and weekend's highlights such as my bff Duygu Yegul's exhibition called as Good Night Nobody and Iconjane's birthday will be here soon.

18 Mart 2013 Pazartesi

MBFWI DAY III





Moda haftasının 3. gününde güzel hava, yine bizi yalnız bırakmadı ama o gün defileleri izlemek dışında ajandamızda başka bir madde daha vardı. 

13 Mart 2013 Çarşamba

Mercedes Benz Fashion Week Istanbul'13 Day I


Gitmemiştim son 2 moda haftasına, burada olsam da hevesim pek yoktu, orada yaşanan gariplikleri düşünerek. Bu sefer durum farklıydı, en azından öyle hissediliyordu. Tüm bunları yerinde hissetmek için  dün bendeniz ve Offnegiysem  saat 12:00'deki açılış defilesi olan Mehtap Elaidi'ye varmak için yola koyulduk. Normalde 15 dk sürmesi gereken yol, yaklaşık 40 dakika sürünce  başladık acaba yetişemeyecek miyiz demeye. Neyseki, moda dünyasında hiç bir şey zamanında başlamıyor da, biz de rahat rahat yerimizi alıp defileyi izlemeye hazır hale geldik. 

Mehtap Elaidi "Az" isimli koleksiyonuyla katıldı Mercedes Benz Fashion Week Istanbul AW 2013'e. Gerçekten de adına yaraşır bir şekilde, yalın bir koleksiyon gördük. Renkler siyah, beyaz, yanık turuncu ve antrasitle sınırlanırken, kesimler de minimaldi.  Koleksiyonda en fazla hoşuma gidenler, pijama pantolonlar, paçalardaki detaylar ve 2 renk sivri burun ayakkabılar oldu.  Defileden sonra tasarımcı Mehtap Elaidi'yi gördüğümde koleksiyonun yalın güzelliğini beğendiğimi söylemeyi ihmal etmedim ve açılış defilesiyle güzel bir başlangıç yaptık.

18 Şubat 2013 Pazartesi

Yelloooww



Devam eden moda haftalarından görünümleri birer birer pinlerken, haftaya benim ne giydiğimle başlayalım. O gün, içimdeki nostaljik kadınla iyi vakit geçirdik. Ne dediyse yaptım, dolapta unutulan bol paça yuksek belli pantolonumu giydim, geniş kenarı şampkamı taktım. Şemsiye son İskoçya seyahatinde, dinmek bilmeyen yağmurlardan korunmak amacıyla geçici bir çözümdü. Fazla seçeneğimiz yoktu, ben de bu renkli Union Jack desenini aldım. Kasada %50 indirimli olmasının, atılmak için alınan bir şemsiye için ekstra hoşluk olduğunu belirtmek isterim.Bazı İskoçların İngilizler ve onlarla ilgili şeylerden pek hoşlanmaması sebebiyle, sevgilim Glasgow sokaklarında dövüleceğimizen korkup, benden 5mt ileride yürüse de, turist kartıyla olaydan yırttım sanıyorum :).  Bizim 2 poundluk şemsiye de, hırçın İskoç rüzgarlarını atlatıp, buralara kadar geldi.

While my pinning frenzy continues along with the ongoing fashion weeks, let's start the week with an outfit post. On this particular day, I had a wonderful time, with the nostalgic woman in me making a return. I did whatever she asked from me... I even wore my long time forgotten high waisted pants and floppy hat. This umbrella in the pictures  was a permanent solution to infamous Scottish rain on our last trip. There wasn't much choice available so I grabbed this colourful Union Jack pattern. 50% percent off at the counter was also a bonus for an umbrella which I intended to dump but have grown particularly fond of. My boyfriend warned me about getting beaten on the streets of Glasgow for carrying it and walked 5 mts away "'cause.. well, certain Scots not very fond of English related things as I was informed". I think I survived by playing the tourist card :). My 2 pounds umbrella eventually made its way to Istanbul by overcoming strong Scottish winds and pouring rain.







Bluz / Blouse: Asos
Kazak ve jean / Sweater and jeans: Topshop
Botlar /Boots: Zara
Çanta, şapka ve yüzük/ Bag, hat and ring: H&M
Palto / Coat: Sandro

12 Şubat 2013 Salı

Belki o çiçeklerdi, beni mutlu eden?



Güzel bir hafta tüm hızıyla başladı. Fizik tedavi sayesinde omuzum iyileşiyor, sevgilim uzaklardan döndü. Dün onun doğum günüydü, daha sırada sevgililer günü var. Kutlamalar, minik mutluluklar, hayata verilen aralar...

Another nice week has kicked off. My shoulder is getting better thanks to physio therapy and my love has returned from far lands. It was his birthday yesterday and we still have Valentine's day next. Celebrations, little happy moments, small breaks to life...

Kızlarla çekilen fotoğraf seanslarına nedense, ciddiyet alınmıyor, şaklabanlığın her türlüsüne yer oluyor. O gün de belli ki bunlardan biriymiş.  Sarp ile Yeliz'in aşkı da bu fotolarla, sizlere ulaşsın :). Ne olursa olsun, gülmek güzel şey, öyle değil mi?

When we took pics with the girls obviously we can not be serious and having lots of clownish moments. Looks like that day was one of them.  Whatever happens, laughing is a wonderful thing. Don't you think?





Kazak (Yeni) / Sweater (New) : Zara
Tayt (Yeni), yelek  /Leggings (New), waistcoat : H&M
Palto / Coat: Isabel Marant
Botlar / Boots: Deena&Ozzy
Çanta/ Bag: Marc by Marc Jacobs
Gözlük/ Sunnies: Celine
Kolye / Necklace: Bee Goddess


Fotolar için teşekkürler Iconjane / Thanks to Iconjane for photos

28 Ocak 2013 Pazartesi

The best boyish coat


Merhaba! Haftaya küçük bir özetle başlamak gerekirse; bildiğiniz gibi son zamanlarda uğraşım yeni taşındığımız ev. İlerlemeler yavaş olsa da, geçen haftadan beri bir ivme kazandığını söyleyebilirim. Eksikler çok ama neyse ki bende, zamandan bol bir şey yok :) . Spor yapmaya yine biraz daha ağırlık vermeye başladım. Cumartesi askı olmadan koşmak özgür hissettirse de, omzumun tam iyileşmediği  fizik tedaviye ihtiyacı olduğu gerçeği, itiraf etmeliyim ki biraz canımı sıkıyor. 

Hello there! Taking care of our new apartment's needs are all I do lately. It's moving a bit slow but we will get there eventually. It's the best time to deal with the new house anyways since I have lots of spare time on my hands. Other than the home stuff, I've started to fitness and running more frequently again. Last saturday for the first time I ran without my slang. I felt so liberated. However it's an annoying fact that my shoulder is still not working properly and needs physio therapy. :(

13 Ocak 2013 Pazar

Collieston ve Cruden Bay


Bir pazar günü öğleden sonrayı Aberdeen'in kuzeyinde bulunan sahil kasabaları Collieston ve Cruden Bay'de geçirdik. İçinize işleyen denizden gelen rüzgar bana İskoçya'da kaldığım sürece en üşüdüğüm saatleri yaşatsa da, gördüklerimle soğugu unutum, bu güzelliklerin tadını çıkarttım. Bu arada benden size küçük bir tavsiye, eğer İskoçya'ya geliyorsanız soğugu, kötü havayı dert etmeyeceksiniz, bunları unutup orada yaşadıklarınıza, gördüklerinize odaklanacaksınız çünkü burada alıştığımız iyi havayı orada bulmak hayli güç. En iyisi ben susayım da, fotoğraflar konuşsun.











Normalde kendi fotoğrafımı bu kadar koymam biliyorsunuz ama bulunduğum yerlerin güzelliği, beni de fotografların içine çekti.






Cruden Bay sahilindeki evler o kadar güzeldi ki, her sabah o manzaraya uyanmanın vereceği mutluluğu düşünmeden edemedik.


Mini mini bir tekne bu Julie!


Kısıtlı bavulumdan çıkanlarla yaptığım bir diğer kıyafet postuyla bu günü  kapatalım:

Kazak/Sweater: Mango
Gömlek/Shirt: Theory
Pantolon/Pants: Zara
Botlar/Boots: KG by Kurt Geiger
Palto/Coat: Vintage
Eldiven/Gloves: Marks&Spencer
Kolye/Necklace:Urban Outfitters
Gözlük/Sunnies: Marni at H&M
Şapka (Yeni) /Hat (New): H&M










10 Ocak 2013 Perşembe

..But when I get a couple o' drinks on a Saturday, Glasgow belongs to me! *

Ah döndük işte Istanbul'a! Tatil güzel olsa da, hayatımızdaki  yeniliklerle ilgili tonla iş bizi bekler. Yeni evin sıkıntıları beni de sıkmakta, hala elektriğimizin açılmamış olmasına  inanamıyorum. Elektrik olmayınca, evde hiç bir şey yapılamıyor. Bu ülkede rutin ev hayatına tekrar kavuşmak, meğerse ne zormuş! Bu satırları bile, artık 2. evimiz dediğimiz Nero'dan yazıyorum. Neyse, şimdi  eğlenceli şeylerden bahsedelim, Glasgow'la kaldığımız yerden devam edelim.

Ah we've been back to Istanbul! The holiday was great but we have lots of things to do related to new beginnings in our lives. It takes a while to be back to routine life style and I'm writing this post from our "second home" Caffe Nero. Anyways let's talk about fun stuff and continue with Glasgow.


Cuma akşamı yemekten sonra soluğu otelin çok sevdiğim barı Champagne Central'da aldık. İçki mönusunun çok tatmin edici olmasının yanısıra, havası ve içerdeki kalabalıkla yine güzeldi. 

On Friday evening we had some drinks at Champagne Central which is in our beloved hotel.  I again loved that place not only their fullfilling drinks menu but also the vibe and the crowd.

İstanbul'da bir süredir gece dışarı çıkamadığımızdan, ilerleyen saatlerde,  bu sefer gitmekte kesin kararlı olduğum Glasgow'un en eskilerinden Sub Club'ın yolunu tuttuk. Kapıdaki görevliler ve sıradaki kişiler arasında inceden geçirmeli ama kesinlikle çok komik  dialoglar, bizi sıramız gelinceye kadar fazlasıyla eğlendirdi. Durum şu ki içeri giremeyen kişilerden kimse sesini yükseltmedi, kavga çıkartmadı, beni nasıl içeri almazsın demedi. Neyse Sub Club, karanlığı, kalabalığı ve içeride çalınan müziğiyle bana İstanbul'un en sevdiğim kulüblerinden 7th House'u hatırlattı ve omuzumdaki sakatlığa rağmen yeni figürler bulmamı sağlayarak bir güzel dansettirdi.

It's been a while since we haven't been to clubbing so I really wanted to visit Sub Club in Glasgow. I really enjoyed the darkness, the music and the crowd and invented new dance figures and danced although my injured shoulder.



Bu seyahate daha önce twitter'da yazdığım üzere, yeni taşınmamız ve zamanım olmaması sebebiyle bayağı hafif bir bavulla gittim ve ne giyeceğim konusunu doğrusunu söylemek gerekirse pek önemsemedim. Hiç 2 haftaya, 2 kazak yeter mi? Yetmez ama denenebilir. Diğer postları girince, bu kazaktan benim gibi bıkacaksınız ama ben yine de ne giydiğimi yazayım:

On this trip, I prepared a very light luggage because we moved in  to our new home just before the trip and I didn't have much time on my hands for preperation. Well, maybe I also didn't care what to wear much! 2 sweaters for 2 weeks are never enough but I tried. You'll be sick of this sweater just like me when you'll read the upcoming posts but here's what I wore anyways:


Kazak / Sweater: Zara
Pantolon / Pants: Silence+Noise
Palto / Coat: Vintage
Çanta / Bag: Longchamp
Kolye ve şal / Necklace and scarf: Urban Outfitters
Bere/Beanie: Topshop
Çizmeler/Boots: Hunter





Endüstriyel devrimin yol almasında büyük rolü olan mucit,  James Watt'ın İskoç olduğunu da bu heykel sayesinde öğreniyorum. :)

In this trip, I learnt that well known inventor James Watt was also Scottish, thanks to this statue. :)


Seker  sever misiniz?  Cevabınız ne olursa olsun,  Glasgow'daki Henleys rengarenk şekerlemeleri, dışarı taşan neşe ve kokusuyla sizi tuzağına düşürecektir. 

Do you like candy? Whatever your answer is, Henleys in Glasgow will trap you with its colorful sweets, joy and incredible smell coming out of the store.


Henleys de gördüğüm, şeker mi şeker bir fikri de sizinle paylaşmadan geçemeyeceğim. Bu şişelerde aromaları farklı, sıvıyla eriyen şekerler var. Hangi tat favorinizse, alıyorsunuz onu, üstüne en sevdiğiniz votkayı ekleyip birbirinden leziz votka shotlarınızı yapıyorsunuz. Slange var

In Henleys, they have these bottles with diffrent flavoured sweets. You choose your flavour, add your favorite vodka and here's your delicious vodka shots you can enjoy at home. Slange var! 




Bu ülkedeki hoşgörüye ve espri anlayışına bayılıyorum :) 

I love this country's tolerance and sense of humor :)

Diğer postuma kadar, sizi fazla bekletmeyeceğimi umuyorum! 

Hopefully it won't be long 'till my next post!


*Başlık "I belong to Glasgow" şarkısından alınmıştır. / The title comes from the song "I belong to Glasgow" .





23 Kasım 2012 Cuma

Farkı yok ki pazartesi ve cumanın


Yine bir cuma geldi. Bu hafta yurtdışından  misafirimize kısa da olsa İstanbul'u ve kültürümüzü tanıtmaya çalıştık, bir Boğaz Turu olsun, bir mantı, midye olsun eksik etmedik. Yeni açılan Lilu Nişantaşı'nı denedik, sigara dumanı altındaki Contemporary Istanbul açılış partisinden firar ettik, yılbaşı öncesi zor da olsa spor ve sağlıklı beslenmeyle detoksa başlayalım kendimize avantaj sağlayalım dedik, umarım sonucunu alırız.

It's Friday again! This week was passed while touring Istanbul with our foreigner friend, exploring new restaurant Lilu Nişantaşı, running away from Contemporary Istanbul's opening party because of smokers inside and starting a new detox programme before Christmas.

Güneşli günler geride mi kaldı bilinmez ama benim bu rahat kıyafetime eşlik eden güzel bir sonbahar günüyle işte yeni kıyafet postu.

Hopefully sunny days not leaving us yet but this outfit post took place in a warm fall day.

Pantolon ve sweatshirt/Pants and sweatshirt: Zara
Gömlek/Shirt:Markasız (No name)
Ceket/Jacket: Mango
Çanta/Bag: Louis Vuitton
Ayakkabılar/Shoes: New Look
Kolye/Necklace: Kenneth Jay Lane for Avon
Gözlük/Sunglasses: Celine




Fotoğraflar için teşekkürler Offnegiysem e gidiyor!
Thanks to Offnegiysem for the pics!

17 Kasım 2012 Cumartesi

Rebellious soul


Sosyalleşmeye fazla daldım da, burayı ihmal mi ettim yine? Merak etmeyin, alışıyorum dengeyi bulacağım.  Her şey fazlasıyla güzel gidiyor, laf aramızda yeni hayatımı çok sevdim. 

Maybe I'm very much into socializing and neglect the blog? Don't worry I'm getting used to it and I'll find the balance. Everything is so good, I really like my new life.


Sosyallik, aktiviteler demişken geçenlerde galada seyrettiğim Coldplay Live 2012'den bahsetmek istiyorum.  Bu film grubun son albümü Mylo Xyloto'nun (İtiraf etmeliyim ki albüm, diğerleriyle karşılaştırıldığında bendeki etkisi biraz zayıftır) dünya turnesinden görüntüler ve grup üyelerinin söylemlerine yer veren film bir Coldplay hayranı olarak beni büyüledi. Fix you, Yellow, Clocks, In my place..  gibi hitleri Stad de France, La Sigalle veya Glastonbury Festivali gibi her müzik severin hayalindeki konser mekanlarında, muhteşem şovlarla izlerken, benim gibi şarkılara eşlik etmekten kendinizi alamayacaksınız.  İyisi mi, If Istanbul Film Festivali'ne gelirse mi izlersiniz, dvd sini mi alırsınız, ne yapıp edin izleyin.

While, talking about socializing and activities, I want to say a few words about Coldplay Live 2012 , band's documentary movie I've seen lately at the premier. It's front and behind the scenes movie from their last album tour called Mylo Xyloto (Ok, I can confess that album has a weaker effect on me than all their past albums). It was a great experience to hear their hits like Fix you, Yellow, Clocks and In my place... from the best venues every music lover dream of like Stad de France, La Sigalle or Glastonbury so see it you won't regret it.

Colplay'in filmindeki renklerden biraz da, İstanbul'dakilere geçiş yapalım ve ne giydiğime bir göz atalım:

From Coldplay's colours to Istanbul ones let's see what I wore lately:

Ceket/Jacket: Zara
Gömlek /Shirt: Elizabeth & James
Pantolon /Jeans: Pull&Bear
Ayakkabı/ Shoes: Mango
Kolye/Necklace:H&M
Bilezik (Yeni) /Bracelet (New): Urban Outfitters
Çanta/Bag: Longchamp
Gözlük/Sunnies: Celiné





Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...