26 Şubat 2008 Salı

Parfüm savaşları


Oscar ödül töreninde Anne Hathaway ki, kendisine sempatim sadece Devil Wears Prada'da oynamasından kaynaklanır yoksa tarz sahibi ve güzel bulmam, tamamen şans, yine Lancome ile yaptığı anlaşma ve parfüm reklamından söz edince aklıma diğer parfüm ve ünlü beraberlikleri geldi. Paris'te yapılan reklam çekimlerinden sonra adı sır gibi saklanan parfüm hakkında ki kendisi de ismini söylemedi, henüz bir bilgi sahibi olmamamıza karşın, reklamların sonbaharda gösterileceği ve aralarında Sophie Marceau'lu Guerlain reklam filmi olmak üzere pek çok parfüm reklamı yönetmiş olan fotoğrafçı Peter Lindbergh tarafından çekildiği bilinenler arasında.


Diğer bir ünlü ve parfüm birlikteliği benim de hayranları arasında olduğum Justin Timberlake ve Guerlain'den gelmekte. Guerlain parfümleri Başkan ve CEO'su Alain Lorenzo Justin'in modern şıklığı temsil eden dünyaca tanınan bir trendsetter olduğu için seçtiklerini belirterek, reklamların bu sonbaharda gösterime gireceğini belirtti. Modern ve rahat şıklığın güzel bir örneği olan Bay Timberlake'in, avangard moda evine nasıl bir katkısı olacağı merak konusu olurken, bize de daha fazla Justin Timberlake görebilmek için iyi bir fırsat olacağı kesin :)


Son birlikteliğimiz biraz daha ilginç; İngiliz Vogue dergisinin yazısına göre Erykah Badu, Tom Ford parfümlerinin uluslararası elçisi olacakmış. Müziğini takdir ettiğim bir sanatçı olmasına rağmen, kendisini bu kadar ikonik bir markanın yüzü olabileceği aklıma gelmezdi, ama Tom Ford'un bir bildiği vardır demekten de kendimi alamadım, bakalım bu birliktelikler bize neler gösterecek.


25 Şubat 2008 Pazartesi

And the oscar goes to...




SAG ödüllerine ve Bafta'ya blogumda kayıtsız kalmış olabilirim ancak Oscar ödüllerini es geçmem mümkün değil. Yıllardır kim ne giymiş diye merakla beklediğim bu ödül töreni, bu yılda 80. kere gerçekleşti ve heykelcikler sahiplerine kavuştu.

Dünya yıldız ve yıldızcıklarının kırmızı halıda arz-ı endam ederken, bana hakim olan duygu genellikle hayal kırıklığı idi, vay be dedirtecek tasarımları bu yıl göremedik. Genelde fazla risk alınmayan, sade görünümlerin tercih edildiği kırmızı halıda, Heidi Klum ve en iyi kadın oyuncu oskarını kazanan Marion Cotillard cesur seçimleriyle öne çıktılar. Heidi Klum'un ipek taftadan yapılmış, John Galliano imzalı elbisesi, renk olarak güzel olmasına ve halı ile uyum içinde olmasına karşın:P, boynundaki Star Wars'ı andıran fazlalık ve aksesuarların uyumsuzluğu yüzünden çok iyi bir seçim olarak görünmedi, elbisenin tek önemli özelliği bana göre yarın yapılacak açık arttırmada gelirinin hayır kurumuna (Red Heart Truth) bağışlanacak olmasıydı. En iyi kadın oyuncu dalında Oscarı kucaklayan Fransız aktris Cotillard'a gelince saçı, makyajı ve kendisi hoş olmasına karşın, modifiye edilmiş balık görünümündeki Jean Paul Gaultier elbisesi, bana göre yeteneğiyle ters orantılı idi, ancak bu elbise farklı olduğu için kimileri tarafından beğenildi.

Gecede kırmızı ve siyah en çok tercih edilen renkler olurken, sarı, krem, mor, yeşil, açık pembe renkleri az da olsa seçenler de vardı, straplez ve tek omuz , deniz kızı benzeri kuyruklu tasarımlar göze çarpan diğer detaylardı. Törende, Marchesa, Dior, Valentino, Chanel, Versace isimleri öne çıkarken, tek bir moda evinin hakimiyeti söz konusu değildi. Kimler hangi modacıları tercih etmişti diye merak edecek olursanız, yukarda belirttiklerim dışında Anne Hathaway ve Jessica Alba Marchesa, Nicole Kidman Balenciaga, Vanessa Paradis ( o siyah çoraplar da neydi öyle böööğğkk) ve Penelope Cruz Chanel, Cameron Diaz Dior, Jennifer Garner Oscar de la Renta, Hillary Swank Versace, Cate Blanchett Dries Van Noten'i tercih etmişti. ( Balenciaga bekliyordum) Elbise olarak değerlendirildiğinde Kathrine Heigl'ın kırmızı( mercan rengi de diyebiliriz) tek omuz askılı Escada'sı ve Anne Hathaway'in yine tek omuz detaylı, önünde çiçekler olan helenistik elbisesi, (geçen seneki kocaman fiyonklu Valentino elbisesini düşünürsek), benim açımdan elbise oscarına layık görüldü. Orjinal senaryo dalında Oscar alan ve alkışı hakeden eski striptizci /yeni yazar Diablo Cody dövmeleri, leopar desenli, yürüdükçe üst bölgelerini teşhir eden ve kendisini de rahatsız eden kıyafetiyle ne yazık ki çok bayağı görünüyordu. Daniel Day Lewis'in eşi Rebecca Miller'da kırmızı fiyonklu askıları ve önünde kafam kadar broşu olan elbisesiyle zevksizlik sınırlarını zorlamıştı.15 yaşında olan ve oraya neden çağrıldığına bir anlam veremediğim itici Miley Cyrus, Valentino elbisesiyle kendisinin ne kadar sanslı olduğunu düşünmeme sebep oldu. Bu arada Miley Cyrus ve Heidi Klum'un ödül törenine davetli olup, Angelina Jolie, Charlize Theron ve Reese Witherspoon'un olmaması bana anlamsız geldi.

Mücevherler arasında Chopard, Cartier, Harry Winston, Lorraine Scwartz markaları öne çıkarken, Cameron Diaz'ın sade straplez ve buruşuk! elbisesini neden bir kolye, sallantılı küpeler veya bilezikle süslemediği ben de merak uyandırdı ( Son iki yıldır kıyafet seçimlerinde pek bir isabetsiz ). Saç ve makyaj trendlerinde kıyafetler gibi sade bir hava hakimdi, koyu göz ve dudak makyajı fazla yoktu. Marion Cotillard, Penelope Cruz en hoşuma giden makyaj örnekleri olurken, Jessica Alba da saçıyla ve makyajıyla benden bir heykelcik kaptı. Elbisesini beğendiğim Kathrine Heigl Marilyn Monroe havalarındaki saçı ve fazla turuncu/bronz olan makyajıyla başarısızdı.

Erkekler de ise Armani ve Dior tercih edilen markalardı, Daniel Day Lewis, Patrick Dempsey ve George Clooney görünümleriyle gözümüzü oksadılar.

Bir Oscar ödülleri töreni de böyle bitti ve bence gerek filmler bazında gerek kırmızı halı bazında 80. yılın ihtişamını göremedik. Gelecek sene daha iyilerini görmek umuduyla diyerek, bu yazıyı noktalıyorum.

Bugün ne giydim?




Bu aralar sık mı yapmaya başladım bu bölümü ne? Cumartesi günü yine kızlarla buluştuk, Hakan Köse Difference'ta yeni saç kesimlerimizi yaptırdıktan sonra yemek yedik ve ben bunları giydim:



  • Topshop beyaz tshirt

  • Zara siyah şort

  • H&M gri hırka

  • H&M kareli trençkot

  • Chloé ayakkabı

  • Cordello çanta

Çanta, hırka ve trençkot sevgilinin son seyahatinden kendi elleriyle seçilmiştir, nasıl bir erkek için hiç de fena değil, değil mi? Bunca yıllık eğitim meyvelerini veriyor sonunda :))



21 Şubat 2008 Perşembe

Bugün ne giydim?



Dün akşam kızlarla dışarı çıktık, ne zamandır görüşemiyorduk. Yemek, şarap, muhabbet derken, bugün şu saatte hala akşamdan kalmayım :p Evden zor çıktım, ama blogum için resim çekmeyi de ihmal etmedim:



  • H&M siyah kendinden puantiyeli elbise

  • Gri opak çorap ( Pentiydi sanırım)

  • Kurt Geiger oxford botlar

  • H&M kolye ve küpeler

  • H&M fular

  • H&M çanta

  • River Island krem rengi palto

Yalnız H&M reklamlarından fırlamış gibiyim, reklamlardaki modellerin üzerinde anca bu kadar H&M ürünü olur heralde heuheuhee..



18 Şubat 2008 Pazartesi

Melankoliklere tavsiye



Hani olur da şu karlı soğuk günleri aşıp, güneşli ama serin geçiş mevsimine ulaşabilirsek mart gibi falan. Hani vitrinlere bahar çoktan gelmiştir, siz de kışlıklarınızdan sıkılmış olursunuz ama hava hala soğuktur ( Burada küresel ısınmayı anmadan geçemeyeceğim, ara mevsimler artık pek olmuyor :() İşte o zamanlarda üzerinize yerleşen ara mevsim melankolisinden kurtulmanın yolu kıyafetlerinize renk eklemek olacaktır. Kışın siyahlar ve griler ile geçtiğini düşünürsek, baharın habercisi canlı renkli bir şal veya bir çantayı kıyafetinize eklemeniz, gelecek güneşli günlere adapte olmanızı kolaylaştıracaktır. Mary Kate Olsen alışılmadık Dior by John Galliano (Soft Dior babe small shopping bag ) sarı çanta ( Çantayı sevmedim, Dior değil de sanki , sıradan başka bir marka gibi görünüyor) mor şal kombinasyonuyla Rachel Bilson yine sarı renkte şalıyla, yaz mevsiminin ve yazın bu hit renginin habercisi gibiler.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...