23 Haziran 2013 Pazar

Prada Fall/Winter 2013 Men's Advertising campaign behind the scenes



Yetenekler/ Talents: Christoph Waltz, Ben Whishaw, Ezra Miller
Mekan/ Location: Londra, 26 – 28 Mart 2013 / London 26th-28th March 2013
Mobilyalar / Furniture:  OMA for Knoll
Müzik/ Music: "Splash Course"  by Javier Morales & Melodyssey, Inc

Tatlıı!!

Cutee!!

17 Haziran 2013 Pazartesi

Chloé Resort 2014

Zorlu haftasonundan sonra, yeni bir haftaya merhaba! Haftaya güzel bir başlangıç yapalım ve güzel kelimesinin moda literatüründeki karşılığı Chloé'nin Resort 2014 koleksiyonu olsun. Diz hizasındaki şortlar hariç, gerisini pek sevdim. Bakmaya zamanın varsa, daha çok foto devamında seni bekliyor. 






11 Haziran 2013 Salı

Isabel Marant x H&M



Sabahtan beri Gezi Parkı'ında hareketli saatler yaşanırken, bomba gibi bir haber de moda dünyasına düştü. H&M'in gelecek sonbahar için işbirliği yapacağı tasarımcı Isabel Marant olarak belirlendi. Ben kendi adıma bu birlikteliği heyecanla karşıladım çünkü daha sade Fransız şıklığını benimseyen Isabel Marant'ın, Versace, Lanvin gibi yüksek kalite ve işçilik gerektiren modaevlerinden daha iyi bir iş çıkartacağını ve bu olayın ruhuna daha uygun olduğunu düşünüyorum. Beklemedeyiz!!


While #occupygezi scene is getting hotter since this morning, a big bomb dropped to the  fashion world.  Isabel Marant is the designer which will collaborate with H&M for the upcoming fall. :)) In my opinion it's great news. I think her  simple French chic approach is much more adaptable than high luxury, high craftmenship brands like Versace and Lanvin.  Waiting patiently!! :)) 

10 Haziran 2013 Pazartesi

Tekrar merhaba :)

Herkese selam! Bugün diğer blogum olan ZenceFit'de paylaştığım yazıyı, biraz değiştirerek burada paylaşıyorum. Görüşmek üzere! 




Son iki haftadır içinde bulunduğumuz durum, hepimizi fazlasıyla üzdü ve belkide  bazılarımızın hayatını kökten değiştirdi. Çoğumuz istesek de, 2 hafta önceki hayatımıza artık geri dönemeyiz çünkü değişim geriye doğru işlemez. Olayların en sıcak olduğu zamanlarda, sosyal medyada birbiri ardına olanları takip etmeye çalışırken içimden ne yazmak, ne  beslenmeme dikkat etmek, ne sağlıklı yemekler pişirmek geldi ancak en azından ruh sağlığım için, spor yapmaya devam ettim. Bunu yaparken blogda  paylaşacaklarımın, dehşet verici günlük akış karşısında, önemini yitirdiğini düşündüm, bu sebeple de yazmadım, yazamadım.

Bugün Maçka Parkı'nda merdivenleri ardı ardına hızla çıkarken, gördüğüm manzarayı sizinle paylaşmak isterim. Bir masada iki sevgili oturuyorlardı. Erkek başını kızın dizlerine yaslamış, güzel bir sabahın tadını, tatlı bir muhabbet eşliğinde çıkartmaktaydılar. Öbür piknik masasında, 12-13 yaşında kızlı-erkekli bir grup, neşe içinde piknik yapmaktaydı. Fıskiyeler çalışıyordu, gökkuşakları oluşturarak. Yeni kesilmiş çimenlerin kokusu geliyordu biraz ilerden.  Ben düşünüyordum.. Biraz yağmur olmadan, gökkuşağı olmazdı, öyle değil mi?

Tüm bu yaşananların, savaşı verilenlerin bir kısmı günlük yaşantımızı özgürce devam ettirebilmek adına değil miydi ? Belki sevgilimizi metroda öpmek, belki korkusuzca düşüncemizi savunmak, belki bir ağaç gölgesinde uyumak, parklarda koşmak, deniz kenarında rakı-balığın keyfine varmak, istediğimiz gibi giyinmek... Aslında ne kadar sıradan görünen şeyler, ne zaman yasak olmuştu? İşte tüm bunlar aklımda, hayatlarımızda yaptığımız sıradan şeyleri devam ettirebilmek ve dayatmalara karşı çıkmak adına
( Normalde işim, blog yazarlığı olduğuna göre, işe bu kadar uzun süre gitmemek olmazdı öyle değil mi?)  bugün blog yazmaya devam etmeye karar verdim. Anlatacaklarım memleket meselesi olmasa da, sıradan yaşantımızı devam ettirmek adına, söyleyeceklerimin bir anlamı olduğunu düşünüyorum.

Daha hiç bir şey çözüme kavuşmadı, yolun başındayız ancak itiraf etmeliyim ki,  benim uzun zamandır ilk defa, bu ülke ile ilgili umudum var.  2 hafta önce böyle bir halk direnişi başlayacağını söyleseler eminim hepimiz gülerdik, aynen bir gün blogda böyle bir yazı yazacaksın deseler, benim hadi ordan diyeceğim gibi. Artık bu ülke 31 Mayıs 2013'den önceki ülke değil ve bu çok sevindirici bir gelişme.

Uzun lafın kısası,  Moda Cadısı ve Zencefit  bugünden itibaren normal seyrine geri dönecektir. Hayatımızda ne kadar önemli olduklarını, aslında hayatın kendisi olduklarını kaybedince anladığımız, sıradan şeyleri unutmamak adına,  paylaşımlarımı bloglarımdan, twitterdan, instagramdan ve pinterestten sürdürmeye devam edeceğim, sizleri de beklerim.

Direnişe selam, blog yazmaya devam! :))

Sevgi ve saygılarımla,


27 Mayıs 2013 Pazartesi

Neler oluyor bana?


Son zamanlarda ben mi asosyal oldum, yoksa gidilmesi gereken yerler mi azaldı emin değilim. Bu aralar biraz giyinip, süslenmek istemiyor da değilim hani. Yaz geldi gene çıktı bu ayakkabılar diyeceksiniz ama anlayın ne kadar rahat ve sağlam olduklarını. Bu kaçıncı yazları 4, 5? Parçalara ayrılana kadar ayağımda kalacaklar ve hala o zamana var olması gerçekten içime su serpiyor :). Sizin dolabınızda böyle gönülden bağlı olduğunuz parçalar var mı? 

p.s1: Ayaklarımın hobbit gibi görünmesinin kusuruna bakmayın ama en azından dışarı çıkmadan önce  kıllı parmaklarımdaki tüylerden kurtulmayı ihmal etmedim :)) .

p.s2 : Evet, kameramı evde unutmuştum! 
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...