29 Ekim 2008 Çarşamba

Nihayet
















Yasaklar, teknik aksaklıklar derken kaldığımız yerden devam ediyoruz, herkese tekrar merhaba :)Bu giydiğim kıyafetin etek ve üstünü taa yazın basında almıştım, artık bu ikisinde hafif bir uğursuzluk olduğunu düşünmeye başladım. İlhamını Luella 08 yaz koleksiyonundan aldığım bu kıyafeti bir türlü yazın giymek nasip olmadı, giydim, blog kapandı :). Sanssız olmalarına rağmen ortaya çıkan sonuçtan memnunum, uzun süredir unuttuğum maskem eşliğinde iste bir cumartesi gecesi parti seçimim:

  • Tshirt ve ayakkabı: Topshop

  • Etek: Koton

  • Deri ceket : Zara TRF

  • Bilezik:Fendi

  • Sac bandı: Accessorize

  • Canta : Marc by Marc Jacobs
  • Çorap: Calzedonia

28 Ekim 2008 Salı

ÖZLEDİİİMM :))

Kısa bir aradan sonra herkese merhaba, tepkisiz kalmamak sonunda meyvesini verdi ve işte yine bir aradayız. Blogumu ve sizleri çok özledim, en kısa zamanda yeni postlar atacağım, görüşmek üzere :))) xoxox

22 Ekim 2008 Çarşamba

Marc Jacobs ve cadı








Herkese günaydın!!! İş sebebiyle bu hafta gene uzaklardayım, o yüzden fazla verimli bir hafta olmayacağı konusunda sizi uyarmam gerekir. Bir süredir yapamadığım açık hava çekimlerine bir geri dönüş yapıyorum ve sizi yeni çantamla tanıştırıyorum:

  • Hırka, tshirt ve esarp:H&M

  • Jean : Moto (Topshop)
  • Babetler: Barcelona'dan yerel bir marka

  • Çanta: Marc by Marc Jacobs (Benim için kullanımı rahat, kocaman hem de quilted yani nam-ı diğer kapitone bu çantayı çok severek kullanacağımı sanıyorum)

Marc Jacobs demişken geçenlerde okuduğum komik bir hiyayeyi de aktarmadan gecemeyeceğim. Paris Moda Haftası sırasında "Style Clicker" adlı sitenin fotoğrafçısı Paris sokaklarında dolaşırken eteği , kocaman Birkin çantası ve Doc Marten leriyle bir adam görür ve ilginç ve hoş olduğuna karar verip fotografını çeker. Daha sonra kendisine, moda endüstrisinde çalışıp çalışmadığı sorar, adamın cevabı "sayılır" olur. Adamın acelesi olmasına rağmen, fotografçı, fotografını çektiği kişilere doldurttuğu formu verir, geri aldığında isim satırının karşısında gördüğü isim "Marc Jacobs" tır. Fotografçı Paris Moda haftasına böyle bir başlangıç yaptığı için çok sevinir ancak beni bu hikayenin güldüren kısmı Marc Jacobs'ın muhtemelen biraz alaycı bir tavırla sayılır demesi ve fotografcının bu işlerle ilgili olan birinin sokakta etekle dolaşan ve sıradan bir insanın bile suratına bakarak tanıyabileceği Marc Jacobs'ı nasıl tanıyamadan bu işi yaptığıdır, ben olayı çok alaycı ve komik buldum, ayrıca ben bu adama eteği yakıştırıyorum, İskoçların modern versiyonu gibi. Ya siz?

p.s.: Illustrasyon için D.'yi, fotoğraflar için B.'yi çok öpüyorum ha bir de G.'yi şimdi kıskanır ;) xoxox

17 Ekim 2008 Cuma

Dolabım çok bilinmeyenli bir denklem


Uzun süredir aradığım ama parama ve zevkime göre bulamadığım siyah oversized ceket nerdeymiş biliyor musunuz? Gözümün önünde, dolabımın görünen bir yerinde onu bulmam için bekliyormuş. Yıllar önce aldığım, artık hiç giymediğim ceket-pantolon takımın, unuttuğum parçasıymış.

Amerika'da son sürat devam eden ekonomik bunalım sonucunda ortaya çıkan ve dünyaya yayılan, kaçınılmaz trend "nothing new" un bendeki yansıması olarak kabul edebileceğimiz bu kıyafet, dolabıma nur yağdığının resmidir. Tamam kabul ediyorum, mükemmel oversized ceket olmadığını ama amaca uygun göründüğü için, beni bir süre daha idare eder.



  • Günün kahramanı ceket: Sisley

  • Üst: Topshop

  • Etek: Moto

  • Kolye, küpe, esarp,çanta: H&M

  • Babet: Zara

Galatamoda Akaretler'de










Akaretler bugünlerde pek bir hareketli. Sebebi ise 15-19 Ekim günleri arasında gerçeklesmekte olan Galatamoda Akaretler Alışveriş Festivali. Daha once, Galata, Meydan ve Alaçatı gibi farklı yerlerde gerçekleşen festivalin Akaretler ayağı yağmurla merhaba derken, 2 gündür güzel giden hava sayesinde daha çok ziyaretçi ağırlamaya devam ediyor.

Kaldırımlara kurulan standlarda bulabileceğiniz tasarımcılar arasında Arzu Kaprol ( Tümü beyaz olan diğer markaların tersine siyah çehresiyle farkını ortaya koyuyor), Hatice Gökçe, İdil Tarzi, Ümit Ünal, Ezra-Tuğba Çetin (Etcetura), Mehtap Elaidi.. gibi moda sektörünün bildiğimiz isimlerinin yanısıra Gamze Saraçoğlu, Simay Bülbül, Elif Cılızoğlu, Aslı Güler gibi isimlere de rastlamak mümkün. Aksesuar olarak benim de tasarımlarını beğendiğim Cem Lokmanhekim ve Aida Pekin dışında, Deniz Yegin ve fetiş tipi ayakkabılarını çok beğendiğim Sertaç Delibaş'ı bulabilirsiniz. Diğerler ayaklarda benim hatırlamadığım, Bobbi Brown ve Darphin kozmetik alanında festivale destek verenlerden. Yine daha oncekilerle karşılaştırıldığında fiyat bakımından daha yüksek kategoride markaların bulunduğu etkinlik iki nokta iyileştirilse daha verimli olabilirdi diye dusunuyorum Bunlardan biri, standlar ve dukkanların arasının sıkısık olup, rahat gezme ve alışveriş yapma imkanını kısıtlaması, diğeri ise meydan dışında bulunan markaların olayın enerji ve hoşluğundan biraz dışarı itilmiş olmaları. Ayrıca, imkan olup trafiğe kapalı alanda olabilseydi, daha bir festival havasında olabilirdi. Giyim tarzı olarak güzel örneklere sahip insanlar da görmeme rağmen, durdurup fotograf çekmediğim için sadece gördüğümle kaldım diyebilirim.

Lounge 102 müziğinin ortamı daha hoş hale getirdiği festival, haftasonu yapacak bir şeyler arayanlar, güzel havanın tadını çıkarmak isteyenler, farklı tasarımlara ulaşmak isteyenler , sergilenen markaların yanısıra Marc Jacobs, Marni, Chloé.. butiklerini de gezip tam bir alışveriş çılgınlığı veya güzel bir windows shopping deneyimi yasamak isteyenler için, Nero'da bir kahve içip, çevredeki diğer restoranlarda bir şeyler atıştırarak alternatif bir haftasonu aktivitesi olabilir.

Semte yakın olmanın veya oralardan geçmenin avantaj olduğu ancak uzaktan gelecek olanlar için umduğunu bulamama durumunun olabileceğine karsı, sizi şimdiden uyarmam yerinde olur sanırım. Moda nerde cadınız orda, şimdilik kalın sağlıcakla :))




Okuyucuya not: Peki sen ne aldın diyenleri duyar gibiyim, ben bütçe ve ruh hali olarak alışveriş modunda değildim.

14 Ekim 2008 Salı

Dancing with the stars




Yok canım dans ettiğim falan yok, sadece arkadaşımın evinde küçük çapta bir toplanma durumu. Yıldızlar söz konusu olunca, uzaylı kedi de toplantı da hazır bulundu:
  • Yıldızlı üst: 5 liraya aldığıma inanabiliyor musunuz? Markası yok ama çok seviyorum onu.
  • Etek ve ceket: Zara ve TRF
  • Botlar: Bilmem yazmaya gerek var mı? :))
  • Yanları fiyonklu çorap ve kolye: Topshop
  • Çanta: Marc by Marc Jacobs

10 Ekim 2008 Cuma

Bordo ve yüksek



Bugün öncekine göre yaratıcılığım normal düzeylerde, gömleği belki hatırlarsınız .Muhtemelen 5-6 senedir giymediğim bu siyah pantolon gözüme ilişince, üzerime geçirdim:


  • Ceket ve üst: Zara( Ceket diğer siyahtan farklı, bu ceketi indirimde aldığımdan beri ilk giyişim)
  • Pantolon: Mango
  • Ayakkabı: Hotiç
  • Kemer: Vintage

Bir super modelin itirafları



Coco Rocha adlı Kanadalı modeli ben beğenmesem de, kendisi moda dünyasının önemli figurlerinden biridir. Derek Lam'dan, Bottega Veneta'ya, Vivienne Weswood'dan, Missoni'ye kadar moda haftalarında neredeyse çıkmadığı defile yoktur. Hatırlayamayanlar için küçük bir ipucu vermek gerekirse Yves Saint Lauren'ın "Elle" adlı parfümünün son yüzüdür, Vogue'dan Numero'ya pek çok dergiye kapak olup, çekimlerde yer almıştır. Uzun lafın kısası kendisi önemli bir modeldir. İste bu modelle The New York Times'ın yaptığı bir söyleşi tarafımdan ilginç ve hoş bulunduğu ve az da olsa içimize su serpeceği için sizinle paylasılması uygun gelmiştir. İşte, sevdiği dizi Tudors'dan ( ki benim de favori dizilerimdendir), en son aldıklarına,tarzına ilişkin söyledikleriyle bir super modelin itirafları. Bana göre yazının ana fikri :Modeller de Aldo marka ayakkabı giyer :))
Resim altı: 1.Spring 2009 RTW Versace 2. Spring 2009 RTW Zac Posen
Kaynak:Style.com

9 Ekim 2008 Perşembe

Blair Waldorf musun be cadı?



Tabi ki değilim. Sabah yataktan kalkarken tek düşüncem ev yapımı Sportmax vari kocaman kurdeleli iğnemi kullanabilmekti. Nasıl da beğenmiştik SS 08 şovunda kızların saçlarında toka, yakalarında iğne olarak kullanılan parlak renklerdeki kurdeleleri, ne kadar basit ama bulması zor olan, elde edemeyince kendimiz yaptık, ne zamandır sırasının gelmesini bekledi ve işte o gun bugun.


Kıyafeti oluştururken kimseyi düşünmemiştim, taki ofistekiler Gossip Girl kızları gibi olmuşsun diyene kadar, diziyi ben de seyrediyordum, kıyafete bakınca haksız da sayılmazlardı , e hakkında bu kadar olay yaratılan diziden etkilenmemek tabi ki mümkün değildi ama bu kocaman kurdeleyi en iyi bu tarz bir seçim taşıyabilirdi:



  • Hırka,elbise: H&M

  • Gömlek ve ayakkabı : Topshop

  • İğne: El emeği, göz nuru :)

  • Çorap: Calzedonia
  • Çanta: Longchamp

7 Ekim 2008 Salı

Machka'dan Viaport'a




Lodos sayesinde devam eden sıcak hava, arkası kötü olacak olsa da, henüz kışlıklara geçmeye hazır olmayan ben için ılık gunler sunmaya devam ediyor. Akşam yemeğine çıkarken giydiğim bu kıyafetle, aniden bastıran yağmura yakalanmadan eve dönmeyi başardık:



  • Üst: Üzerinde bej -beyaz desenler, arkası baştan aşağı düğme olan bu fırfırlı tunik çok sevdiğim bir arkadaşımın hediyesi, Machka'dan

  • Jean: Topshop

  • Hırka: Zara ( Hırka kırmızı, pembemsi değil )

  • Ayakkabı: Gap

  • Broş: Accessorize
  • Clucth: Vintage


Machka demişken sizlere Viaport Outlet Alışveriş merkezinden bahsetmek istiyorum. İpekyol, Aldo,Mudo, Beymen, Tommy Hilfiger, Mavi Jeans, Unitim ( Unitim demek ne demek, aralarında Harvey Nichols'ın da bulunduğu pek çok mağaza demek).. gibi markaların yanı sıra daha uygun markaların da seri sonu ve yeni sezon ürünlerinin de bulunduğu mağazaları barındıran bu uzak yere Pazar günü yaptığımız ziyarette gördüğümüz kalabalık bizi saşırttı. Burası açık bir alışveriş merkezi o yüzden soğuk havalarda giderken bizim gibi dalgaya düşüp ince giyinmeyin. Yemek olanaklarının da sınırlı olduğu yerde bizi ilgilendiren alışveriş bölümüne gelecek olursak, İpekyol mağazası Machka ve kendi ürünlerini uygun fiyatlara bulundurması ile başarılı sayılabilirdi hatta bu üstümdeki tuniği orda gördüm, konu da oradan aklıma geldi, yaz sezonunda pahalı bulduğum bir kemer vardı onu aldım, zaten tek alışverişim o oldu. Aldo, abiye ayakkabı seçeneneği fazla ama benim zevkime uygun bir şey yoktu. Beymen, 90 lardan kalma urunler ve garip markalar çok fazla, ayakkabı seçeneklerinde YSL, Chloé,Miu Miu,Christian Louboutin.. gibi markaları bulmak mümkün, fiyatlar 250-1000 tl arasında değişmekte,mağazadaki en son indirimli fiyatından satılıyorlar. Harvey Nichols outleti Retry da ise 07 kış sezonundaki pembe Lanvin elbiseyi bile gördüm, genelde bedenler büyük, çeşit fazla değil, fiyatlar yüksek, bundan böyle ana mağazada %70 indirimler göremeyeceğimiz söylenenler arasında. Abiye elbise ihtiyacınız var ise çok daha fazla marka ve seçenek mevcut. Malum kişi yine Adidas'ı ihya etti ama sonuç olarak umduğumuzu bulamadık,ülkemizde outlet kavramının henüz tam karşılığını bulamadığından emin evimizin yolunu tuttuk.

6 Ekim 2008 Pazartesi

Açık ayakkabı ve çorap olayı



Ne demiştim size? Sizi biraz olaya alıştırmak için durmadım, bana göre hoş, çeşitli kombinleri bir araya getirdim. Hazır anketimiz de sonuçlanmış ve %42 lik çoğunluk bu iki şeyin birlikteliğine karşı olduğunu dile getirmişken, katılanların %36 sı ise kendi giymese bile giyenleri takdir edebileceğini belirtmiş, belki onların fikirlerini değiştirip, benim gibi azınlıkta olan sevenler tarafına geçirebiliriz :) Neyse, bu imajlar arasında yok yok. En önemli sokak tarzı bloglarından Sartorialist ve Altamiranyc ye konuk olanlardan,Bill Cunningham fotograflarından, Lily Donaldson gibi top modellere, Vogue gibi önemli dergi editörlerinden, dünya da en çok sevilen blog yazarlarına ve Burberry gibi önemli markaların defilelerine kadar pek çok örnek var. Ben daha çok örnek bulurum, yeter ki siz isteyin ve değişikliklere biraz şans tanıyın :)

Renkli bir bayram





Bayram cicilerine devam, hemen yeniler giyilsiiiin, sanki dolapta bir şey yokmuşta onları bekliyormuşum gibi :) Bu üstü ilk gördüğümde bunu nasıl kombinleyeceğim, zor renkler diye düşünmüştüm ama hiçte zor olmadı, ilham birden geldi. Ceket kobalt mavi aslında burda lacivert gibi çıkmış.





  • 2 renkli üst ve jean: H&M


  • Ceket: Topshop


  • Ayakkabı: Nine West


  • Clucth:Vintage


  • Kolye: Alacatı'daki takı pazarından


  • Bileklik: Aslı Sargın

3 Ekim 2008 Cuma

Yaşasın tatil :)


Tatil ve güneşli hava bir araya gelirse nolur? Evde oturulmaz, ee biz de evde oturamadık, Bebek'te kahvaltı edip, parkta denizi seyrettik, kışa D vitamini stoğu yaptık :


  • Jean ,çanta ve hırka: H&M
  • Tshirt: Topshop
  • Eşarp: MQ by Alexander McQueen
  • Babetler: Zara(Babetler miyadını doldurmuş mu, ne? )

2 Ekim 2008 Perşembe

Wish list October




Tatil ya, postlara devam. Bu ay ki wish list çoğunlukla ayakkabı ve botlardan oluşuyor, kıyafet bazında çok istediğim bir şey yok, şimdilik!!! :


1.Marni Fall 08


2.Gucci Fall 08 ( Altın zımba detaylı gladyatörler, hmmmmm!!!)


3.Marni SS09(Desenlerin karışımına ve renklere bayıldım)


4.Stella McCartney Fall 08 Botlar: Vegan materyali, parlak renkleri, arkadaki metal plakası ve boyunuzu en az 10 cm uzatan dolgu topukları ile başarılı :)


5.YSL Platform botlar: Geçen kış Paris Moda haftasında Fransız Vogue'un editörü Carine Roitfeld'in ayağında görüp vurulduğum, über yüksek botlar.


6. Alexander Wang F/W 08 denim sort: Biliyorum, çok saçma ama bu yırtık pırtık, kocaman şorttan Jessica Stam'den Kate Moss üzerinde görünce, hoşlanmaya başladım. Harvey Nichols'da var, bulunmasına şaşırdım desem yalan olmaz, hatta benim bedenime yakın olan 28( Ben markaya göre 26-27 giyiyorum) bedeni vardı, dalgaya düşüp deneme şansını kaçırdım, nasıl duracağını merak ediyorum. En yakın kız arkadaşımla o günden beri bu havayı verebileceğimiz bir jeani bu proje için harcamaya hazırız, benim dolabımda 30 beden eski ( hiç bir zaman 30 beden olmadım sadece jeanin bol duruşunu sevdiğim için almıştım) Levi's 501 im sanırım bu uğurda harcanmaya uygun, çünkü o jeane verebilecek 400 kusur liram olduğunu sanmıyorum.


7.Steve Madden: Bu listedeki en ulaşılabilir 2 şeyden biri, sizlerin pek hoşlanmadığı, çoraplarla giymek için çok uygun.


8.Anya Hindmarch for Target: I'm not a plastic bag ile fenomen olan İngiliz tasarımcı , şimdi uygun fiyatları ile ünlü Target için tasarlamış, ben sipariş verdim, tabi bulunabilirse :)







Makyaj çantam








Makyaj yapmayı ve alışverişini çok sevmeme karşın burada fazla yer vermediğimin farkındayım ve bu eksikliği yavaş yavaş gidermek gerektiğini düşünüyorum, Şebnem'in yorumu da buna vesile oldu. Gündüzleri her gün makyaj yapmam, yaparsam da tabi ki daha doğal bir görünümü seçerim. Makyaj yapmadığım zamanlar MD Formulations'ın renkli nemlendiricisi veya Benefit'in "That Gal" i ve daha mat bir görünüm içinse yine Benefit'ten Dr. Feelgood isimli ürün istediğim görüntüyü bana veriyor. Yorumda da yazdığım gibi çeşitli markaların, farklı ürünlerini kullanırım, buraya konuk ettiklerim en çok sevdiğim veya kullandığım ürünler, ama makyaj çantamda hep aynıları bulunmayabilir (Zaten tüm malzemeler küçük bir bavula ancak sığar :p), yani yine ben de gördüğünüz ve beğendiğiniz bir ürünü sormak durumunda kalabilirsiniz, her şey burada değil :)




Soldan başlayacak olursak, nemlendiriciden sonra yüzüme baz uygularım, burada Mac'in bazı var ama Smashbox'ın bazı da tavsiye edilir, o bitti ne yazık ki. Fondoten olarak, Smashbox, Chanel ve Maybelline'i kullanıyorum. Ciltte seffaf parlaklık hoşuma gittiğinden bazen fondotenimi yine Smashbox veya Chanel'in ışıltı veren ürünleri ile karıştırıyorum, kapatıcı olarak kıştan beri Benefit'in ürününü kullanıyorum, Laura Mercier'in Secret Comouflage'ını denemek istiyorum, artık bitince. Fondotenlerin önünde bulunan siyah uzun ürün yine Smashbox'ın dudak ve gözler için kullanılan bazı. Pudra olarak yine Chanel'in toz pudrası veya biraz daha bronz bir görünüm istiyorsam Stila'nın pudrası işime yarıyor, zaten farkındaysınız dibi tutmuş tencere gibi kapkara bir bronz görünümden hoşlanmıyorum. Clinique'in makyaj seti de yanımda taşıdıklarımdan, her şeyi ayrı taşımaktansa oldukça pratik. Allık olarak yine Tarte markasının seffaf krem allıklarını, Mac'in krem allığını ve buraya koymadığım ama Dior'un bronz, Guerlain'in ve Mac'in pembe ve şeftali tonlarında toz allıklarını da kullanıyorum, yalnız şunu farkettim ki bir tane Chanel allığım vardı, o kayıp :(

Bu arada biraz sakar ve dikkatsiz olduğumdan bazı kullandığım ürünler insan içine çıkamayacak görünümde olup, burada yer alamadılar, ya kırıklar, ya kapakları birbirinden ayrılmış..vs vs.




Devam ediyoruz, kaşımın ve gözümün arasındaki boşluk çok olmadığından öyle muhteşem, gölgeli göz makyajları tercih etmem zaten pek sevmem de ama markaların makyaj uygulamalarında yaparlarsa hayır demem, farklı görünme fırsatını kullanırım :) Dumanlı göz makyajını severim, kalem veya Smashbox'ın krem eyelinerını kullanır ve fırça ile dağıtırım. Far olarak, Mac, Dior,Chanel, Clinique, Smashbox, Estee Lauder.. kullandığım markalar arasında, göz kalemi olarak Chanel ve Mac, maskara olarak Lancome'un Hypnose ve L'extreme'mini ve Max Factor'un ve Loreal'in çeşitli maskaralarını, farklı zamanlar için tercih ederim. Kaş kalemim YSL'dan, fırçası ile çok pratik,tavsiye ederim.


En çok para harcadığım makyaj ürünlerinden biri de rujlardır. Genellikle doğal renkleri tercih eder, hem parlatıcı hem de kremsi yapıda rujları kullanırım. Mac, YSL (İlk baştaki neon pembe ruju yazın almıştım ama daha önce paylaşmadığım için fırsat bu fırsattır deyip koydum), Benefit, Lancome, Dior, Estee Lauder, Chanel tercih ettiğim markalar arasında. Yeri gelmişken Inglot'da bir süre görmezden geldiğim ama kullandığım ojeler ve rujla, bir sürü renk seçeneğiyle sevdiğim markalar arasına girdi.


Sormak istedikleriniz veya tavsiye edecekleriniz var ise yorumlarınızı beklerim. Oh şimdi içim daha rahat, ne zamandır yapmak istediğim bir şeyin daha üstünü çizebilirim.

Gene mi Vivienne?


Tatilimiz devam ederken, bir ev partisine gittik:

  • Çizgili üst: Banana Republic ( Marka buraya henüz gelmeden Beyoğlu'nda bulduğum bir parçaydı )
  • Jean: J Brand
  • Ceket: Zara
  • Botlar: Kurt Geiger
  • Çanta: Mudo Accessories
  • Kolye: Vivienne Westwood ( Arka arkaya 2 posta konuk olması, bir tesadüf. Kolyeyi Ağustos sonunda Harvey Nichols'dan %70 indirimden aldım, inanın nerdeyse Accessorize parası kadar, hala bazı parçalar var, ilgilenenler bakabilir)
  • Bileklik: Aslı Sargın

1 Ekim 2008 Çarşamba

Barcelona'dan en yeniler







Tüm iç geçirmelerime ve çabalarıma rağmen çok isteyipte gidemediğim Barcelona'ya sevgili yine gitti ve döndü. Bu seyahatte bulunamam onun için daha az masraflı (mı?)ve az yorucu olmakla beraber, konuşmalarımız sonucunda belirttiğim listeden, bulamadığı için, bir tek paltoyu almış olsa da, beni haberim olmayan ( Nasıl gözümden kaçmışsa? Plastik ayakkabılar ilgi alanıma fazla girmediği için olabilir) yeni bir marka- tasarımcı işbirliği ile tanıştırdı.Vivienne Westwood Anglomania ve plastik ayakkabılarıyla ünlü Brezilya markası Melissa, Melissa'nın 08 kış koleksiyonu için bir araya gelmiş. 1979'da orjinal "jelly sandal"ı yaratan Melissa, % 100 ekolojik ve yaratıcı tasarımları ile , yılda 2,3 milyon çift ayakkabı satan bir PVC ayakkabı üreticisi.

İngiltere'nin asi yeteneği ve bende farklı bir yeri bulunan Vivienne Westwood'un '00 yılında çıkarttığı koleksiyonu "Summertime"da deri versiyonuyla yer alan Mary Jane'ler Melissa'nın dokunuşuyla plastik olarak yeniden doğmuş. Serinin diğer tasarımı ise Melissa'nın en çok satan modellerinden biri, Ultragirl adında ve 2 farklı modeli bulunmakta. Biri yine plastik, iç tabanı çiçekli ve diğeri ki, bana hediye edilen versiyonu, plastik üstü kadife benzeri kumaşla kaplı ve iç tabanı bayan Westwood'un favorisi tartan kumaştan ve yanlarında alamet-i farikası The Orb logosu bulunmakta. Mary Jane olanlar yağmurlu bir gün için iyi bir seçim olsa da benim için biraz fazlalar ancak bana hediye edilenler, giyebileceğim farklı ve sevimli bir seçim, üstelik çok rahatlar, teşekkürler sevgili :) . Diğer alınanlar, koza şeklinde gri palto, ki İngiliz Instyle'da görülüp son anda sipariş vermiştim, renkli angora triko elbise ki bol bol giyeceğimi sandığım bir parça, yine angora ve bu sene pek çok koleksiyonda görülen hayvan desenlerine örnek geyik desenli, sıcacık tutması muhtemel, günlük ve spor kombinasyon parçası bir hırka ve colorblock üst ( Son 3 tanesinin seçimi tamamen kendine aittir).



Sevgili de alışverişe meraklı olduğundan ve istememe rağmen blogta erkek modası ile ilgili hemen hemen hiç bir şey yer almadığından, varsa! erkek okuyucularım için de onun alışverişlerinin fotoğraflarını da koymaya karar verdim. İçlerinde en beğendiklerim, fermuar detayları ile H&M palto, fazlasıyla güzel mavi tonuyla, mavi-gri klasik Adidas eşofman üstü (Esofman üstü, jean ve spor ayakkabı kendisinin üniformasıdır) ve diğer bir tasarımcı-marka işbirliği ürünü Marc Jacobs -Vans ayakkabıları ( Hayır bana bu adama para harcıyorum diye laf eder ama kendisi de konuya kayıtsız kalamamış, neyse) Unutmadan, Philippe Starck with Fossil tasarımı saatini de pek havalı buldum.



Bir seyahatten arda kalanlar bunlar, henüz konuşmak için erken olsa da Kasım ayında ikimiz için olması yüksek ihtimal bir Paris seyahati gözüküyor, umarım gerçekleşir ve ben de sizinle paylaşabilirim. Biliyorum bayramın son günü ama adet yerini bulsun, herkese iyi bayramlar ve iyi tatiller.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...