Turkish Vogue etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Turkish Vogue etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30 Mart 2010 Salı

Walking into the sun

Merhabalar! Pazartesi günü haftaya hızlı bir giriş yapınca, aslında dün koymak istediğim hafta sonu postu bugüne kaldı, hava hala kapalı dolayısı ile bugün de güneşe ihtiyacımız var, belki bu fotoğraflar bize biraz onu sağlar.

Hello! I supposed to post this yesterday but it was a busy Monday, it's still dark outside so maybe you can find the sunshine you need in my photos.

Biraz hafta sonundan bahsedelim. Cumartesi günü kardiyo niyetine biraz mağaza dolaştım. Nişantaşı'ndaki Uterqüe, Inditex grubunun aksesuar markası, açılmış ,doğal tonlar bu mağazayı da etkisi altına almış, takıları, özellikle bazı çanta ve bileklikleri çok güzel, mağazada uygun fiyatlı küpe gibi parçalar olsa da benim beğendiklerim genelde 195 tl civarındaydı, sanırım ulaşılabilir lüksün maliyeti bu :).  Mango'da şimdilik sezonun en beğendiğim parçalarından olan militer, arkası uzun ceketi görüyorum. Altın düğmeleri, kalınca kumaşı ve rengi ile yakından da hoşuma gidiyor ancak ay sonu olması ve 189tl.lik fiyatı beni durduruyor, acıkıyoruz. Nerede, ne yesek sorusu beynimizde dolaşırken ben "Bunk "diyorum, o ne diyor arkadaşım, yaklaşık 3 aydır önünden geçip, denemek istediğim bir yer diyorum ve onu tutup Güzelbahçe sokağa getiriyorum.  Dekorasyonu modern, renkli ve iç açıcı arkada sürpriz bir bahçesi var, somonlu sandviç ve Antakya peyniri ile yapılan bir salata paylaşmaya karar veriyoruz, siparişleri beklerken mutfak ile arka salon arasında bulunan çeşitli mutfak eşyalarından, Bodrum mandalinası reçeline kadar  farklı şeyler bulabileceğiniz küçük bölüme bakıyoruz ve pek çok şeyi beğeniyoruz. Yemekler geliyor, somonda cimri davranmamaları ve lezzet oldukça hoş ama neden burası bu kadar boş? Biz oradan memnun çıkarken ben bu yeri diğerleri de denemeli diyorum ve bu yazının ilk temelleri orada atılıyor. Akşam sakin geçiyor, Tropik Fırtına filminin son 20 dakikasında falan uyuyorum, tüh!

I did some windows shoping for cardio purposes on Saturday. A new Uterque shop has been opened in Nisantası, the natural hues were captured this store,too. I like some cuffs and bags but they weren't budget friendly much, I think this is price of affordable luxury :) Later, I've been to Mango and saw my favorite jacket upclose. It looks nice with pretty thick fabric, nice colour with gold buttons but it is the end of the month so I had to leave it at the store. We were hungry and decided to try a new place called Bunk . The decoration is soft and modern with a surprise garden at the back. You can buy things from homemade jams to kitchen utensils which we liked  a lot. We shared salmon sandwich and a salad and enjoyed the whole experience but it was quite sad the place was  nearly empty when we were there so if you'd had a chance, please go and try!



Saatler ileri alınıyor ve Pazar oluyor, komşumuzun F1 sevgisi ile saat 09.00 civarı uyanıyoruz. Dolap tam takır, zaten bende de kendimi bir deniz kenarına atma isteği var.Arabaya atlayıp sahil bizi nereye götürürse diyoruz, Rumelihisarı civarına yaklaşırken trafik bizi bezdiriyor, hadi geri dönelim diyoruz, arabayı Arnavutköy'e bırakıp Bebek'e kadar yürüyoruz Kırıntı pazar kahvaltısı için uygun görünüyor, güneş tepede ve biraz sıcak, biz fazla oyalanmıyoruz kahvaltımızı bitirip doğru parka.  Biraz fotoğraf çekip, arabaya yürürken dondurma alıyoruz, hava bulutlanmaya başlıyor.  Ben D.'yi arıyorum, onunla mini bir Taksim turu yapıyoruz, cadıpazarı için renkli bandaj eteklerden bakıyorum ama istediğim renk ve bedenleri bulmak ne mümkün, zaten deli gibi bir yağmur başlıyor, Den'e gidip bir şeyler atıştırıyoruz, sonra D&R'a uğrayıp Vogue TR'nin 2. sayısını ve Glamour İngiltere dergisi alıp, neredeyse bitmek üzere olan hafta sonunu, eve giderek noktalıyorum.

On Sunday, our neighbour woke us up around 09.00 with the noise of F1 racing cars, he was watching the race live on TV. The fridge was quite empty and I wanted to go to the seaside so we jumped to the car and drove where the road takes us. However we have to stop around Rumelihisarı because of the traffic, we decided to go back, parked the car at Arnavutköy and walked to Bebek and had our breakfast while the sun is shining on top of us. After breakfast we went to the park, sit by the sea and took some pictures. Later that day, I met with my friend D., we hit the Taksim for a little shopping experience but we couldn't find much. The dark clouds brought us a lot of rain so we rushed to Den Cafe at Nişantaşı, grab something to eat and drink, on the way home I bought second issue of Vogue Turkey and Glamour UK and the weekend was almost over.


Parka ve çanta/ Parka and bag: H&M
Pantalon/ Jeans: Topshop
Tişört/Tee: Gap
Fermuarlı sweatshirt (Yeni) /Zippered sweatshirt(New): Ginatricot
Ayakkabılar(Yeni)/Shoes(New): Reebok
Gözlük/ Sunnies: MNG
Şal/Scarf: Pull and Bear

1 Mart 2010 Pazartesi

May the force be with Vogue Turkey

Geçen hafta cumartesi akşamı aralarında Roxy'deki Star Wars partisini de içeren bir planla evden çıktığımızda, bunun çeşitli sebeplerden dolayı gerçekleşmeyeceğinden haberimiz yoktu ( Küçük/yanlış mekan seçimi yüzünden potansiyelin değerlendirilemediğini düşünüyorum,ayrıca hiç bir yerde, ne bir foto, ne de nasıl geçtiği ile ilgili bir yorum göremedim) oysa ki ben siyah kıyafetim ve örümcek ağı benzeri çoraplarımda her an karanlık tarafa geçecek gibi duruyordum :) .

On that saturday night we decided to go a couple of places including Star Wars party at Roxy however we couldn't make it for some reasons, I was more than ready to join the dark side with my all black outfit and webnet tights :)

Elbise(Yeni)-ceket(Yeni) -Kolye /  Dress (New) -Jacket (New)-Necklace: H&M
Çanta ve çorap/ Bag and tights: Topshop
Siyah yüzük/ Black ring : Pull&Bear
Botlar/Boots: KG by Kurt Geiger


Bu postu bitirmeden önce, ben de gündeme uyarak, izninizle geçen haftadan beri incelediğim Vogue Türkiye ile ilgili bir kaç şey söylemek istiyorum.  562 sayfalık mini bir ansiklopedi kıvamındaki derginin baştan sona sadece sayfalarına bakmak bile bir hayli zaman alırken, vakit buldukça okumaya devam ediyorum. Dergi çıkmadan önce Vogue'un diğer versiyonlarına bakınca  nerede  olacağı benim için de öncelikli  merak konusu idi. Sonuçta Vogue  her ne kadar Madonna'nın sevdiğimiz bir şarkısı olsa da, modayı seven çoğu kişi için modanın ta kendisi sayılmaktadır. Bunun önemini sevdiğimiz dizi karakteri Carrie Bradshaw'dan bir alıntı belki de daha iyi açıklar "When I first moved to New York and I was totally broke, sometimes I would buy Vogue instead of dinner. I just felt it fed me more." ( New York'a ilk taşındığımda beş parasızdım, bazen yiyecek yerine Vogue alırdım, beni daha fazla beslediğini hissederdim) . Durum bu olunca, geçen hafta çıktığı ilk gün dergiyi aldım. Kapak çalışması herkesin bildiği üzere ben kendisine çok bayılmasam da, modelliği ve başarısı tartışılmaz Jessica Stam'le yapılmıştı, sade ve hoş ancak bana kalırsa çok akılda kalıcı bir kapak değil. İlk sayıda reklam hedeflerinin tutturulduğunu görmek oldukça sevindirici, pek çok kişi reklamlardan şikayet etse, de, derginin bize ulaşmasını sağlayan ve modanın önemli bir parçası reklamlar, öyle olmasa moda evleri neden en iyi fotoğrafçılarla, modellerle çalışıp, farklı şeyler üretip bir sürü para harcasınlar değil mi? :) Aynı ilginin daha sonra da devam etmesi ama reklamlarda belirli bir standartın korunması en büyük dileğim.

İçerik konularına değinecek olursam, ilk sayı olduğu için bana da biraz her telden çalıyormuş gibi geldi, bu biraz karışıklığa yol açarken, bir yandan da herkese kendine uygun bir şeyler bulabilir diye düşündürttü. Eski yerli top modellerle yapılan çekimi genel olarak bulanık ve karanlık bulsam da Heather Marks'ın olduğu çekimler, eski eskizlerden üretilen yeniler ve Vogue'un Türkiye aşkını anlatan eski fotoğraflar en çok beğendiklerim oldu. Türkiye'de 1-2 tanesi hariç blogları görmezden gelen dergiler yerine bloglara ayrılmış bir sayfası olan bir dergi görmek bünyeme iyi geldi, ilk seçimin de izlediğim Garance Dore olması ayrı bir hoşluktu. Çekimlerde yapılan stylinglerin diğer yerli dergilere göre daha cesur ve farklı olması hoşuma gitti, umarım bu, herkese içinden geldiği gibi giyinme ve risk alması yönünde gereken cesareti verir.

Sonuç olarak, benim bu dergiyi sevdiğimi söyleyebiliriz, ilerleyen zamanlarda biraz daha değişip, gelişip, daha az yabancı destekli ( Yerli moda fotoğrafçıları, yerli yazarlar, yerli modeller,yerli moda editörleri ile Vogue kalitesinde işler görmek istiyorum), kendi karakteri olan bir dergi olma yolunda ilerleyeceği yönünde ve ülkemiz modası adına yeni ufuklar açacağına inanıyorum.

We just had our very own Vogue in Turkey last week. It was a huge first issue ( 562 pages) with Jessica Stam on cover, mostly I can say I like this mag and I'm sure it will find itself more in the future and will open new horizons for Turkish fashion.

19 Şubat 2010 Cuma

London Fashion Week at Hakan Yıldırım's backstage



Bugün başlayan Londra Moda Hafta'sında Hakan Yıldırım (Programda Hakaan yazıyor :) )defilesi olduğunu duymayanınız kaldı mı bilmiyorum ama backstage fotoğraflarını görünce paylaşmadan edemedim. Top modeller Natalia Vodianova, Lara Stone,Natasha Poly,Mariacarla Boscono,izleyiciler arasında Kate Moss, Carine Roitfeld ve Emmanuelle Alt , oldukça ümit verici, koleksiyonu ve görüşleri merak ediyorum.

London Fashion Week's just kicked off today and Turkish designer Hakan Yıldırım ( also known as Hakaan according to the schedule ) got a show featuring with top models Natalia Vodianova, Lara Stone, Natasha Poly and Mariacarla Boscono, along with Kate Moss, Carine Roitfeld and Emmanuelle Alt in the front row, looks very promising, wondering the collection and the reviews.



Facebook

22 Kasım 2009 Pazar

6 Ekim 2009 Salı

Okuyunuz!

"Tek söyleyeceğim şu: Bu belgeselle beraber Türk dergiciliğinin vasatlığı ve kendisini fashionista zanneden ev kızı Türk dergicilerinin yetersizliği bir kez daha yüzümüze vurulmuş oldu... Bir de, Vogue Türkiye'nin işi her zamankinden daha da zor..."

Oray Eğin'in bugünkü yazısının tamamı için buraya.

Aksam
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...