Gitmemiştim son 2 moda haftasına, burada olsam da hevesim pek yoktu, orada yaşanan gariplikleri düşünerek. Bu sefer durum farklıydı, en azından öyle hissediliyordu. Tüm bunları yerinde hissetmek için dün bendeniz ve Offnegiysem saat 12:00'deki açılış defilesi olan Mehtap Elaidi'ye varmak için yola koyulduk. Normalde 15 dk sürmesi gereken yol, yaklaşık 40 dakika sürünce başladık acaba yetişemeyecek miyiz demeye. Neyseki, moda dünyasında hiç bir şey zamanında başlamıyor da, biz de rahat rahat yerimizi alıp defileyi izlemeye hazır hale geldik.
Mehtap Elaidi "Az" isimli koleksiyonuyla katıldı Mercedes Benz Fashion Week Istanbul AW 2013'e. Gerçekten de adına yaraşır bir şekilde, yalın bir koleksiyon gördük. Renkler siyah, beyaz, yanık turuncu ve antrasitle sınırlanırken, kesimler de minimaldi. Koleksiyonda en fazla hoşuma gidenler, pijama pantolonlar, paçalardaki detaylar ve 2 renk sivri burun ayakkabılar oldu. Defileden sonra tasarımcı Mehtap Elaidi'yi gördüğümde koleksiyonun yalın güzelliğini beğendiğimi söylemeyi ihmal etmedim ve açılış defilesiyle güzel bir başlangıç yaptık.
Mercedes Benz Fashion Week İstanbul AW2013 has kicked off yesterday. Here's my are my first day diary .
Mehtap Elaidi Show was the first show of the week.
Defile aralarında moda haftasının ilginç veya stil sahibi karakterlerinin peşine düştüm. Frida Kahlo benzerini farketmemek imkansızdı.
Frida Kahlo was there, too. :)
Marie Clare Türkiye ekibi de ilk günün en çalışkanları listesinde yer aldı :).
Günün ikinci tasarımcısı yenilerden Ece Gözen'di. Defile yerine sunum yapmayı tercih eden Gözen siyah, gri ve neon renklerin birleşimiyle futuristik ve sportif bir koleksiyonla karşımıza çıktı.
Ece Gözen's presentation.
Ece Gözen'in sunumundan ufak bir video denemesi de yaptım.
Nian by Nihan Buruk ön sıra
Nihan Buruk defilesindeki bomber ceketleri beğendim.
İlk günün katılımcı ve koleksiyon bakımından en şenlikli defilesi şüphesiz Red Beard by Tanju Babacan'a aitti. Defilede bol bol renk ve yumurtaların kullanıldığı kostümvari kıyafetler vardı. Bülent Ersoy teşrif ettiğinde, defile start aldı. Nil Karaibrahimgil sahanda yumurta kulaklarıyla podyumda şarkısı Buraya Çıplak Geldim'le salındı. Tanju Babacan'la el ele yürüyüp, defileyi kapattı.
İlk günde, stil sahibi kadınların yanısıra, erkekler de, biz de varız dedi.
Metalik fırtına /Metallic Storm
Saat 18:30 gibi Bej'deki Vogue Fashion Lounge'un yolunu tuttuk.
Vogue Turkey's Happy Hour was in at Bej at Karaköy so we went there around 18:30.
Yeni yeteneklerden küçük bir doku sunan bölüm happy hourun odak noktasıydı.
Çalışkan blog yazarı arkadaşlarım Iconjane ve Offnegiysem Vine'a video, twitter ve bloga fotoğraf yetiştirmek için yine görev başındaydılar . ;)
Emel Kurhan'ın Vogue Türkiye için tasarladığı pinlere Givenchy, Louis Vuitton ve Prada ilham kaynağı olmuştu.
Emel Kurhan of Yazbukey designed those pins for Vogue Turkey, inspired by LV, Givenchy and Prada.
Herkesi anlattıktan sonra sıra bana geldi. Biraz doku, biraz desen karıştırdığım ilk günün kıyafet envanteri:
After talking about everyone, it's my turn. I mixed patterns and textures a bit:
Gömlek/Shirt: Massimo Dutti
Etek ve Parka /Skirt and Parka: Zara
Üst/ Top: Oysho
Botlar/ Boots: Mango
Çanta/ Bag: Longchamp
Kolye/ Necklace: Topshop
Gözlük/Sunnies: Gianfranco Ferre
Desenler, renkler, dokular ve fotolar benden ve Offnegiysem'den.
2. günde görüşmek üzere!
See you on the second day!
3 yorum:
Çok güzel bir paylaşım... Teşekkür ederimmm
cantan haric kombine bayildim. taşli etek uzerine spor bisey super fikir
Melike: :)
Nesrin: Doğrusu çanta konusu benim de içime sinmedi ancak hafif olup her şeyi alabilen bu vardı. Daha küçük askılı bir çanta çok daha iyi olurdu ama sanırım sahip değilim. Çanta alışverişi yapmam gerek :)) Teşekkürler
Yorum Gönder