Son iki haftadır içinde bulunduğumuz durum, hepimizi fazlasıyla üzdü ve belkide bazılarımızın hayatını kökten değiştirdi. Çoğumuz istesek de, 2 hafta önceki hayatımıza artık geri dönemeyiz çünkü değişim geriye doğru işlemez. Olayların en sıcak olduğu zamanlarda, sosyal medyada birbiri ardına olanları takip etmeye çalışırken içimden ne yazmak, ne beslenmeme dikkat etmek, ne sağlıklı yemekler pişirmek geldi ancak en azından ruh sağlığım için, spor yapmaya devam ettim. Bunu yaparken blogda paylaşacaklarımın, dehşet verici günlük akış karşısında, önemini yitirdiğini düşündüm, bu sebeple de yazmadım, yazamadım.
Bugün Maçka Parkı'nda merdivenleri ardı ardına hızla çıkarken, gördüğüm manzarayı sizinle paylaşmak isterim. Bir masada iki sevgili oturuyorlardı. Erkek başını kızın dizlerine yaslamış, güzel bir sabahın tadını, tatlı bir muhabbet eşliğinde çıkartmaktaydılar. Öbür piknik masasında, 12-13 yaşında kızlı-erkekli bir grup, neşe içinde piknik yapmaktaydı. Fıskiyeler çalışıyordu, gökkuşakları oluşturarak. Yeni kesilmiş çimenlerin kokusu geliyordu biraz ilerden. Ben düşünüyordum.. Biraz yağmur olmadan, gökkuşağı olmazdı, öyle değil mi?
Tüm bu yaşananların, savaşı verilenlerin bir kısmı günlük yaşantımızı özgürce devam ettirebilmek adına değil miydi ? Belki sevgilimizi metroda öpmek, belki korkusuzca düşüncemizi savunmak, belki bir ağaç gölgesinde uyumak, parklarda koşmak, deniz kenarında rakı-balığın keyfine varmak, istediğimiz gibi giyinmek... Aslında ne kadar sıradan görünen şeyler, ne zaman yasak olmuştu? İşte tüm bunlar aklımda, hayatlarımızda yaptığımız sıradan şeyleri devam ettirebilmek ve dayatmalara karşı çıkmak adına
( Normalde işim, blog yazarlığı olduğuna göre, işe bu kadar uzun süre gitmemek olmazdı öyle değil mi?) bugün blog yazmaya devam etmeye karar verdim. Anlatacaklarım memleket meselesi olmasa da, sıradan yaşantımızı devam ettirmek adına, söyleyeceklerimin bir anlamı olduğunu düşünüyorum.
Daha hiç bir şey çözüme kavuşmadı, yolun başındayız ancak itiraf etmeliyim ki, benim uzun zamandır ilk defa, bu ülke ile ilgili umudum var. 2 hafta önce böyle bir halk direnişi başlayacağını söyleseler eminim hepimiz gülerdik, aynen bir gün blogda böyle bir yazı yazacaksın deseler, benim hadi ordan diyeceğim gibi. Artık bu ülke 31 Mayıs 2013'den önceki ülke değil ve bu çok sevindirici bir gelişme.
Uzun lafın kısası, Moda Cadısı ve Zencefit bugünden itibaren normal seyrine geri dönecektir. Hayatımızda ne kadar önemli olduklarını, aslında hayatın kendisi olduklarını kaybedince anladığımız, sıradan şeyleri unutmamak adına, paylaşımlarımı bloglarımdan, twitterdan, instagramdan ve pinterestten sürdürmeye devam edeceğim, sizleri de beklerim.
Direnişe selam, blog yazmaya devam! :))
Sevgi ve saygılarımla,
4 yorum:
yazı gayet başarılı :)
Her zaman ki gibi hayat dolu,umut dolu bir yazı ..
Olaylar sadece İstanbul'un eylemi olmaktan cıkıp, Turkiye'yi saran bambaşka bir sey oldu!
Bursa'da yureklerimiz İstanbul için attı ve atmaya devam ediyor.Tekrar sevgiler :)
Başarılı(Y)
ben çok merak ettim neler yasaktı da ben farkında değilim?
Yorum Gönder