24 Haziran 2010 Perşembe

Bir şarkıdır Barcelona; bölüm I



İlk akşamüstümüz Passeig De Gracia Caddesi / On our first afternoon, on Passeig de Gracia

Bir şarkıdır Barcelona, dinlemeyi ve söylemeyi sevdiğim. Size gün gün, önceki ziyaretim gibi detaylı şeyler anlatmayacağım ama şu kelimeler 5 günlük tatilimizin kısa özetidir. Biz orada, yedik, içtik, gezdik, hayran kaldık, alışveriş yaptık, karşılaştırdık, tanıştık, eğlendik, güldük, dansettik, keşfettik, rock star gibi partiledik :). Fotograflar her şeyi anlatacak, anlaşılmayanları sorarsınız, 2. bölüme kadar ben de fotoğraflara bakıp, işteki ilk gün depresyonumu atlatmaya çalışacağım.


Barcelona is just like a song that I like to both  listen and sing. I'm not going to tell you what we did day by day in details but these words are the summary of our 5 days in Barcelona. We  did eat , drink , sightseeing, admire, shopping, compare, meet, have fun, laugh, dance, explore and party like a rock star :) Photos will tell you everything, you can ask the rest if you'd like.Until the second part, I'm gonna look at the pictures and try to get over my very depressed first day at work.

H&M 'in Fashion Against Aids koleksiyonunun en değerli parçası / The most expensive piece of H&M's Fashion Against Aids collection.


İlk akşamımızda Marina'da bir barbeküye davetliydik  ve hava oldukça serindi / We've  been invited to a barbeque party on our first night at the Marina and the weather was pretty chilly.
 Gömlek / Shirt: New Look  - Pantolon ve kemer / Pants and belt: Zara  - Çanta / Bag : Topshop - Ayakkabılar / Shoes: Gap



American Apparel'e uğradıktan sonra Sonar by Day yollarında, bu şalvar tulum 3 yazdır dolaptaydı. Yoksa orada mı kalmalıydı? :) / After shopping at American Apparel, we went to Sonar by Day. this harem jumpsuit was in my closet almost 3 years. Do you think it should stay there? :)

Tulum/Jumpsuit: H&M - Jean ceket ve sandaletler / Jean jacket & flats: Topshop - Çanta/Bag : Anya Hindmarch - Gözlük / Sunnies: MNG


Türkiye'den  Buggy Boy ve Tufan Demir Sonar by Day'de canlı bir set çıkarttılar, önce bazı teknik aksaklıklar olsa da, sonunu oldukça iyi getirdiler. / Buggy Boy and Tufan Demir played live at Sonar by Day, they got some technical problems at first but later they played really good.

  Sonar Festivali sadece müzikten ibaret değil, bu senenin konusu robotlardı bu sebeple onlara ilişkin çeşitli sanatsal ve teknolojik projeler SonarMatica kısmında sergilendi. / Sonar Festival is not only about music, this years headline was the robots so some artistic and technologic projects were presented at SonarMatica.


En ilginç projelerden biri, karşısına oturduğunuz kameradan size kendi portrenizi çizdiren sistemdi. / The most interesting project was self portrait machine.



A shoeguitar? :) / Ya ayakkabı gitar?




Sonar'da müzik profesyonelleri için en son teknolojilerin sergilendiği bir bölüm de var, standların birindeki bu bu ablayı Richie Hawtin tarzı saçları ve kıyafetiyle buraya koymak için uygun buldum :)  / Sonar didn't forget about the music pros they can see latest developments in music scene in another part. This lady with Richie Hawtin hair was behind an earplugs stand.


SonarVillage'da çalan Professor Green gerçekten çok iyi bir cover grubu, Türkiye'deki festival organizatorlerine duyurulur, çok eğlenceli tam festivallik müzik yapıyorlar. / Professor Green was at the SonarVillage, I really like their music, total fun.
Dünyaca ünlü dj Pete Tong SonarVillage'ın Professor Green'den sonraki konuğuydu. / A very well known dj of electronic music "Pete Tong" was spinning after Professor Green.

Herkes dansediyordu. / Everyone was dancing.



Akşam yemeği Barceloneta'daki Can Majo'da, bu tavşan kulakları sayesinde yan masadakilerle tanışıp,W Otel'de bir kulübe davet edildik, oldukça güzel bir akşamdı. / We ate dinner at Can Majo in Barceloneta, because of this bunny ears we met the people next table and they invited us to W Hotel for clubbing, it was a great evening.

Pantolon / Jeans : Banana Republic -  Sac aksesuarı / Bunny ears : American Apparel

23 Haziran 2010 Çarşamba

Misafir ol gel bana, kokteyller yaparım sana


Hola! Uzun bir süreden sonra, tatilimin son gününde artık kendimi toparlamaya karar verdim. Aslında son iki günü havuz- güneş ikilisine ayırmanın hayallerini kurarken, sağanak yağmur ve Absolut Votka Turkiye'den gelen kokteyl workshop daveti planlarımı değiştirdi.

Hola! After a break, I've decided to get together. In fact, I had a pool and sun combination on my mind for on my last days of vacation, however pouring rain and a cocktail workshop invitation from Absolut Turkey changed my plans.


Dün belirtilenden ne yazık ki daha geç bir saatte Maslak'taki Mutfak Sanatları Akademisi'ne gittim, neyse ki geç başlamış, bir şey kaçırmamışım. Workshopu veren Joe McCanta, genel bilgilerle olaya giriş yapmışken, ben de bana ayrılan tüm malzemelerin hazır bulunduğu ve muhteşem renkler, kokular barındıran mini barımın önunde yerimi aldım. İlk kokteyl  " a night in Tunisia" zencefil, passion fruit ve taze portakal, limon suyunun birleşimi oldukça baştan çıkarıcı, iyi bir başlangıç. Sırada daha 5 adet daha kokteyl var bakalım başka ne sürprizler olacak? Bu kokteyller alışılmışın dışında malzemelerle yaratılan, içinde farklı tatları barındıran, bizlere değişik koku, tat ve dokuda malzemelerin birleşimlerinin nasıl süprizlerle dolu olabileceğinin kanıtları. Sırayla farklı tekniklerle bir bir, çeşitli taze malzemelerle ( Adaçayı, lavanta şurubu,nane, yaban mersini, çilek,beyaz biber..) bu muhteşem içecekleri hazırlamaya devam ediyoruz,renkler, tatlar, hatta bu malzemelerin ellerimde bıraktığı kokular bile inanılmaz. Yaklaşık 2 saat süren bu eğitim hayatımda aldığım en güzel derslerden biri oluyor, samimi tavırları ve öğrettikleriyle Joe ile tanışmış olmaktan çok mutluyum, içki sever biri olarak orada bulunduğum için memnuniyetimi dile getirdiktikten sonra kendisine bana iyi bir cosmopolitan nasıl hazırlanır göstermesini rica ediyorum. Bu özel dersten sonra, damağımdaki lezzet patlamaları , Absolut Votka'nın hediyesi kokteyl malzemeleri çantası ve geçirdiğim güzel saatlerin etkisiyle kendimi yağan yağmur ve korkunç trafiğe atıyorum ama bunları hiç dert etmiyorum.

p.s: Barcelona yazıları yolda, eğer ojemi beğendiyseniz, sizi bir adet  cadıpazarında beklemekte :)

I arrived to Culinary Arts Academy in Maslak a little bit later than I should but it appeared that I didn't miss anything. While Joe McCanta, who was a mixologist and the lecturer, was giving some general information, I placed myself in my little bar where all the ingredients were ready and looking great in tems of colours, odours..etc. First cocktail was called " a night in Tunisia, a great mixture of ginger, passion fruit, orange and lemon juice, what a nice start.  The other 5 cocktails had many suprises with the fresh ingredients like sage, lavender syrup,mint, blueberry, strawberry, white pepper just to name a few. The colours, tastes, even the smell on my hands were amazing. It was one of the best 2 hours I've ever spent and I was very happy to be there as a cocktail lover and met a nice person like Joe for not only his sincere attitude but also his great knowledge. I thanked to him for everything but I also asked a little tutorial about making a great cosmopolitan cocktail and he made one for me .After I enjoyed my cocktail , I throw myself out to the heavy rain and traffic with taste explosions on my mouth, a great  bag of cocktail utensils which was given by Absolut and lovely hours spent on my mind.



1. A night in Tunisia  2.The Victorian  3. Le Mistral  4.Mediterranean Exile  5. Spice Bazaar  6.Baja Bocana
1, 2,4, 5 benim en sevdiklerim oldu. / 1,2,4,5 were my favorites.



Joe sertifikalarımızı imzalarken / While Joe was signing our certificates.

 Son olarak bana özel cosmo, şu açık pembe güzelliğe bakar mısınız?  The last but not least my cosmo with its light pink gorgeous colour.

16 Haziran 2010 Çarşamba

Zaman ayarlı


Siz bu satırları okurken ben muhtemelen çok uzaklarda olacağım. Sevgilisini terkeden kadının, ağlayarak yazdığı mektup başlangıcı gibi oldu ama doğrusu bu :)) . Elimde hazır fotoğraf varken, sizleri postsuz bırakmayayım istedim. Bir daha ki posta kadar kendinize iyi davranın, şimdi bavulumun kalanını tamamlamak için huzurlarınızdan ayrılıyorum.

While you are reading this, I'll be far away. It's like an opening sentence of a letter which could be written by a woman who dumped his boyfriend but it's true :)) I have one last shoot to post so There won't be a lack of post at least one more day. Until next post, take care, now I'm leaving to complete the rest of my luggage.



Pantolon /Pants: Bershka
Üst ve kemer / Top and belt: Zara
Ayakkabı/Shoes: Pierre Hardy for Gap.
Saç aksesuarı ve kolye / Headpiece and necklace: Atlas Pasajı
Çanta/Bag: Yazmama gerek var mı? /Do I need to write?  :)

15 Haziran 2010 Salı

Adios!


 "Barcelona is not about weird old buildings or people standing still, painted blue. Neither is it sangria and naff discos filled with tourists, although thousands of of people leave each year thinking it is. Barcelona is about being in the right place at the right time. It's about knowing the right bell to ring,the right drink to order, the right person to talk to. It's about being here right now."

said in an extra ordinary guide written by  Sara Elena Schwerzmann so I'm gonna go ( It's my  second trip)and be there right now. My trip will start tomorrow 'till 21st of June and if you'll miss me while I'll be enjoying great tunes from The Chemical Brothers, LCD Soundsystem, Air, Hot Chip..and more at Sonar Music Festival, don't be shy and say hi to me at twitter :)

Take care!

" Barselona ne acaip eski binalarla, ne de maviye boyanmış, ayakta duran insanlarla ilgilidir. Her yıl binlerce insanın düşündüğü gibi sangria veya insanlarla dolu çok sayıda disko değildir. Barselona doğru yerde, doğru zamanda olmakla ilgilidir. Doğru zili çalmayı bilmek, doğru içkiyi sipariş etmek, doğru insanla konuşmayı bilmekle ilgilidir. Barselona şu anda burada olmakla ilgilidir"

diyor Sara Elena Schwerzmann tarafından kaleme alınan farklı bir Barselona rehberinde, ben de bu sebeple yine oraya gidiyorum, doğru zamanda doğru yerde olmak ümidiyle. Yarından itibaren 21 Haziran'a kadar orada olacağım, dolayısı ile Sonar Müzik Festival'inde Chemical Brothers, LCD Soundsystem, Air, Hot Chip.. ve çok daha fazlasının müziğinin tadına varırken, beni özlerseniz eğer, çekinmeyin ve twitter'dan bir merhaba deyin :)

Görüşmek üzere!

14 Haziran 2010 Pazartesi

Stripes and polka dots


Günaydın! Umarım herkes güzel bir hafta sonu geçirmiştir, benim ki fena değildi.Sizinle paylaşmak istediğim kısmı ise, dün gittiğimiz SATC 2 idi. Filmle ilgili bir iki tespitte bulunmam gerekirse, artık her şey  denenmiş, bu filmden bir üçüncü hikaye çıkmaz ve çıkmamalı demeliyim. Kıyafetler ve styling bir kaç sahne dışında, bizi o kadar etkilemedi, çoğu kıyafet ortama uygun olmadığından komik bile geldikleri oldu. Abu Dabi kısmı gereğinden fazla uzun ve sıkıcıydı, bir SATC hayranı seyretmeli ancak fazla bir beklentiyle sinemaya gitmemeli diye düşünüyorum.


Good morning! I hope everybody had a lovely weekend, mine was ok. I've been to SATC2 yesterday, which I thought everything  have been tried there shouldn't be any more. We mostly don't like the styling and the clothes apart from a couple of scenes, they even look ridiculous because they're not appropriate with the ambiance.Abu Dhabi trip was longer than enough and a little bit boring so I think it's a movie a hard core SATC fan should see but shouldn't expect much.



Fotograf çekerken, iş ile alakalı telefonun çaldı, ben yine de poz vermeye devam ettim :)

I had a phone call from work  while we were shooting the photos but I kept on posing anyway :))

Triko / Knit top: Topshop
Etek / Skirt: Zara
Ayakkabı / Shoes: Nine West
Çanta ve yuvarlak uclu kolye/ Bag and gold plated necklace: Marc by Marc Jacobs
Zincir kolye / Chain necklace : Indus
Yüzük/ Ring: 3C
Gözlük / Sunnies: Urban Outfitters
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...