3 Mart 2009 Salı

Cadı'nın seçimleri

Bu haftanın ürünleri için burayı , resim altı açıklamalarını veya yandaki cadıpazarı logosunu tıklayabilirsiniz. İyi alışverişler!
P.S: Hani bayıldığınız gri-siyah desenli şu H&M hırka vardı ya, işte onun S ve M bedeni de listeye eklendi.

2 Mart 2009 Pazartesi

Debut of the new bag





Yine dolap karıştırıldı ve uzun süredir giyilmeyen bu elbise gözüme çarptı, ben de onu geçenlerde kullandığım mor clutchımın annesi ile kombinledim, yeteri kadar dolapta durmuştu.
  • Elbise: Mina
  • Tayt: Zara
  • Hırka: H&M
  • Çizme: Minnetonka
  • Çanta ve yüzük: Marc by Marc Jacobs (Special items)
  • Eldiven: Evans
  • Atkı: Benetton veya Sisley
  • Palto: Mango

P.s.: En kısa zamanda Londra'ya gitmek istiyorum!!!

In english: I digged my closet and found this dress ( I wasn't writing in english back then), I haven't been wearing for a long time, I paired the dress with the big mama of my purple clutch, it laid in the closet more than it should:

  • Dress: Mina
  • Leggings: Zara
  • Cardi: H&M
  • Boots: Minnetonka
  • Bag and ring: Marc by Marc Jacobs (Special items)
  • Gloves: Evans
  • Scarf: Benetton or Sisley
  • Faux fur coat: Mango

p.s.: I wanna go to London soon!!!

Geç kalmış bir yazı


Yaşadıklarımı yazmakta yine geri kalıyorum, bugun arayı kapatırım umarım.

Gün: Perşembe

Yer: Kanyon AVM

3 kız saat 19:30 civarı buluşurlar, hedef "Bir Alışverişkoliğin İtirafları" adlı filmi izlemektir. Sinema biletleri 21:45 seansına alınır. Hatırlıyor musunuz Akşam Gazetesi roportajında benim ismim Alışveriş Cadısı olarak yazılmıştı, adımın geçtiği bu filmi görmem gerekirdi :p Neyse film öncesi, (burda biraz ironik bir durum olsa da) artık duymayan kaldı mı bilmiyorum Harvey Nichols'un el değiştirmesi sebebiyle %90'a varan indirimin olmasını fırsat bilerek bir tur attık. Bizim küçük bedenler konusunda sansımız yoktu, Proenza Schouler'ın sarı, önü fiyonklu eteğinde gözüm kaldı ancak bedenime uygun değildi. See by Chloé ( eski fiyat 160TL) tişört ve Karl Lagerfeld kemere (eski fiyat 280tl) toplam 86 tl ödeyerek karlı bir alışveriş yaptım, arkadasım da Sonia Rykiel'in 400 kusurluk gömleğini 80 kusur tl'ye alarak günü kurtardı. Sonraki durak Sushico, sushiler mideye dedikodu eşliğinde indirilir, filme gidilir, yaklaşık yarım saat süren reklam seansından sonra, film nihayet başlar. Film ile ilgili söyleyebileceklerim:


1. Alışverişkolik kahramanımız rolünde Isla Fisher'ı yeterince sevimli bulmadık, her daim maşayla kıvrılmış saçlarla gezen kızlar kesinlikle doğal görünmüyorlar. ( Aynı duyguyu Samantha Who adlı dizide Christina Applegate için hissetmiştim)

2. Kızın bir tarzı olduğu kesin ama o tarz bana göre fazla renkli ve abartılı.

3. O kadar para harcamasına rağmen agghh şu aldığı muhteşemmiş dediğimiz bir şey olmadı, bize göre paranın çoğu sokağa atılmıştı,

4.Herşeyin fazlasının zararlı olduğu gerçeği filmde umarsızca suratınıza çarpılmıştı, o yuzden bir hayal dünyası beklemeyiniz.

5. Kitabı okuyanlar her zaman olduğu gibi filmin kitabın yanında kuru kaldığı eleştirisini yaptılar,

6.Sonuçta alışveriş, moda.. vs gibi konulara ilginiz var ise, harcadığınız 2 saate üzülmeyeceğiniz bir film.

7. Woow benden de kötüleri varmış diyerek, filmin sonunda kendinizi iyi hissetmeniz ve o duruma henüz gelmediğiniz için alışveriş yapma isteğinizin artması kaçınılmaz :))
In english: I'm a little bit behind of my schedule, I hope, I can catch up today.
Day: Last Thursday
Location: Kanyon Shopping mall
3 girls met at about 19:30, the target was watching the movie" Confessions of a shopaholic". Tickets were bought for 21:45. It's a little bit ironic but we went to Harvey Nichols before since they have almost %90 discount, because they're sold to another company in Turkey. We had no luck for small sizes, I really wanted to buy a yellow Proenza Schouler bow skirt but it was size 4. At the end I bought a See by Chloé tee ( Was 160 tl ) and a Karl Lagerfeld Belt (was 280 tl) in total of 86 tl and my friend bought a shirt from Sonia Rykiel's Sonia line at about 80 something, which is a bargain. Right after shopping we had sushi, with gossip on the side and went to the theather, it finally started after 30 min. commercials. My little notes on the movie:
1. We don't think Isla Fisher is cute enough for this role. The girls with just got out of the salon curled hair doesn't look natural ( I have this feeling about Christina Applegate who is in a leading role on " Samantha Who")
2. Sure the girl has a style of her own but it was very colourful and overdone for my taste.
3. Although she spent a lot of money, there weren't any items that we wish to have, the money mostly spent for nothing.
4.The truth; if you do something more than you should, at the end it bites you at the rear whatever it is, was slapped to your face so don't wait for a fairy tale.
5. As usual, the readers of the book think, the movie was a little bit empty.
6.If you're into shopping and fashion this will be enjoyable 2 hrs.
7.At the end of the movie, it's inevitable to feel better about yourself, to see you're not there yet and it makes you to shop more :))

27 Şubat 2009 Cuma

Vogue Paris Mart 09


Bu kapağı gördüğüm an bu dergiyi almam gerektiğini düşündüm, Chanel'in her zaman üzerimde garip bir etkisi var. Model Iris Strubegger, fotoğraf Mert Alas ve Marcus Piggott tarafından çekilmiş, sayı tamamen Coco Chanel'e adanmış, ee daha fazlasına gerek var mı? :) Bu arada modelin üstündekiler sizinde fark edeceğiniz gibi full Chanel, ben elimde olsa ceket, kamelya broş, uzun zincir kolye, kemer ve siyah kalın bilekliği almak isterdim, sizin seçimleriniz ne olurdu?
In english: The moment that I saw Vogue Paris March 09 cover, I knew that I have to buy this mag, Chanel always has this weird effect on me. Model Iris Strubegger was photographed by Mert Alas and Marcus Piggot and this issue is all about Chanel, what's not to love? :) By the way Iris is wearing all Chanel as you're all aware, if had a chance I would like to have jacket, camelia brooch, long chunky chain necklace, the belt and black cuff, what would be your choices?
Fashionistadiary

26 Şubat 2009 Perşembe

Let me sing!




Cumartesi ,karaoke temalı doğum günü partisine gittiğimi hatırlatarak başlamam iyi olur sanırım.Başlığa bakmayın siz, bu sene geçen seneki gibi sahneye atmadım kendimi. Bunun iki sebebi vardı:

1. Sahne bir önceki yıldan, büyük, yüksek ve ulaşılmazdı kendinizi öyle pat diye atamıyordunuz.

2. Kanımda dolaşan alkol seviyesi, karga sesimle oraya çıkmak için yeterli değildi :)

Biz de tüm geceyi, diğer insanları dinleyerek ve dedikodunun zirvesine çıkarak değerlendirdik, eğlenceli miydi? Kesinlikle :))
  • Elbise: Zara
  • Kemer ve saç bandı: Topshop
  • Çorap: Accessorize
  • Ayakkabı: Steve Madden
  • Çanta: Marc by Marc Jacobs (Special items )
Ben karaokeyi severim özellikle çok iyi anlaştığınız kız arkadaşlarınızla über eğlenceli oluyor. Benden tavsiye erkek arkadasınız bu tarz eğlenceyi sevmiyorsa, onla böyle bir aktiviteye katılmayın, ilişkinizin ömrü uzar :)) Ya siz karaoke gecelerini ve şarkı söylemeyi sever misiniz?
In english: It's better to start this post by reminding you that I was invited to a karaoke themed birthday party on last Saturday. Don't let the title mislead you, this year I didn't throw myself to the stage as I did last year. There were two reasons:
1. The stage was bigger, higher and inaccessible than last year, you can't suddenly get yourself to the stage.
2. The alcohol level in my blood wasn't that high to encourage me be on stage with my hideous voice :)
We spent all night listening to others and having the biggest gossip sessions of all times. Was it fun? Absolutely :))
  • Dress: Zara
  • Belt and hair band: Topshop
  • Tights: Accessorize
  • Shoes: Steve Madden
  • Bag: Marc by Marc Jacobs (Special items)

I really like karaoke, it's uber fun if you're with your bffs. In order to prolonge your relationship with your bf, my humble advice is don't go a karaoke night with him, if he's not fond of that kind of activity. How about you, are you a fan of karaoke and singing?

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...