Bugün blogta neredeyse hiç bahsetmediğim bir markadan bahsederek sizi şaşırtacağım: Marks & Spencer. Bu köklü markanın değişimine geçen hafta Nişantaşı mağazalarına uğradığımda ve bahsedeceğim iki koleksiyonu gördükten sonra fazlasıyla inandım. İlki Autograph; şehirli, çoğunlukla çalışan (Şart değil ;)),sofistike kadına hitap eden, aksesuar desteğiyle sizi gündüzden geceye taşıyabilecek minimal ve şık parçalardan oluşuyor. Hele şeffaf önu fırfırlı bir gömlek vardı ki ( Seffaf ve gömlek aşkımı bilirsiniz), görünce hemen bu tam benlik lafı ağzımdan çıkıverdi. Indigo koleksiyonu ise daha spor, kelimenin çağrıştırdığı gibi şık spor giyime yönelik jeanler, gömlekler, parkalar, trikolardan oluşuyor, anlayacağınız genç, şık ne istediğini bilen kadınlar ve farklı stilleri için M&S mağazalarında oldukça fazla seçenek mevcut.
Bu değişim mağaza ve koleksiyonlarla sınırlı kalmıyor tabi ki, reklam kampanyalarına da yansıyor. Yeni sezonda M&S’in yüzleri, seksapeli yüksek oranlarda seyreden ikili Rosie Huntington Whiteley, ki kendisininin Burberry’den, Transformers 3 teki performansına kadar başarılı bir sicili var ve Scarlett Johansson’un da zamanında gönlünü çelmeyi başarmış Hollywood yakışıklısı Ryan Reynolds.
Kaliteli ürün yelpazesinin dışında M&S’in en başarılı olduğu alan şüphesiz iç çamaşırları. Her zevke hitap eden sayısız iç çamaşırı seçeneğinin yanı sıra vücut şekillendirici ürünleri de oldukça iddialı, Karın bölgenizde ya da kalçalarınızda sizi rahatsız eden fazlalıklar varsa hop amaca uygun bir tanesini giyiyorsunuz ve aynalara daha güvenle bakıyorsunuz.
Benim M&S ile ilgili düşüncelerimi buraya kadar sabırla okuduysanız, sıra sizin için en keyifli bölüme geldi. Pazartesiden itibaren M&S Türkiye’ninfacebook sayfası bendeniz, Iconjane ve Off ne giysem’in yaptığı seçimlerle birlikte yeni heyecanlara sahne olacak. Twitter’dan ve blogtan takipte kalın, kazanın ;).