Makyaj etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Makyaj etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

26 Nisan 2012 Perşembe

Thakoon for NARS


Bildiğiniz üzere moda ve güzellik birbirinden ayrılmaz ikilidir. Bu ikili son günlerde, yeni bir beraberliğe imza attı  ve Thakoon NARS için bir oje koleksiyonu yarattı. 6 renkten oluşan limited edition bu koleksiyon, ilhamını Hint baharat pazarındaki canlı renklerden alıyor. Nisanda itibaren mağazalarda, elinizi çabuk tutun.

As we are all aware fashion and beauty is unseperable twosome. These two are now in a new collaboration "Thakoon for NARS". The collection is limited edition, 6 bright colours which  inspired from Indian Spice market. Out starting from April so go and grab yours.


3 Mayıs 2011 Salı

Süleyman Demirel defilesi


Ayakkabılar / Shoes:  YSL, Topshop, H&M

Tasarımcı Süleyman Demirel dün gerçekleştirdiği defilesinin başlığını modern dünyada artık yeri olmayan bir konuya ayırmıştı "recm". Defile Four Seasons Hotel Bosphorus'da gerçekleşirken sevdiğim iki detayı sizlerle paylaşıp sözü fotoğraflara bırakıyorum. Birincisi ayaklardaki kanlı bez parçaları konuya güzel bir gönderme olup,iyi düşünülmüş bir detayken, defilenin sonunda modellere taş yerine atılan güller bizi biraz da olsa gülümsetti.

Here are the details from last night's Suleyman Demirel's fashion show called recm.



Birbirimizden habersiz renkli pantolon giymemiz ilginç bir detaydı .
We wore coloured pants without knowing anything about each others outfit.


Iconjane her zamanki gibi çalışıyor. /Iconjane is at work  as usual.


Pantolonlar: Yeşil olan Zara, diğeri Topshop
Pants: the green one from Zara, the other one is from Topshop











Defilede görevli modellerden biri, ceketi tanıdık geldi mi? 
One of the models from the show, her jacket looks familiar? 


Defile makyajı 
Make-up from the show

Benim kıyafet detaylarım daha sonra ayrıntılı olarak burada olacak.  / My outfit details will be here in a seperate post.

9 Ağustos 2010 Pazartesi

Pazartesi sayıklamaları


Yine "en sevdiğimiz gün" geldi ama bir hafta sonu geçti. Cuma iki kadeh şaraptan sonra, klima karşısında uyuya kalıp askere gidecek arkadaşlarımızı koltuktan uğurladık. Cumartesi Chanel ve Mac (Çok sevdiğim, limitli üretim Black Russian :( )  göz kalemlerimin bir şekilde ortadan kaybolması ile kendimi Sephora'ya atmak istedim, tam hepinizin bayıldığı mavi ojeye elimi atmıştım ki, sevgilimden gelen telefonla üst kata doğru koşmaya başladım. 5 dk. sonra gösterilecek "Başlangıç" adlı filmde bulduk alelacele kendimizi. İnsanın hayal dünyasının sınırlarını zorlayan bu film beni biraz sıktı mı ne, şimdi Sephora'dayız başladığım yerde. Bu sefer onların suya dayanıklı kalemine şans veriyorum, nasılsa kaybediyorum diyorum. Çıkışta,  aylardır karşıya ( Bostancı) taşındıkları evlerine çağıran arkadaşım, "akşama bize gelin" diyor. Bir şort, bir tişörtle nemli Istanbul havasında, kendimizi atıyoruz onlara. Ne zamandır görmediklerimiz de orada, hasret gideriyoruz. Pazar günü benim su kenarı isteğim tavan yapınca gittik bir havuza. Hava sıcak ama güneş  bizden yana değil, bir görünüyor, bir gidiyor kara bulutların arkasına. Üstüne üstlük hafif bir yağmur da çiseliyor utanmazca. Bir anne kedi ve 6 yavrusu günümüzü aydınlatıyor, ara ara onları izliyoruz, ne kadar da mutlu ve tasasızlar :) Saat 17:00 civarı artık eve gitme vaktidir diyorum, akşama güzel bir yemek yiyelim konusunda hem fikiriz. Eve uğrayıp kendimize geliyoruz, akşamı Big Chefs Tünel'de yenen yemekle bitirip, dolu ve mesut midelerimizle evin yolunu tutuyoruz.

We finished another weekend and it's "our favorite day" again. On friday, after 2 glass of wine, we fall asleep on the couch and missed our friends' farewell party. I lost 2 eye pencil lately one is from Chanel and one is from Mac (I loved limited Black Russian a lot  ) and wanted to go Sephora. While my hands were on the Blue Curaçao nail polish that every one loved, my boyfriend called me and said the movie “Inception” will be on in 5 minutes. I rushed to the top floor but this movie on the edge of our dream worlds couldn’t get me, in fact I’ve found it rather boring. After my Sephora shopping ( I gave a chance to their waterproof eye pencils, I lost them anyway ), I had a call from my friend that moved to the Asia side and she said come to us for dinner. We eagerly accepted this offer because it’s been some time that we didn’t have a chance to meet. On Sunday, going to a pool side, looked like a bright idea. However, the sun wasn’t agreed with us although it’s 34 degrees, it went and came back again and again. We had a few drops,too and decided it’s not our lucky day. Thanks to a mommy cat and her six kittens made our day, they were so playful and happy. The our pool time was up around 17:00 o’clock and we headed to home for refreshing up and finished the evening with a yummy dinner at Big Chefs Tunel.


Mutsuz ve huysuz kedim Sander.
My unhappy and grumpy cat Sander.


Elbise / dress: Topshop
Sandaletler / Flats: H&M
Çanta / Bag: BCBGMaxAzria
Gözlük /Sunglasses: Mango

13 Kasım 2009 Cuma

Smokey eyes and Elle Magazine photo shoot


Bom dia! Ahaha bu ne be diyorsunuz biliyorum ama bunu son iş gezimde Portekizli birinden öğrenmiştim, Portekizce "günaydın" demek sevgili okuyucular ( Evet, maalesef  ben de ona türkçesini öğretmek zorunda kaldım ) :).  Bugun güzel bir gün, hava serince ama güneş parıldıyor, benim için iyi bir şey. Bugün, fotograflarını sanırım ancak haftaya görebileceğiniz grungy bir şeyler giydim ve dumanlı göz makyajı yaptım, tabi günlük gözükebilecek sınırlar içerisinde ;) .  Durum böyleyken, dumanlı gözlere de bir açlığım varken karşıma muhteşem görünen dumanlı gözleriyle Magdalena Frackowiak ve Hanne Gaby Odiele çıktı, ben gece bile olsa bu kadar fazlasını yapamıyorum ancak bu oldukça güzel göründüğü sonucunu değiştirmiyor.

Bom dia! Probably, most of you will say, what the hell is that but I learnt this on my last business trip from a Portuguese guy meaning "good morning" ( Yes I had to teach him the same in Turkish) :) . Today the sun is shining but there is a chilly weather outside but I'm more than fine with that. In the morning I decided to wear something grungy with a daily dose of smokey eye make-up. When I was in that mood I saw pictures of Magdalena Frackowiah and Hanne Gaby Odiele with their beautifully done heavy smokey eyes. I've ever done this much, even I was going out but this fact doesn't change the reality of they're looking good.

Günün diğer önemli başlığına gelirsek, dün Elle Türkiye dergisi için Ocak sayısında yayınlanmak üzere blog yazarlarını konu alan bir produksiyonda yer aldım. Fotoğraf çekimi benim için biraz zahmetli geçti diyebilirim, bir bölümü yerde yapılan çekimler sonrasında, bugun sol tarafımda hafif bir bel ağrısı ile dolaşıyorum ancak sonuç sanırım iyi oldu :). Muhtemelen sorulacak sorular arasında, yüzünü sonunda görebilecek miyiz olacağından, sizleri bu zahmetten kurtarmak adına diyebilirim ki, dergide burada gördüğünüzden fazlası olmayacak :) . Sevgili mordolap ( Kendisini de bu produksiyonda göreceksiniz ) sd kartını unuttuğu için sahne arkası yazı dizisi yapamayacağım ancak fazla konuşamasakta, diğer bir blog yazarı arkadaşım Nil ile tanışmamızın günün diğer artısı olduğunu söyleyebilirim. Dergi satışa çıktıktan sonra, sizinle diğer  fotoğrafları da paylaşacağım, şimdilik benden bu kadar, güzel bir cuma günü geçirmenizi dilerim.

The other headline of today is, my photo shoot with Elle Turkey which will be on January issue, for a production of blog writers. The photo shoot was a little bit hard for me since I was crawling on the floor, today I'm having a little ache on my left side but I can say the result will be good. I know I will be having some comments including the question " Can we see your face now" but my answer will be no, you will not be seeing more than anything that you've seen on the blog :). I wish we could do the behind the scenes but it's not possible since Mordolap  ( She was one of the writers, too) forgot the memory card for the camera. However, even we couldn't have enough chance to talk, meeting with my other fellow blogger Nil was one of the highlights of last evening. I will be sharing more photos from the shoot after the mag is out, it's all for now from me, I wish you a delightful Friday.


stockholmstreetstyle

28 Haziran 2009 Pazar

Makyaj ve cadı


Benim için buruk geçen haftasonunu, tüm blogları etkisi altına alıp bana da, alışverişcini, moda ve sosyete , trendasticny ve salıncakta iki kişi sayesinde ucu dokunan makyaj konulu mimle tamamlayalım, teşekkürler kızlar :)

1. İlk kez makyaj yapmaya kaç yaşındayken başladın?

Çok erken sayılmaz, lise 3. sınıftan itibaren yani 18 yaşımdayken ( Hazırlık okumuştum :)).

2. Aldığın ilk makyaj malzemesi neydi ve hangi markaydı?

Tam hatırlamamakla beraber, Pastel'in ruju olabilir.

3. Makyaj senin için günlük basit bir rutin mi yoksa hastalık mı?

Makyaj yapmayı severim ancak her gün yapmam, makyajsız sokağa çıkmayan kızlardan değilimdir yani :)

4. Karşılaştığın her güzel makyaj malzemesini çılgınca arzuluyor musun?

Bazen, özellikle limited edition olanları veya güzel ambalajı olanları, evet janjanlı ambalajların üzerimde bir etkisi olduğunu itiraf ediyorum :).

5. Hiç MAC kullandın mı? Kullandıysan, “işte bu en harika ürünü!” diyebileceğin tek bir ürün söyle bana.

Kullandım ve kullanıyorum, şu an için studio sculpt concealer benim için en güzel ürünü.

6. Her genç kızın favori bir siyah göz kalemi vardır. Senin favori göz kaleminin markası ve rengi?

Benim gözümde pek kalem durmaz, hala da aradığım muhteşem siyah göz kalemini bulmuş değilim, ancak şu an en çok Chanel'in le crayon khol -Marine rengini kullanıyorum. (Siyahın bazen sert bir etkisi olduğunu düşünüyorum).

7.Vazgeçemediğin, elinin altında en az üç-dört tane bulundurduğun favori rimelinin markası?

Şu an bir kaç tane rimel kullanıyorum, Max Factor -False Lash Effect, yine aynı markadan Masterpiece Max, L'oreal Telescopic Carbon Black, Lancome L'extreme, genellikle Lancome'un rimellerini başarılı buluyorum ancak bayıldığım makyaj artisti, büyük yetenek Pat McGrath yüzünden de Max Factor'a kocaman bir sempatim var.

8. Makyaj alışverişini en çok hangi mağazadan (tekin acar v.b.) /web sitesinden (strawberry v.b.) yapıyorsun?

Strawberry'den çoğunlukla cilt bakımı alışverişimi yaparım, genelikle Sevil Parfümeri, Harvey Nichols, Mac mağazaları makyaj alışverişi için tercih ettiğim mağazalar.
9. Makyaj malzemelerini nerede saklıyorsun?

Banyoda büyük kutularda.
10. Makyaj alışverişine aylık ne kadarlık bir bütçe ayırıyorsun?

Özel bir bütçesi yok, eksikler oldukça tamamlıyorum veya hoşuma giden bir şey gözüme çarparsa alıyorum.
11. Severek takip ettiğin bir yerli ve bir yabancı makyaj blogunu yazar mısın?
Düzenli olarak takip ettiğim bloglar yok ama Shopaholic, Bubblegarm, Marjo on the blog'a ara sıra bakıyorum.
12. Yerli makyaj markalarından favorin hangisi?

Kullanmadığım için bir favorim yok.

14. Hangi makyaj çıkarıcıyı kullanıyorsun?

Genellikle Nivea'nın makyaj temizleme mendillerini kullanıyorum ,bu konuda biraz kolaya kaçıyorum.

15. Ten ve goz rengin?

Bugday tenli ve koyu kahverengi gözlüyüm.
16.”Onsuz yapamam!” dedigin kozmetik markasi?

Farklı markalar kullandığım için böyle bir şey diyemiyorum.

17. Klasik bir soru: makyaj cantana sadece uc sey koymaya hakkin olsa neler alirdin?

Rimel, allık ve ruj.

18. Far bazi, makyaj bazi gibi urunler kullaniyormusun? Kullaniyorsan hangi markalar? Kullanmiyorsan neden?

Smashbox'ın far ve makyaj bazlarını kullanıyorum.

19. Bu mim dalgasini hangi bloglara gondereceksin?

Mimlenmeyen kaldı mı? :)
imgvisualizeus
Edit: Artık makyajımı Bioderma Micelle Solution ile çıkartıyorum!

6 Ocak 2009 Salı

Benim için mi?




Hediye bazında kurak geçen bir yılbasından sonra, ne yazsam acaba diye dusunurken yazı konum bana geldi. Bundan bir kaç hafta once Max Factor’den fikirleri, kitleleri etkilemeyi başarmış, seçkin Blogger’lara özel bir sürpriz sizi bekliyor... gibi şaşaalı ve bana biraz uzak cümleleri içeren bir mail aldığımda, üzerinden de zaman geçip, bir hareket olmayınca, birilerinin oyununa alet olduğumu düşünmeye başlamıştım ama itiraf etmeliyim ki farkedildiğim için de gururlandım :) Süpheci kişiliğimin bana oynadığı oyunlar, güzel kırmızı bir kutunun elime ulaşması ile son buldu.

Kocaman kırmızı, içinde buyuk bir aynası olan kutuyu açınca, süslerin arasında Max Factor'un yeni " False Lash Effect" maskarası, ürünü tanıtan bir brosur ve tanıdıklarımıza dağıtabileceğimiz indirim kuponları çıktı. Koşarak tuvalete gidip maskarayı denediğimde, bence gunluk kullanım için ideal, topak topak olmayan, doğal ama vurgulanmış kirpiklerim oldu, siz de bu görüntüden hoşlanıyorsanız aradığınız ürün bu olabilir.

Yaptıklarına hayran olduğum Pat McGrath'le çalışan Max Factor'un, Masterpiece Max maskarasını zaten severek kullanıyordum, artık kocaman fırçası ile diğer bir rimeline daha sahip oldum. Monoton bir güne renk katan Max Factor'e düşünceli hediyelerinden dolayı teşekkür ediyorum.

It's good to be me! ;)

30 Kasım 2008 Pazar

Armani ve Mercier


Uzun süredir, ilk kez son damlasına kadar kulladığım bir makyaj ürünüm olmamıştı ama kapatıcımı bitirdim. Daha önce Benefit marka kapatıcım bittikten sonra, forumlarda çok methini duyduğum Laura Mercier marka kapatıcıyı denemek istediğimi söylemiştim ya size, geçen hafta bu markayı barındıran Harvey Nichols mağazasına bu isteğimi gerçekleştirmek üzere gittim. Aklımda markanın Secret Camouflage adlı ürünü ve Giorgio Armani'den luminious silk foundation'ı denemek vardı.


Konuştuğum Laura Mercier görevlisi, benim istediğim ürünün daha çok yüzdeki kusurları kapatmak için olduğunu ve göz için ağır geleceğini söyleyerek Secret Concelearı önerdi ve uyguladı. Göz çevresini kurutmayan kremsi yapısı ve doğal rengi ile başarılı görünen bu ürünü aldım, uzun vade de izlenimlerimi yine sizinle paylaşırım.


Fondoteni tesadüfen orda bulunan ve Armani'nin baş makyörü olduğunu söyleyen adını şimdi hatırlayamadığım ( İsim hafızam süperdir ama para ödemekle meşgul olduğumdan dikkatimi veremedim) biri uyguladı, ince yapısı ve tenimle tam uyusan rengiyle fondotende de tam isabetli bir seçim yapmıştım, ayrıca Allure dergisinin 2008 yılı en iyi güzellik ürünü ödülü, Cosmopolitan ve Instyle en iyi güzellik ürünü ödüllerini elinde bulunduran bir ürün ne kadar kötü olabilirdi ki ? :)


Esas ihtiyaclarımı karşıladıktan sonra, ellerinde 1 adet kalan sınırlı üretim Python göz farı paletine ve dudak parlatıcılarına da bir göz attım. Python baştan çıkarıcı görünmesine rağmen, 194 tl lik fiyatını fazla bularak almadım ama her tene uyacak 21 numaralı dudak parlatıcılarını aldım, pek çok markadan üstün olduğunu söyleyebilirim. Öncelikle yapış yapış ve ağır değil, dudağınızda yokmuş gibi, parlaklığı ve rengi gündüz kullanım için çok uygun siddetle tavsiye edilir.


Yine Armani'den lip wax, yılbası göz paleti ve fondoten fırçası istek listesine eklendi, fırçayı ebayden bir araştırmayı düşünüyorum.




2 Ekim 2008 Perşembe

Makyaj çantam








Makyaj yapmayı ve alışverişini çok sevmeme karşın burada fazla yer vermediğimin farkındayım ve bu eksikliği yavaş yavaş gidermek gerektiğini düşünüyorum, Şebnem'in yorumu da buna vesile oldu. Gündüzleri her gün makyaj yapmam, yaparsam da tabi ki daha doğal bir görünümü seçerim. Makyaj yapmadığım zamanlar MD Formulations'ın renkli nemlendiricisi veya Benefit'in "That Gal" i ve daha mat bir görünüm içinse yine Benefit'ten Dr. Feelgood isimli ürün istediğim görüntüyü bana veriyor. Yorumda da yazdığım gibi çeşitli markaların, farklı ürünlerini kullanırım, buraya konuk ettiklerim en çok sevdiğim veya kullandığım ürünler, ama makyaj çantamda hep aynıları bulunmayabilir (Zaten tüm malzemeler küçük bir bavula ancak sığar :p), yani yine ben de gördüğünüz ve beğendiğiniz bir ürünü sormak durumunda kalabilirsiniz, her şey burada değil :)




Soldan başlayacak olursak, nemlendiriciden sonra yüzüme baz uygularım, burada Mac'in bazı var ama Smashbox'ın bazı da tavsiye edilir, o bitti ne yazık ki. Fondoten olarak, Smashbox, Chanel ve Maybelline'i kullanıyorum. Ciltte seffaf parlaklık hoşuma gittiğinden bazen fondotenimi yine Smashbox veya Chanel'in ışıltı veren ürünleri ile karıştırıyorum, kapatıcı olarak kıştan beri Benefit'in ürününü kullanıyorum, Laura Mercier'in Secret Comouflage'ını denemek istiyorum, artık bitince. Fondotenlerin önünde bulunan siyah uzun ürün yine Smashbox'ın dudak ve gözler için kullanılan bazı. Pudra olarak yine Chanel'in toz pudrası veya biraz daha bronz bir görünüm istiyorsam Stila'nın pudrası işime yarıyor, zaten farkındaysınız dibi tutmuş tencere gibi kapkara bir bronz görünümden hoşlanmıyorum. Clinique'in makyaj seti de yanımda taşıdıklarımdan, her şeyi ayrı taşımaktansa oldukça pratik. Allık olarak yine Tarte markasının seffaf krem allıklarını, Mac'in krem allığını ve buraya koymadığım ama Dior'un bronz, Guerlain'in ve Mac'in pembe ve şeftali tonlarında toz allıklarını da kullanıyorum, yalnız şunu farkettim ki bir tane Chanel allığım vardı, o kayıp :(

Bu arada biraz sakar ve dikkatsiz olduğumdan bazı kullandığım ürünler insan içine çıkamayacak görünümde olup, burada yer alamadılar, ya kırıklar, ya kapakları birbirinden ayrılmış..vs vs.




Devam ediyoruz, kaşımın ve gözümün arasındaki boşluk çok olmadığından öyle muhteşem, gölgeli göz makyajları tercih etmem zaten pek sevmem de ama markaların makyaj uygulamalarında yaparlarsa hayır demem, farklı görünme fırsatını kullanırım :) Dumanlı göz makyajını severim, kalem veya Smashbox'ın krem eyelinerını kullanır ve fırça ile dağıtırım. Far olarak, Mac, Dior,Chanel, Clinique, Smashbox, Estee Lauder.. kullandığım markalar arasında, göz kalemi olarak Chanel ve Mac, maskara olarak Lancome'un Hypnose ve L'extreme'mini ve Max Factor'un ve Loreal'in çeşitli maskaralarını, farklı zamanlar için tercih ederim. Kaş kalemim YSL'dan, fırçası ile çok pratik,tavsiye ederim.


En çok para harcadığım makyaj ürünlerinden biri de rujlardır. Genellikle doğal renkleri tercih eder, hem parlatıcı hem de kremsi yapıda rujları kullanırım. Mac, YSL (İlk baştaki neon pembe ruju yazın almıştım ama daha önce paylaşmadığım için fırsat bu fırsattır deyip koydum), Benefit, Lancome, Dior, Estee Lauder, Chanel tercih ettiğim markalar arasında. Yeri gelmişken Inglot'da bir süre görmezden geldiğim ama kullandığım ojeler ve rujla, bir sürü renk seçeneğiyle sevdiğim markalar arasına girdi.


Sormak istedikleriniz veya tavsiye edecekleriniz var ise yorumlarınızı beklerim. Oh şimdi içim daha rahat, ne zamandır yapmak istediğim bir şeyin daha üstünü çizebilirim.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...