MBFWI DAY III

Moda haftasının 3. gününde güzel hava, yine bizi yalnız bırakmadı ama o gün defileleri izlemek dışında ajandamızda başka bir madde daha vardı. 

Gideceğimiz ilk defileyi, saat 14:00'deki Nihan Peker olarak belirlemiştik ancak taksicinin farklı bir yola sapması ve cehennem azabı gibi olan Karaköy trafiği birlik olup beni şova yetiştirmedi. Ben de defile kalabalığı dağılmadan, en azından karnımı doyurdum.

Ajandamızdaki diğer detay saat 15:00-17:00 arası Arzu Kaprol ile bulışmaktı. Her şey bir gün önce Offnegiysem'e Arzu Kaprol tarafından edilen bir telefonla başladı. Cuma günü yapılacak Studio Kaprol defilesinde moda polisleri rolunu bizim üstlenmemizi istiyorlardı. Detayları almak üzere, Kuruçeşme'deki show room'a gittik. Toplantıya başlamadan önce yaz koleksiyonu ve Paris Moda Haftası'nda tanıtılan AW'13 kış koleksiyonunu inceledik, dokunduk ve hissettik. Ben yaz koleksiyonundan turkuaz sırtı açık mini elbiseye göz süzerken, Iconjane'de yılan derisi baskılı altın rengi bir elbise ile aşk yaşıyordu. Kış koleksiyonu ise aynı tip desenin, deri, örgü.. gibi farklı materyallere uygulanışıyla oluşturulmuştu ve özellikle örgü grubu aklımızı başımızdan aldı.

Arzu Kaprol neşeli ses tonuyla bizden istenileni anlatmaya başladı.  Studio Kaprol defilesi Berlin'e yapılan bir seyahatten ilham alıyordu ve genelden farklı interaktif bir defile olarak düşünülmüştü. O defile dekoru içerisinde moda polisi diye bir grupta vardı, 2 ayrı bölümün arasında duruyorlardı. Detaylar kesinleşmemişti ancak biz defile katılımcılarını fotoğraflayıp alandaki instagram duvarında moda polisliği yapmanın konuyla ve bizle uygun olduğuna karar verip, tüm detayların netleştirmek üzere cuma günü saat 09:00'da backstagede olmak üzere sözleştik.

Banu Koryurek'in elbisesinin fotoğrafı çekerken ne olduğunu anlamasam da, ertesi gün Aslı Filinta'nın AW'13 koleksiyonunu görünce elbisenin The Great Sinan koleksiyonundan olduğunu anladım.

Özlem Kaya'nın ön sırasında, bana göre moda dünyasının en cool karakterlerinden Jefferson Hack'de vardı.  (Bilmeyenler için, kendisi çok önemli bir moda yazarı ve editörü olmasının yanısıra, magazinel olarak belirtmek gerekirse Kate Moss'un biricik kızı Lila Grace'in de babasıdır)

Özlem Kaya 'dan feminen bir  yaklaşım beklerken, daha koleksiyonla karşımıza çıktı. Kapitone pofuduk kumaştan yapılan etekler ve pantolonlar maalesef kadın düşmanı olup, modelleri bile 150 beden gösteriyordu.

Özlem Kaya'dan sonra Gamze Saraçoğlu defilesine kadar bayağı bir vaktimiz vardı ve karnımız da acıkmaya başlamıştı. Akşam yemeğimizi, yakınlardaki Fasuli'de yemeğe karar verdik. Kavram karmaşası bu olsa gerekti :) . Özlem Kaya'da defileden sonra soluğu orada almıştı :).

Gamze Saraçoğlu defilesinden önce günün yorgunluğu Offnegiysem'e çökerken, Iconjane'nin futuristik bolerosu günün en ilgi çekenlerindendi.

Yukardaki kişilik moda haftasının en farklılarındandı, 4. gün dışında kostümlerinden hiç taviz vermedi. 

Defilelerde podyumu tam olarak görüp, anlaşılır fotolar çekmediysem burada paylaşmamayı tercih ettim ancak Vine'ımda şovlara ait pek çok videoyu bulabilirsiniz.

Şimdi benim ne giydiğime bakalım:

  Pantolon ve ayakkabı/ Pants and shoes : Zara

Tişört / Top: Viva Vena by Vena Cava

Parka ve kolye / Parka and necklace : H&M

Bere / Beanie: Topshop

Gözlük / Sunnies: Celiné

Çanta / Bag: Marc by Marc Jacobs

Aslında konuyu çok uzatmayıp , 3 ve 4. günü beraber anlatacaktım ancak 4. gün diğerlerine göre daha farklı bir deneyim içerdiğinden ayrı bir postu hakettiğini düşünüyorum.

Şimdilik hoşçakalın!