27 Ocak 2011 Perşembe

Mulberry'den yeni bir koleksiyon


Bayswater'lar, Alexa'lar klasik olma yolunda ilerleye dursun, Mulberry bahara yepyeni bir koleksiyonla merhaba diyor. Tillie koleksiyonu, şık ve rahat  tasarımları ve siyah, kestane ve pudra renkleri ve ihtiyaca uygun farklı seçenekleriyle, günlük hayatta kullanıcılarını sevindireceğe benziyor.

While Bayswater and Alexa are walking down the lane of becoming classics, Mulberry introduce us to their new collection for spring 2011 called Tillie. This collection  has a lot to offer to its users with the different shapes,chic and cool designs and colours from black, chestnut to powdery tones for their daily life.

Mamasarollingstone

26 Ocak 2011 Çarşamba

Primark İlkbahar-Yaz 2011 Lookbook



Belki soğuktan şikayetçisiniz, belki hastalıktan yataklara düştünüz ama unutmayın ki yaz mevsimi gelecek. Ara ara yazın neler  olacakmış bakıp, dolabı hazırlamakta fayda var. Primark bu yolda size ışık tutsun, uzun, pileli etekler, çiçek desenleri,çizgililer, geniş kenarlı şapkalarla, sizi 70'lere geri döndürsün.

Maybe you fed up with the cold days, maybe you're sick in your bed but the summer will arrive at the end. We need to check what's gonna happen this summer time to time to make our closets ready. Primark will be our guide today with its maxi,pleated skirts,floral prints, stripes and floppy hats that will make you to go back to 70's.









Becomegorgeous

25 Ocak 2011 Salı

Animating Chanel


Animating Chanel on Nowness.com.


Chanel makyaj malzemeleriyle yaratılan bu animasyona bayılacaksınız.

Nowness

24 Ocak 2011 Pazartesi

Clémence Poésy for Marie Claire US February 2011










Fashiongonerouge

Between pink and gray


Deep Dish'ten Flashdance'le sabaha uyanıp, bu şarkı kadar güzel geçmesini umduğum bir pazartesiye ve size merhaba! Bugüne, eski günlerdeki gibi hafta sonumuzu paylaşarak başlayalım. D. ile pek çok yönden zorlu olan bir haftayı geride bıraktığımızdan, cuma günü kendimizi Olta Balık, Corridor, 11:11 üçlüsü ile neşelendirdik, buna karşılık sakin bir cumartesi geçirdik. Pazar günü hafta sonunun en güzeliydi, erken saatlerde Rumeli Hisarı Kale'de kahvaltıyla başladığım gün, biraz soğuk, biraz yağmurlu bir havada Bebek'e yapılan yürüyüşle devam etti. Denizi görmek, yakınlarında bulunmak ben de bir nevi yatıştırıcı etki yarattığı için oldukça iyi geldi. Mangerie'nin terasında verilen bir kahve molası, çiseleyen yağmurda seyredilen boğaz ve ona eşlik eden hoş muhabbetten sonra aynı yolu yürüyüp, arabaya atlayıp kapalı bir yere gitme vaktinin geldiğine karar verdik. Nişantaşı City's iyi bir seçenek gibi gözüktü, izlemek istediğimiz Megazeka'nın sadece Türkçe olduğunu öğrenince, her animasyon filme çocuk filmi muamelesi yapılmasına bir kez daha bir anlam veremedik, seslendirenlerin arasında Brad Pitt, Tina Fey, Will Farrell gibi büyük isimlerin bulunduğu, süper kötü Megazeka'nın maceralarını dvd olarak seyretmek üzere sonraya bıraktık. Eski zamanlara ait epik hikayelerden hoşlanan benin gözüne Nicholas Cage'in "Cadılar Zamanı" filmi ilişince, hedef belli oldu, filmin başlamasına yaklaşık 1,5 saat olduğu için kalan zamanımızı City's de aylaklık yaparak ve Limonata'da bir şeyler içerek değerlendirdik. Bir süredir denemek istediğim Limonata'da ortam ve içecekler güzel ancak İzzet Çapa mekanlarına has şımarık, burnu havada tavır sorunu burada da gözlemlenebiliyor. Neyse, beklediğimiz şekilde sona eren filmden sonra ben bir süredir göremediğim sevgili Iconjane ile Nero'da buluşup, paylaşılan bir saat ve Chocolate Fudge kekle haftaya noktayı koydum.


I woke up  today with the song called Flashdance from Deep Dish and hoping this Monday will be as nice as the song itself so hi everyone! Let's continue with an ongoing and old habit of my blog, sharing higlights of the weekend. Last week was a tough one for me and for my friend D. so we thought having dinner at Olta Balık, dancing at Corridor and 11:11 was a great idea for Friday night and turned out yes it was. :) We had a pretty quiet Saturday but I had a lovely Sunday.I had an  early and delicious breakfast at Rumeli Hisarı Kale Cafe, then decided to take a walk to Bebek although the weather was cold and a little bit rainy. Being near to the sea always has a sedative effect on me so I felt great. We stopped at Mangarie's terrace for a coffee break, the Bosphorus view under the rain and a nice conversation were accompaning my latte. We walked back to the car and drove to the Nişantaşı City's shopping mall. We had an idea of watching Megamind but since it was in Turkish, wasn't so appealing since we can not hear the voices of the stars like Brad Pitt, Tina Fey and Will Ferrel. We leave the idea of watching it on dvd and decided to watch "Season of the Witch" from Nicholas Cage. We had 1,5 hrs 'till movie so decided to walk around the shops without any purpose, later sat down for a drink at Limonata since I wanted to try this place for quiet some time. The drinks were ok but the staff had an attitude problem. We spent next 2 hrs as expected from the movie and later I met Iconjane whom I couldn't see for some time. We sat at Nero for an hour and shared a chocolate fudge cake which was a sweet ending of a great weekend.




Ladurée'nin vitrini John Galliano imzalı makaronlarıyla görmezden gelinemeyecek kadar moda kokuluydu / 

Ladurée's window was very fashionable, full of with John Galliano designed macarons and boxes.




Siyah banta reklam aldım :) 
I agreed to have an advertisement on the black stripe on my face :)


Kazak / Sweater: ??
Şort, içteki dantel body / Shorts and lace leotard: Zara
Çanta, sarı yüzük, çanta ve parka / Bag, gold ring, bag and parka: H&M
Botlar /Boots: MNG
Kolye/Necklace: Agatha
Bileklik/Bracelet: Tiffany& Co.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...