22 Eylül 2008 Pazartesi

Melek kanatları


Havalar serinledi, dolapta duran ceketlere gün doğdu, ceketi çıkartığımda ise melek kanatlarına benzeyen kollarıyla pek sevimli tshirtum( Bunu neden tüm yaz giymedim, ben de bilmiyorum :( ):
  • Ceket: Zara
  • Jean: Mavi Jeans
  • Tshirt: H&M
  • Kolye: Indus, Accessorize
  • Ayakkabı: River Island
  • Çanta: Longchamp

60.Emmy Ödülleri'nden insan manzaraları
















Dizi sever bir insan olarak sanırım Emmy ödülleri benim için Oscar ödüllerinden daha önemli, en azından seyretmekten daha fazla keyif aldığımı söyleyebilirim. Bugün iş günü olduğu için çok fazla takip edemeyip, bu akşam banttan seyredecek olsam da internet dünyası ,akşam olmadan kim ne giymiş görmemize olanak sağlıyor. İşte gecenin karlı çıkanları:

Drama dalında En İyi Senaryo: Matthew Weiner (Mad Men)
Drama dalında En İyi Yönetmen: Greg Yaitenes (House)
Drama dalında En İyi Kadın Oyuncu: Glenn Close (Damages)
Drama dalında En İyi Erkek Oyuncu: Bryan Cranston (Breaking Bad)
Drama dalında En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Dianne Wiest
Drama dalında En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Zeljko Ivanek (Damages)
Komedi dalında En İyi Yönetmen: Barry Sonnefeld (Pushing Daisies)
Komedi dalında En İyi Kadın Oyuncu: Tina Fey (30 Rock)
Komedi dalında En İyi Erkek Oyuncu: Alec Baldwin (30 Rock)
Komedi dalında En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Jean Smart (Samantha Who)
Komedi dalında En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Jeremy Piven (Entourage)
En İyi Mini Dizi: John Adams
Mini dizi dalında en iyi kadın oyuncu: Laura Linney (John Adams)
Mini dizi dalında en iyi erkek oyuncu: Paul Giamatti (John Adams)
En İyi Eğlence, Müzik, Komedi Programı: The Daily Show with John Stewart
En İyi TV Dizisi: Recount
En İyi Senaryo: Kirk Ellis (John Adams)
Eğlence programı dalında En İyi Yönetmen: Louis J. Horwitz
En İyi Reality Yarışma Programı: Jeff Probst (Survivor)


Sevdiğim diziler 30 Rock, Entourage'ın ödül almasına sevindim ama Mad Men'e ısınamadığım için yorum yapamayacağım, yeni dizilerin de bir an önce gösterilmesini diliyorum. Gecenin bazı katılımcılarının, kim tarafından giydirildiklerine bakacak olursak:

Heidi Klum – Armani
Jenna Fischer – Gustavo Cadile
Lisa Rinna – Reem Acra Resort 2009
Olivia Wilde – Reem Acra Spring 2008
Debra Messing – Monique Lhuillier
Vanessa Williams – Kevin Hall
Kristin Chenoweth – Armani
Sandra Oh – Oscar de la renta Resort 2009
Marcia Cross – Elie Saab
Jennifer Love Hewitt – Carolina Herrera
Cynthia Nixon – Calvin Klein
Nicolette Sheridan - Angel Sanchez
Julia Dreyfus - Narciso Rodriguez
Holly Hunter – Jenny Packham
Brooke Shields – Badgley Mischka Resort 2009
Eva Longoria – Marchesa SS09
Mariska Hargitay – Carolina Herrera
Padma Lakshmi – Monique Lhuillier
Benim hoşuma gitmeyenlere gelecek olursak, Eva Longoria geçen yılki gibi tercihini yine kısa bir elbiseden yana kullanmış(Marchesa), elbise hoş olması rağmen saçlarını ve 80'li yıllardan kalmış gibi duran ayakkabılarını , Heidi Klum'un ve Tina Fey'in elbisesini beğenmedim. Lauren Conrad tahmin edilebilir ve sıkıcı, Heroes'un yıldızı Hayden Panettiere is göbeğini içine çekmekten yorgun gibi görünüyor.Debra Messing, Kate Walsh,Marcia Cross, America Ferrera gecenin iyi görünenleri arasında, Bayan Klum'un da kelebek küpelerini beğendiğimi eklemek isterim.

20 Eylül 2008 Cumartesi

Irregular Choice


Adı gibi, farklı modelleriyle öne çıkan bir İngiliz ayakkabı markası, ben de 3 çift ayakkabılarına sahibim. İçlerinde en beğendiğim ve son postta görülen ya da pek görülemeyen ayakkabı, istek üzerine huzurlarınızda. Daha fazlası ve son modellerine göz atmak için haydi buraya.

19 Eylül 2008 Cuma

Yazın son demleri





Yağmur ve serin hava ile bu hafta itibarıyla tanıştık, yazlık kıyafetlerin saltanatı bitti gibi. Ben de güneşli günlerden son iki kıyafeti post edip, artık sonbahara ayak uydurmalıyım sanırım.


Kıyafetlerin ilki, dolabımın biraz arkalarını karıştırarak oluştu, sıradan bir iş günü kombinasyonu:



  • Üstler: Massimo Dutti

  • Kapri: Topshop

  • Ayakkabı: Irregular Choice

  • Kolye: Mango

  • Çanta: Marc Jacobs


İkincisi de haftasonu arkadaşlarla evde toplandığımız zaman giydim:



  • Üst ve pantolon: Bershka ( Tamamen rastlantı)

  • Ayakkabı: Pierre Hardy for Gap.

  • Çanta: Vintage

  • Kolyeler: Accessorize, elma uçlu olan Johannesburg'tan hediye

Size biraz ayakkabıdan bahsetmek istiyorum, bu ayakkabı yeni alışverişlerimden sayılır. Önemli bir ayakkabı tasarımcısı olan Fransız Pierre Hardy'nin Gap için tasarladığı, Gap reklamlarında, orda burda görüp, istediğim bu 3 bantlı,konyak rengi, Chloé havası olan ayakkabıyı buraya gelmeyecek düşüncesiyle aklımdan çıkartmışken, tesadüfen mağazada hem de indirimli olarak bulmam, beni çok sevindirdi. Üst bantı biraz bol, bir kaç delik daha açtırtmam lazım, pantolondan da fazla görünmüyor biliyorum ama sizin için bir resmini bulup koydum.




18 Eylül 2008 Perşembe

Yellow




Coldplay sever misiniz? Peki ya Chris Martin'in yarı ıslak saçları ve tüy bitmemiş suratıyla kumsalda yürürken söylediği ilk çıkış şarkıları sayılan "Yellow" u? Sözleri şöyledir hani:


Look at the stars,


Look how they shine for you,


And everything you do,


Yeah they were all yellow,


I came along


I wrote a song for you


And all the things you do


And it was called yellow


So then I took my turn


Oh all the things I've done


And it was all yellow


.... diye devam eder, işte bu elbise o şarkıyı hatırlattı bana. Coldplay yine dünya turnesinde ve yine buraya uğramıyorlar hmff :( .


Esas konumuza dönersek, güneşin ısıttığı belki de son gunleri yasadığımız su zamanlarda, bu elbise de blogta yerini aldı sonunda:



  • Elbise: Miss Selfridge


  • Ayakkabı: Nine West


  • Canta :Marc Jacobs

  • Gözlük: Chanel


Peki ya sırf farklı mizansen oluşturucaz diye kullandığım şu sevimli mi sevimli, mavi Vespa'ya ne dersiniz? Farklı bir dünya şehrinde yaşıyor olsaydık, kesinlikle ben de bunlardan bir tane kullanırdım :)

Rüzgardan dağılmış saçlarım da gözünüzden kaçmamıştır eminim, ama dış çekimler zor oluyor şekerim :p



16 Eylül 2008 Salı

Kızlarla yemek





İş -güç, tatil ,zamansızlık derken ne zamandır bir araya gelemediğim arkadaşlarımla yemeğe çıktık. Ben yine uzun bir süredir dolabımda duran çadır misali, aynı kumaştan 2 elbise daha çıkartabilecek kapasite de bej renkli elbisemi giydim. Ceketi serin olma ihtimaline karşı almıştım ama hava hala yaz kadar sıcak:


  • Elbise ve ceket: H&M


  • Yaka iğnesi ve küpeler: Accessorize


  • Ayakkabı: Nine West


  • Çanta: Marc Jacobs

15 Eylül 2008 Pazartesi

Sevdim..


Eva Longoria'yı Desperate Housewives'daki başarılı oyunu sebebiyle çok severim. Tarzını bazen fazla frapan bulsam da, New York moda haftasında, Spring 2009 Diane Von Furstenberg defilesine giydiği, fırfırlı mini elbisesini çok beğendim. Spring 2008 ve 2009 DVF koleksiyonuna bakmama rağmen elbisenin hangi markaya ait olduğu ile ilgili bir ipucu elde edebilmiş değilim.Aksesuarlarını, ayakkabısı dışında başarılı bulmasam da, yeni saç kesimi ve elbiseyi taşıyışı durumu kurtarıyor. Elbise ile ilgili sizin bir fikriniz var mı?

13 Eylül 2008 Cumartesi

Siyah


Geçen haftaki iş gezimin bir akşamında kokteyle davetli idim. Seçimim fazla göze batmayacak ama benim feminen tarzıma çok uyan tek omuzlu, fırfırlı bir elbiseden yana oldu.

  • Siyah üstüne bej puantiyeli elbise : Topshop
  • Ayakkabılar: Fendi
  • Çanta: Mudo Accessories
  • Bilezik : Mango

Sonbahar-kıs 2008'e giriş: Burberry Prorsum



Güneşli günlere ve yazlık kıyafetlerime henüz güle güle demeye hazır değilken, eylül ortalarına gelmiş olmamız ve yaklaşan sonbahar günlerine hazırlıksız yakalanmamak adına, istemeyerekte olsa artık, önümüzdeki kışa göz atmanın zamanı geldi, hatta geçti bile.




İlk göz atacağımız koleksiyon Christopher Bailey'i kreatif direktörlüğe getirmekle dünyanın en akıllı seçimini yapan, her koleksiyonda mutlaka sahip olmak isteyeceğim parçalarla karşıma çıkan İngiliz markası Burberry Prorsum.




Kahve ve toprak tonları, yeşil, mor, mavi ve altın tonlarında parçalardan oluşan koleksiyon genelde opak çorapların üzerine giyilen diz ustu elbiseler ve onları tamamlayan kimi balon kollu, kimi fırfırlı feminen paltolardan, 70'lere gönderme yapan parlak geniş paçalı pantolonlardan, bu pantolonların uzerine giyilen tuniklerden oluşuyor. Koleksiyonda süet payet işlemeli, deri yapraklardan veya tüylerden oluşan elbiseler benim favorim olmasalar da, lüks ve couture havası yaratıyor.



Aksesuarlara baktığımızda büyük çantalar (Bu senenin it baglerinden olması beklenen Lowry Bag) , yün bereler, eldiven, sado-mazo etkili bilezikler, etkileyici ve büyük kolyeler,tüm kadınların sevgilisi platform burnu açık yüksek topuklu ayakkabılar hoşuma giden detaylar arasında.


Aggy'nin üstündeki mavi palto(3495 dolarcık), balon kollu bej rengi palto geçen sene rüyalarıma giren göz alıcı mavi Burberry paltonun bu seneki rakipleri olacaklar gibi görünüyor. Bu kışın modasına önümüzdeki günlerde farklı markalar,trendler ve detaylarla göz atmaya devam edeceğiz,bir kere başladık artık gerisi gelir:) İyi bir haftasonu geçirmeniz dileğiyle...

11 Eylül 2008 Perşembe

Brother Loubi, Loubi,Loubi..



Devam eden su yaz gunlerinin keyfini sürüp, kentte bir Hawaii havası estirdim :p Umarım bir süre daha ,bu güneşi görmeye devam ederiz. Dolabımın karanlıklarında bekleyen Christian Louboutin espadriller de, sonunda ayaklarımla buluştu.


  • Hırka, elbise, çanta : H&M

  • Ayakkabılar: Christian Louboutin

10 Eylül 2008 Çarşamba

Aksam cekiminden hic görmediğiniz fotolar ınınınınınınnnn!!!



Akşam gazetesi olayının üzerinden zaman geçtiği için, artık elimde bulunan bir kaç fotograftan daha düzgünce olan 2 tanesini sizlerle paylasabileceğimi düşünüyorum. Moda Cadılığından alışveriş cadılığına (!) terfi ettiğim bu çekim ve yazı, resimlerden de anlaşılacağı üzere benim için komik bir deneyimdi, eğlendim. Diğerlerine ayıp olmadığı umuduyla, işte çekimin perde arkasından 2 foto, gülmek serbest :) Hatta kıyafetlerin envanterine bakalım :



  • Elbise : Anna Sui

  • Ayakkabı : Dolce& Gabbana

  • Çanta: Topshop



  • Etek ve üst: Topshop

  • Şapka: Miss Selfridge

  • Ayakkabı: Zara

  • Çanta: Vintage

  • Kolyeler: Accessorize ve İndus

Daha fazla malzeme götürmüştüm ama bunlar daha uygun görüldü, bu çekimin bana göre ana fikri "modellik zor işmiş" :)

9 Eylül 2008 Salı

Stam'e merhaba deyin


Bir süredir kullandığım ancak sizinle neden hala tanıştırmadığımı tam olarak bilemediğim Marc Jacobs Stam bag i bugun huzurlarınıza çıkartıyorum. Uzun süredir çok beğendiğim bir model olan bu çantayı alabildiğim için çok mutluyum.Adını aldığı Kanadalı model Jessica Stam'i çok sevmesem de çantayı çok severek kullanıyorum. Renginin önceleri koyu gri olduğunu düşündüm ama sanırım koyu mavi-gri arası birşey. Kahverengi ve siyahla kullanılabilecek bir renk olduğu için isabetli bir karar verdiğimi düşünüyorum. Çanta zaten gösterişli olduğu için kıyafetimin geri kalanını biraz basit tuttum:




  • Çizgili, önü fiyonklu üst: Mango

  • Jean şort: Bershka ( Daha uzundu paçaları, birileri İzmirli teyzelere benzetince, biraz hak verip kısalttım)

  • Sandaletler: Malumunuz

  • Çanta : Marc Jacobs Stam Bag

8 Eylül 2008 Pazartesi

Home sweet home :)

Artık İstanbul'dayım, hava sıcaklığı hafif sonbahara donmeye başlamış mı ne? Çok zor bir haftaydı, kendime geleyim bir sizi post yağmuruna tutacağım :p

3 Eylül 2008 Çarşamba

Marimekko




Sizlere güzide ilimiz Antalya'dan sesleniyorum. Saat 07:30 bile değil, bir iş gezisi sebebiyle pazar gününe kadar buradayım. Çok sıcak ve yorucu geçen ikinci günde, blogumu bir süredir güncellememenin ağırlığı üzerime çökmeye başladığından bu durumdan kurtulmaya karar verdim. Bugünkü kıyafetimize " pure Barcelona" diyebiliriz. Elbise, H&M tasarımcılarının Finlandiya'nın bağrından kopup gelen cesur grafik tasarımlarıyle bilinen Marimekko'ya ithaf ettiği 2008 özel yaz koleksiyonundan.Bu koleksiyondaki desenler Marimekko'nun 1960 ve 70 li yıllardaki retro tasarımlarına bir övgü niteliğinde.


  • Elbise: A tribute to Marimekko koleksiyonundan H&M

  • Sandaletler: Bir cadı klasiği, yine Barcelona'dan

  • Canta: Vintage,bilin bakalım nerden :p

  • Kolye: Topshop

  • Yüzük:3C

30 Ağustos 2008 Cumartesi

Cadınız Akşam Gazetesi'nde

Bundan bir süre önce Akşam gazetesi yazarı Özlem Aktürk'den, moda bloggerları ile ilgili bir yazı yazmak ve fotoğraf çekimi yapmak istediğine ilişkin bir mail aldım. Benim blogumun formatının kimliğimle ilgili fazla ipucu vermeme üzerine kurulması sebebiyle bu konuda şüphelerim olsa da özgemişim ve işimle ilgili soruları es geçerek uzun yorum sorularını cevaplayıp kendisine gonderdim.17 Ağustos'ta sıcak, rüzgar gibi zorlu hava koşullarında Leb-i Derya'da yapılan çekimlerde benim dışımda NYC2ist'den Rana Solaker ve Fashinolism'den İlke'de vardı. Renkli kokteyller bana tatil köyü tanıtımlarını hatırlatıp, güldürürken 1,5 saat süren ve pek çok kare çekilen çalışma çoğu yönden benim düşündüğüm gibi olmasa da bitti. Çekimde bulunamayan diğer bloggerların kendi fotoğraflarını cekip gondermeleriyle tamamlanacak olan yazının içeriği, cevaplarımdan pek azını içerse ve bazı dediklerim küçük değişikliklere uğramış olsa da yazı ve fotoğraflar Akşam Gazetesi'nin ekinde bugün, yani 30 Ağustos günü çıkacakmış. Ben yarın sanıyordum, benim içinde sürpriz oldu. Tabi burda hey sonunda yüzünü görebileceğiz hayallerine dalan siz sevgili okurlara, görebileceğiniz tek şeyin maske ve şapkanın açıkta bıraktığı yerler olacağını şimdiden belirtmek isterim :) Ben de hemen bir Akşam Gazetesi almaya çıkayım bakalım sonuç ne olmuş :) Gazeteye ulaşamayanlar veya üşengeçler için burda da bir şeyler var.

28 Ağustos 2008 Perşembe

Cadının tatil seçimleri bölüm 2






Dedim ya pek bir şey götürmedim diye, yine aynı şeyler demeyin, sonuçta topu topu 3 gece kaldık. Bu arada Sebnem'in sorusu üzerine bir önceki posttumdaki rujumun rengini araştırdım,%100 emin olmasam da çok büyük ihtimalle Sebastian Trucco-Red Garter, siz onun red falan dediğine bakmayın basbayağı pembe ve bu kadar parlak görünmesindeki temel faktör ışık sanırım .




  • Elbise: Miss Selfridge

  • Çanta : Topshop

  • Sandaletler : Porronet, Barcelona'dan

  • Taslı saç bantı: Accessorize

  • Pembe- gümüş bileklikler: Fendi-Tiffany& Co.

  • Jean sort: H&M

  • Gri üst: American Apparel

  • Kolye: Tam hatırlamıyorum Accessorize olabilir, çiçekli saç bandı kesinlikle Accessorize

  • Beyaz Çanta : Codello

  • Şapka :Miss Selfridge
  • Gözlük: Marc by Marc Jacobs

Sortlu resimler uçağa binmeden önce son Alaçatı turumuzdan ama benim favorim mavi kapı önünde çekilen, o ton maviye bayılıyorum, her şeyi güzel gösteriyor :) Arkadaşımdan gelecek bir cd daha var eğer orda unuttuğum bir şey yoksa, sanırım hepsi bu kadar.

27 Ağustos 2008 Çarşamba

Cadının tatil seçimleri bölüm I




Giderken hiç topuklu ayakkabı götürmedim çünkü aklımda öyle dolaşmak veya o tarz yerlere gitmek yoktu, bu tatil tamamen dinlenme ve rahatlama üzerine kurulmuştu:


  • Elbise : Laura for Topshop

  • Çanta: Topshop

  • Sandalet: Zara

  • Bilezik: Fendi

  • Küpe: Accessorize

Elbisenin üzerinde küçük kırmızı çıpalar var tam yazlık, tipini, rengini ve neşeli halini çok sevdim. O gece Babylon'a gittik,Oldies but Goldies gecesi vardı, 24:00'den sonra dolmaya başlıyor ve hafta içi kitlenin yaşı biraz küçük olup, sanki yazlık disco havası olsa da haftasonları daha iyi bir ortam var.Gece çıkmayı sevmiyorsanız, gündüz plajı ve yemekleri de tavsiye edilir, sakızlı frozenı deneyin ;)


Ben Alaçatı'dayken...






Alaçatı'dan döneli 2 hafta oldu, o zamandan beri pek fazla post atamadım çünkü işte deli gibi bir tempoda çalışıyorum. Zaten 3 günlük Alaçatı kaçamağımın da temelinde, bu tempo için enerji toplamak vardı. Orayı çok anlatmayacağım zaten gidenler, başkalarından dinleyenler ve okuyanlar elbette vardır ama orada herkes için bir şeyler olduğunu söylemek isterim. Biz iki kız çok güzel vakit geçirdik, pırıl pırıl ve soğuk denizde yüzdük, güzel yemekler yedik, yeni tatlar denedik, dünya sörf şampiyonasını seyrettik, uzuun bir süre yetecek göz banyosu yaptık, anlarsınız ya :) Bu arada kesinlikle her iki cinse de sörf yarısı seyretmek tavsiye edilir, sorfcu kızlar çok başarılı olmasa da izleyenler ve sponsorların kızları hoş bir ortam yaratıyor :)Hatta cuma gecesi gece yarısına doğru , Sudan'da yenilen yemekten sonra çakır keyif alışveriş bile yaptık, çok keyifli ve komikti :) Burda A46'dan tutun da küçük,organik ürünler satan mağazalara kadar pek çok şeyi bulmak mümkün, tabi çok ucuz olmadıklarını belirtmem gerekir. Fash adında Taka Wear ürünleri satan mağaza da pek çok şey beğendik ama alamadık, fiyatları tahmin edebileceğiniz gibi hayli yüksekti.Bu mağazalardan da artık oranın eski Alaçatı olmadığını anlayabilirsiniz ama bu haliyle de güzel. İstanbul'da bir bir kapanan Kyo My Friend mağazalarından birini burda bulunca ve indirim de olunca tabi fırsatı kaçırmadık. Ortadaki böcekte neyin nesi diye soracak olursanız, Oev'in ev eşyaları satan dükkanından, kapıya asmak için aldığım sevimli bir hatıra. Alacatı'dan hafif semirmiş bir şekilde dönerken yenmesi ve görülmesi gerekenler: İmren Han'da irmik helvası üstü, sakızlı dondurma, sütlü tatlılar ve yumuşacık sakızlı kurabiyeler, Sudan'ın farklı yorumuyla Ege mezeleri, şeftalili, elma fesleğenli votkaları, kesinlikle mısır ya da orda bilinen adıyla darı, ben hayatımda Çeşme'de yediğim mısırlar kadar sütlüsünü yemedim, caminin orda açılan takı pazarı, ilk girdiğinizde soldan ilerlerseniz bizim de alışveriş yaptığımız teyzenin el işi oya ve yarı değerli taşlarla oluşturduğu kolyelere bayılacaksınız. Orada çektiğimiz diğer fotografları ve giydiklerimi de en kısa zamanda koymaya çalışacağım, şimdi kalın sağlıcakla :))

23 Ağustos 2008 Cumartesi

Hey Mary Jane!




Yine bir elbise günü.. Kombinasyona genelde hakim olan renk; kırmızı ve beyaz ama ayakkabılar çok renkli. Bu ayakkabıların tarzının klasik Mary Jane olmasına ama renklerin bu klasik duruma inat bambaşka bir telden çalmasına bayılıyorum :


  • Strapless elbise :Zara

  • Hırka :H&M

  • Ayakkabı :Marc by Marc Jacobs

  • Çanta :Codello

  • Dombili tahta kolye :Topshop

20 Ağustos 2008 Çarşamba

Sac aksesuarlarında son durum


Fiyonkları sevdiğimi daha önce pek çok kere belirtmiştim. Saçlarımı da iflah olmaz bir şekilde kestirdikten sonra, saçlarım aksesuarsız gözüme hoş gelmemeye başladığından beri, saçıma bişi takmadan dışarı çıkmaz oldum. Ya saç bandı, ya tac veya farklı tokalar stilimin tamamlayıcıları oluyor bu günlerde. Bu saç aksesuarı olayı, özellikle fiyonklu aksesuarlar ünlüler dünyasında da kendine yer buldu. "I kissed a girl" sarkısıyla patlayan, benim de dilime dolanan Katy Perry, Rihanna, Kelly Osbourne ve Alexa Chung çeşitli boy ve uygulamalarda fiyonklu saç aksesuarlarıyla Alice Harikalar Diyarı kahramanı Alice'i aratmıyorlar. Yazın başından beri bayıldığım, Sportmax şovundaki kocaman saten kurdelelerden yaka iğnelerini ve tokaları o kadar istedim ki, en sonunda ona benzer bişi yaptım(ık), biraz geç olsa da yakında muhtemelen yakamda iğne olarak kullanırken göreceksiniz. Saçım kısa olduğu için kafamdan büyük kurdele ile dolaşmamın istediğim etkiyi yaratmayacağı kanısındayım :)

Bugun ayrıca dolaşırken, başka bir sitede çok şeker saç aksesuarları gördüm. İki L.A'li kadın tasarımcının elinden, istediğinize göre şekillenen aksesuarlar birbirinden hoş, buyrun siz de bir göz atın : http://www.shopbando.com/shop.html


Bu tarz ve farklı aksesuarları Topshop, Accessorize ve Claire's de bulmanız olası, ben de başka bir şeyler gözüme çarparsa sizleri haberdar ederim.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...