17 Ağustos 2008 Pazar

Cadıyı çalmışlar :)


Kısa tatilimden dönüp maillerimi kontrol ederken, Lale'den gelen mailin başlığı buydu. İçeriğe bakınca gittigidiyor adlı sitede kırmızı H&M elbiseden satan kişinin model olarak beni kullanmış olduğunu görüp, şaşırdım. Kızdığımı söyleyemem ama keşke bir izin alsaydı ya da resim moda cadısının blogundan alınmıştır falan gibi bir not ekleseydi daha şık olurdu. Kendisine bu düşüncemi belirten maili biraz önce attım, bakalım cevap verme nezaketinde bulunacak mı? Ayrıca, elbise ile ilgilenenler için bir fırsat olabilir, ama elbiseyi satan ben değilim , bir yanlış anlaşılma olmasını da istemem.


12 Ağustos 2008 Salı

Siyah ve beyaz



Desenleri iyi karıştırabilenleri severim, ama kendim genelde uygulayacak kadar cesur değilimdir, en azından değildim, bugüne kadar :) Ufaktan başladım bu işe, siyah üzerine büyük beyaz puantiyeli eteğimle, krem rengi üzerine küçük siyah puantiyeli üstü beraber giydim. Resimde bu pek belli olmasa da, bulanıklık had safhada olsa da sonuç fena değil, bebek adımları ile daha cesur seçimler yapmaya devam. Bu arada dikkatinizden kaçmayacaktır kesin, ama bakın hangi ayakkabıları giydim :



  • Etek Divided by H&M

  • Üst Mango

  • Bilezikler Accessorize ve İndus

  • Ayakkabı Dolce & Gabbana

11 Ağustos 2008 Pazartesi

Kelebekler kadar hafif


Bir rahatlık sardı beni, çok iyi kombinlerle çıkamıyorum karşınıza ama olay bu, dürüstüm :) :



  • Üst Topshop

  • Etek ve kemer Zara

  • Çanta H&M

  • Bilezikler: Accesorize, İndus

  • Ayakkabı: Barcelona'dan ( Çıkmamış tam ama kaçıncı giyişim artık,o yüzden bunu fazla sorun etmedim)

7 Ağustos 2008 Perşembe

Koca kafa



Bugün bir bereketli, ne kadar çok post yaptım :) Muhtemelen haftasonu festivalde, haftaya çarşambadan itibaren de bir süre Çeşme-Alaçatı'da olacağımdan, derinden derinden bana hissettirmeden açığa çıkan suçluluk duygusundan olabilir :)

Bugünlerde pek bir rahat kıyafet düşkünüyüm, topuklu ayakkabılardan uzak duruyorum, bir de hep koşturuyorum. Kıyafetimi bu posta konu olacak kadar beğenmesem de, yaka iğneme karşı tam tersi duygular besliyorum, o yüzden sizin de görmenizi istedim. Kendisi koca kafalı, miniş ayaklı, pembe, gri renklerde, siyah benekli plastik bir kuçu, taa Cannes'lardan buralara kadar geldi, düşünceli bir arkadaşımızın kendisi gibi şeker hediyesi. Burda görünmese de, altında beyaz katlı diz hizasında etek ve gümüş düz sandaletlerim var, köpeğin üzerinde olduğu tshirt ise Marc by Marc Jacobs ( Onun için tshirtümü bile deldim ). Bunun bir de kedilisi var ama o daha küçük boyutta ve inşallah o da başka bir post konusu olacak, şimdilik iyi akşamlar :)

Pazar kahvaltısı





Pazar günü yine arkadaşımla evde oturamadık ve kahvaltıya gidelim dedik. Nişantası'nda bilenler bilir, iştah kabartan vitrini ve birbirinden güzel pastalarıyla yıllardır hizmet veren Konak Pastanesi'nin, Galata'da sabah kahvaltısı veren bir de cafesi varmış. Kahvaltı ve servis o kadar iyi olmasa da, tarihi yarımada manzarası ve içerideki dekorasyon güzeldi. Ben de bu fırsatı blogum için değerlendirdim:



  • Üst. Zara

  • Şort :Stradivarius

  • Çanta :Marc by Marc Jacobs

  • Sandaletler :Barcelona'dan yerel bir İspanyol markası

  • Takılar :İndus ve Accesorize

  • Şal, atkı artık ne derseniz o renkli kumaş parçası : H&M
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...