Taşındık!!!

Yeni postlar artık www.burcuolgun.net de.  Moda Cadısı ve Zencefit'in yeni postları için  www.burcuolgun.net e bekleniyorsunuz :)

New posts are on www.burcuolgun.net now. See you at www.burcuolgun.net 

Sonunda burcuolgun.net yayında

Merhaba :) Modacadısı, kardeşi zencefit.com  ile beraber yeni maceralarına burcuolgun.net de devam edecek.  Hepinizle orada görüşmek üzere! :)

Finally, my two blogs are under 1 address so follow me on http://www.burcuolgun.net. See you there!

burcuolgun.net 

Custom Rebels x Self Estate

Deri ceketler çoğumuzun dolabının vazgeçilmezidir, bir klasiktir. İşte o hepimizin bayıldığı deri ceketler şimdi Custom Rebels yaratıcılığla daha da kişiselleşiyor. Can arkadaşım Duygu Yegül'ün yeteneğiyle yaratılan 10 özel ceket bu haftasonu Galata Self Estate'de görücüye çıkıyor.  İster motorsiklet meraklısı olun, ister sizi anlatan sloganın peşinde olun, isterseniz size özelin arayışında olun ama  bu cumartesi saat 18:00'den itibaren Self Estate'de olun. Custom Rebels hakkında daha fazla bilgi için bu ropörtajı okuyun sonra da Selfestate'e bir uğrayıp  Custom Rebels'a hoşgeldin deyin ;) .

Sizlere koca koca haberlerim var

Bu yazıyı bir gün yazacağımı adım gibi biliyordum, bilmediğimse o günün bu kadar yakın olmasıydı. Son bir aydır hayatımızı tümden etkileyecek bir şeyler oluyordu, artık hepsi sonlandı. Bir süre önce sevgili nişanlıma reddedemeyeceği bir iş teklifi geldi. Mailler, yüzyüze görüşmelere döndü, 2 ziyaret sonrasında geçen hafta sonu her şey kesinleşip imza atıldı. İşiyle aşk yaşayan biri olduğunu ve şu anki şartların onu mutlu etmediğini bildiğimden kararını sonuna kadar destekledim, hatta sonunda buraya ilk geldiği günkü hevesiyle yeni bir işe başlayacak olmasına çok sevindim. Buraya kadar her şey normalse de, farklı olan tek şey yeni işinin Bakü'de olmasıydı.

Galata semalarında

Uzun araları bir türlü kapatamıyorum ama biraz sabredin, dediğim gibi bir şeyler değişmek üzere ;) . Geçen Pazar Duygu'cuğumun doğum günü sebebiyle hep beraber sakin, güzel bir gün geçirdik. Instagram'dan çıtlatmıştım ama yakında onunla da ilgili heyecanlı bir  projeyi burada paylaşmak için sabırsızlanıyorum.

Yine bir pazar günü

Hayat  yine hızlı hızlı akıp gidiyor ve ben bir yerinden yakalamaya çalışıyorum. Daha bir süre önce bazı önemli değişiklikler yaşamışken, şimdi yenileri kapıda, o yüzden beklemedeyiz. Gelecek günler ne getirecek merak ediyorum, her şey sonuçlanınca eminim sizinle de paylaşırım. Blog için fotoğraf çekmeye çok vakit yok, iki haftadır fotoğraf çekimi pazar gününe denk geliyor, o da benim en spor halim oluyor. ;) Siyaha siyah yeni ayakkabılarım, uzun süredir istediğim siyah spor ayakkabı arayışının sonunu getiriyor ve Nike'larımla  daha bir sürü post sizi bekliyor :) .

Postkolik'te 2014 İlkbahar - Yaz Trendlerini yazdım

Merhaba :) Mart ayında sevdiğim yayınlardan olan Postkolik'in kapak yazısı benim elimden çıktı. Online olarak http://appstore.com/Postkolik den de takip edebileceğiniz dergide çıkan yazım, okumayanlar ve alışverişe çıkacaklar için şimdi blogda! 

Pink laces

Yeni başlayan haftayı ucundan da olsa, yakaladım bugün :) Güzel geçen haftasonundan bahsedeyim istiyorum biraz çünkü böyle dolu dolu geçen haftasonları beni mutlu ediyor. Cumartesi gündüzü kendime ayırdım, spora gittim, kuaföre gittim. Akşam ise mekan gezmeli bir program yaptık. Önce bir süredir denemek istediğim, Kuruçeşme'deki İncirli Şaraphane'ye gittik. 

İşte Susam Sokağı

Merhaba blog dünyası! :) Yeni işimle beraber girdiğim yeni dönem, tahmin edeceğiniz gibi blogumu biraz geri plana atmama sebep oldu. İşim de  9-6 mesai saatlerinde olmadığı için, çoğunlukla haftasonları da çalışmak gerektiğinden blog  için fotoğraf çekmek ve yazı yazmak daha da zorlaşıyor. Bunlar şikayet veya mazeret değil belki de ama sizin de bilmeniz gereken, sürekliliği etkileyen unsurlar.  Cumartesi günü başarıyla atlattığımız büyük düğünden sonra, biraz daha düzlüğe çıkmış gibiyiz dolayısı ile daha sık görüşebiliriz. :)

Shirt ? Checked!

İyi haftalar :) Postlar azaldı ama su ara sadece haftasonları buna vaktim oluyor, o da çalışmıyorsam ;) . Günler her gün yeni bir şey öğrenerek hızlıca geçiyor, artık haftasonları benim için de çok değerli. Büyük pazar kahvaltılarını aranızda sevmeyen olduğunu sanmıyorum, ben de bayılıyorum. Dün kahvaltı bölgesi bir süredir gitmediğimiz Karaköy'dü.

90'ların modada etkisi devam ederken, beni de etkilememesi mümkün değildi.

Sunday coffee

Merhaba :). Bu hafta hayatımda başka bir sayfa açtım ve tam zamanlı çalışmaya geri döndüm. Alışılacak yeni ortamlar, yeni insanlar, yeni bir düzen üzerinde çalışmalarım devam ediyor, bu sebeple bloglarda genelden fazla aralar olursa bilin ki yeni işimle alakalıdır :). 

O bir efsane

Gündemin etkisiyle pazartesiler daha da zor olmaya başladı, kabul ediyorum. Twitter okumakla başladığım günlere bazen lanet ettiğim doğrudur ama okumazsak da neler olduğundan haberimiz olmayacak. Neyse moralimizi bozmayalım, yine de günümüzün iyi geçmesi için çaba sarfedelim, sonuçta her şey biz de bitiyor.  Merhaba ben Pollyanna :) .

Summer colors scarf

Günler biraz bulanık, sevgilim seyahatte, özlüyorum.  Bir an İskoçya'ya dönmek iyi gelebilir. ;) Seyahatlerde en sevdiğim şey charity shoplara ( Yardım mağazaları) yani satışın çeşitli organizasyonlara, vakıflara veya amaca yardım etmek için kullanıldığı dükkanlara veya 2. el ve vintage mağazalarına dalmak. Bu atkıyı Stockbridge'deki oyle bir mağazadan aldım. El örmesi, renkleri çok hoşuma gitti ve hem de paramı güzel bir amaca harcadım. Çantam da yine  Edinburgh Stockbridge'de ki ikinci el aksesuarlar satan bir diğer favori mağazam Handbag Heaven Exchange den.

Biker boots

Bot alırken hepimizin aklında  genelde ilk olarak rahat olsun özelliği vardır.  Hele topuklu bot alacaksak bu iki özelliği bir arada bulmak gerçekten zor oluyor. Ben aradığımı son İskoçya seyahatimizde buldum. Motorcu botları benim dolabımın vazgeçilmezi, bunun topuklu ve rahat olanına rastlayınca almak kaçınılmaz oldu. Çok alışveriş yapmadım ama bu botlar ve çanta ile eve dönmek dolabım için bonus oldu.

Uçur beni rüzgar

İskoçya rüzgarsız olmaz ama bu sefer biraz dozu kaçmıştı. Özellikle St. Andrews'da sizi istediğiniz yere araçsız götürebilecek bir kıvamdaydı :). Fotoğraflardaki yerinde durmayan parçalardan da bunu anlayacaksınız zaten ;). Bundan sonraki kıyafetimde biraz buna benzeyecek sizi uyarmalyım. Bavul yapmak söz konusu olunca benim için ozellikle hafif, buruşmayan, birbiriyle kombinlenebilen parçalar o yolculukta bana eşlik edebilirler. Bu yolculukta da yine taytlar ve dar pantolonlardan vazgeçmedim. Zaten kış geldi mi, onlar benim bir nevi üniformam sayılırlar. Çekim yaparken bir süre o soğuk rüzgarı yedikten sonra, sonunda doğru yolu kalın beremi takıp, paltomun önünü kapatarak buldum.

I can't think Scotland without the wind however it was a bit too much last time. Especially in St. Andrews you could go from one spot to another with the help of wind, a vehicle was a waste of time :) You will also see that yourself with moving pieces in my outfit. I also should warn you because my next outfit post will also be very much alike to this one. When I pack, I mostly take light, non wrinkly, versatile pieces with me thus I took leggings and skinny pants with me. When winter arrives I call those pieces as my uniform anyway. After resisting the cold, strong wind I found the right way by wearing my thick beanie.

Running shoes to the rescue

Merhaba ve mutlu yıllar ! :) 20 gündür blog postu yazmayarak, blogumun tarihinde yeni bir rekora imza atmış olabilirim. Bunun 13 gününde İskoçya'da tatildeydim ve laptop başında vakit geçirmek istemedim. Anlaşılır bir sebep sanırım? :) Zaten son iki haftadır ülkenin gündemi, blog postlarından sahneyi çaldığından, yokluğumu farketmemişsinizdir diye umuyorum :).