28 Aralık 2011 Çarşamba

Christmas Eve dinner


Edinburgh'dan sonra Cupar'da kısa bir molayla Dundee'ye vardık.Şehir olarak pek iç açıcı bir yer olmasa da TK Maxx gibi  yeni ve eski sezonlardan ürünleri bir arada bulabileceğiniz özellikle ev grubuyla fazlasıyla beğendiğim bir seri sonu mağazasında bir süre vakit geçirdik. Sonuç, uygun fiyatlara alınan,1 French Connection  bot, Betsey Johnson ve Kenneth Cole marka 2 gözlük. Şimdi bir süredir Tarves adlı minik kasabada vakit geçiriyoruz. Huzurlu, temiz, sessiz,yemyeşil bir yer. Çarşamba akşamı değişiklik yaparak yemeği dışarda yedik ve ben bunları giydim.

After Edinburgh, we stopped at Cupar for a while and arrived Dundee which is not a very nice place. The only thing about Dundee is a store called TK Maxx where you can find new and old seasons' stuff with bargains. The result was 1 pair of French Connection biker boots and 2 pair of sunglasses from Betsey Johnson and Kenneth Cole. We are spending some time at Tarves which is a small town but very peaceful,clean,quiet and green. On wednesday evening we've been out  for dinner  and here is what I wore:

Gömlek/ Shirt : Asos
Etek/Skirt:Zara
Çoraplar/Tights: Penti
Botlar/Boots: KG by Kurt Geiger
Kolye/Necklace: MNG





Evet buraya ilk kez geliyorum, teşekkürler! :) 

Yes,it's my first time here, thank you! :)

26 Aralık 2011 Pazartesi

Edinburgh, sen de çok güzelmişsin

Tatilim devam ederken ilk postumu yazma zamanı çoktan geldi ve geçti ancak yeme,içme, yan gelip yatma modundan çıkmak çok kolay olmuyor tahmin edersiniz ki :) Sorunsuz sayılabilecek bir yolculuktan sonra perşembe akşam üstü 15:00 sularında Edinburgh'a vardım. Nerede kalacağımızdan haberim yoktu ama araba Hotel Missoni'nin önünde durunca, sevgilimin ilk sürprizinin bu olduğunu anladım. Bir moda bloggerı olarak Missoni bayıldığım markalar arasında yer almasa da, iç dekorasyon ile ilgili  başarılı olduklarını düşünüyorum.


Missoni kilti içinde mutlu bir vale :)

Neredeyse tüm kozmetiklerimi taşımamak için İstanbul'da bıraktığımdan acil ihtiyaçlar için şehrin ana caddelerinden  biri olan Princes Street'teki Superdrug'ın yolunu tuttuk. Christmas neşesi her yeri sarmış, her yer ışıl ışıl, insanlar keyifli, bu havadan etkilenmemek mümkün değil. İçilen bir kahve sonrası otele dönerken The National Gallerry of Scotland önünde kurulmuş tezgahlardan birinden 7. yy Kelt eserlerinden birinden etkilenerek yapılmış bu bileziği aldık.

Yemek için otele yaklaşık 1 mil uzaklıkta Wedgewood'a  rezervasyon yaptırmıştık, erken orada olduğumuzdan yol üstündeki bir puba girdik, zencefil birası Crabbie's benim yeni favorim oldu. Wedgewood klasik İskoç mutfağını modern dokunuşlarla sunan güzel bir restoran. Her şey çok güzel ancak yemek arasında sundukları limon sorbesi, ahududu ve zencefilli bira karışımı favorimiz oluyor ve bir daha istiyoruz.

Dönüşte 2 puba daha uğruyoruz, en çok otelin karşısındaki Deacon Brodies Tavern'i beğeniyorum, denenecek o kadar çok şey var ki bu gezide o yüzden de çok heyecanlıyım.

Sabah otelde klasik bir İskoç kahvaltısını takiben Edinburgh Kalesine doğru yürüyoruz, hava soğuk ama yağışsız. Kaleye Royal Mile denilen 1 mil uzunluğunda caddeyle ulaşılıyor ve şehrin tam tepesinde. Ben bu tür yapıları gördükçe kendimi  bir  Excalibur uyarlamasında falan sanıyorum, gördüklerimden fazlasıyla memnunum.

Palto ve botlar: MNG
Çanta ve  snood:H&M
Jean: Topshop



Kaleyi fethettikten sonra, esas konuya geliyorum ve kendimi birden Urban Outfitters'da kasa sırasında buluyorum. Bilinen alışveriş noktaları tamam ama  ben başka bir şeyler peşindeyim. Grass Market'ta bir şubesi bulunan Armstrong's Vintage Emporium'un. Küçük bir aramadan sonra buluyoruz. İçerisi kalabalık, çeşit çok, içerde çok kalamıyoruz çünkü otelden çıkma saatimizi geçmiş bulunuyoruz ama ben çok güzel bir el çantası, er kişi de 70'li yıllardan Donnie Brasco tarzı bir deri ceketle çıkmayı ihmal etmiyoruz. Güzelim Victoria Caddesi'nden yukarı yürüyüp, otelden çıkışımızı yapıyoruz.

Sonrası ve bulduklarımı daha sonra yine sizinle paylaşağım, şimdilik hoşçakalın :)


21 Aralık 2011 Çarşamba

Yeni yıl, yeni yıl,yeni yıl sizlere kutlu olsun


Yarın Edinburgh'a ulaşarak başlayacak yaklaşık 2 haftalık maceram öncesinde heyecanlıyım. Bavul neredeyse tamam, son bir kaç eksik de bugün tamamlanacak. Ben koştururken  sizi ve blogu biraz ihmal ettim, şimdi kendimi affettirme, geri verme zamanı. Biliyorsunuz blogumun 4. yaş gününü geçen senekiler gibi hediyelerle kutlayamamıştık, bugün hem doğum günü, hem yılbaşını bir arada kutlayacağız, peki yeni yıla kolunuzda yepyeni bir Calvin Klein saatle başlamaya ne dersiniz?  Saat beyaz deri, modern tasarımlı, oversize, jelatini bile üstünde ve Eren Holding garanti belgeli herkesin hayallerini süsleyecek şık mı şık bir saat.  Gözlerinizin parladığını buradan görebildiğim, bu saati kazanan olmanız için :

1. Moda Cadısı facebook sayfasını beğenmeniz. (Like etmeniz)

2. Bu yazının altına kişi başı sadece 1 kere yorum bırakmanız, birden fazla yorumun 1 tanesi kabul edilecektir. Yeni yıl dileği olur, bu saati hangi kıyafetle giymeyi hayal ettiğiniz olur, yeni yıl planınız olur, olur da olur, atış serbest :)

3. Iconjane de çok güzel bir Calvin Klein saat hediye ediyor, ben düşündüm ki orada şansı yaver gitmeyenlerin şansı burada devam etsin, dolayısı ile yorumlarınızı 4 Ocak saat 24:00'e kadar gönderebilirsiniz. 

4. Kazanan http://randomresult.com/ yoluyla seçilip, 5 Ocak 2012  Perşembe günü açıklanacaktır.

5. Her konuda değişiklik yapma hakkı bendenize aittir.

Ben birazdan öğle tatilinde, hediye olarak aldığım ehl-i keyf ler için kısa rakı kadehi peşinde koşarken, siz yorumları bırakmaya başlayın. Bu iki hafta süresinde postlarımı İskoçya ve İngiltere'den yazmaya devam etmek amacındayım, dolayısıyla blogu düzenli ziyaret etmeyi unutmayın :)

Herkese iyi şanslar, şimdiden hepimizin dileklerinin bir bir gerçekleştiği mutlu yıllar diliyorum.

20 Aralık 2011 Salı

Yeni yılda Van


Çoğumuzu bir yeni yıl telaşı sardı. Planlar, sevdiklerimize alınacak hediyeler, yeni yıldan beklentiler, kararlar, hayaller, umutlar... Bazılarımızın hayalleri, umutları diğerlerine göre belki biraz daha komplike ama şimdilerde biraz biraz unutulmaya başlayan Van'da yaşayanların  hayalleri hala sıcak bir yuva, belki soğuktan koruyacak kalın bir palto, belki de daha azı. SorumluBlog yeni yılda Van'a yeni umutlar götürmek amacıyla bir proje başlatıyor. VAN SOSYAL HİZMETLER İLÇE MÜDÜRLÜĞÜ Erciş’te kurulacak kreş, psikolojik merkez, eğitim merkezi ve etüd merkezi için Sorumlu Blog takipçilerinin destek ve yardımlarını bekliyor. Bu paketlerden en az 10ar adet benim, sizin, tanıdıklarınızın, markaların desteğiyle Van'a ulaşabilir, yardım bekleyen kadınları,çocukları biraz olsun güldürebilir. Paket maliyetleri şöyle:
Kreş (6139.64 TL)
Eğitim sınıfı (9312.17 TL)
Psikolojik merkez (3085.43 TL) 
Etüt merkezi (8548.44 TL) 

Şimdi siz de bu kampanyaya bir el atın, ister birleşip bir paketin Van'a ulaşmasında yardım edin,ister markaların yöneticilerine ulaşın, ister blogunuzda, twitterda #yeniyildavan  etiketiyle kampanyayı paylaşın ama yeni yılda Van'ı unutmayın! 

Kampanyanın tüm detayları SorumluBlog da.

 Destek olan ve olacak herkese gönülden teşekkürler,şimdiden mutlu ve umutlu yıllar!



16 Aralık 2011 Cuma

Bekle bizi haftasonu


Cuma geldi! Yağmur yağsa da, trafik berbat olsa da, moralinizi bozmayın haftasonuna çok az kaldı.  Bu hafta sonu 3 haftadır yapamadığım tembelliğin peşindeyim, kızlarla dışarı çıkmak, bavul hazırlıklarına başlamak da aktiviteler arasında. Kıyafet pazar rahatlığında,  saçlar kısaldı ve biraz daha koyulaştı.

Friday arrived! In spite of heavy rain or bad traffic, be strong, weekend is around the corner. This weekend I'm after the laziness that I couldn't get for 3 weeks, meeting with the girls and preparing my suitcase also included. My outfit from last sunday, my hair is shorter and darker now.

Suni kürk ve çanta/ Faux Fur and bag: H&M
Kazak ve şal /Sweater and shawl: Zara
Pantolon/jeans: Dorothy Perkins
Botlar/Boots: Topshop
Kolye(Yeni) /Necklace(New): Urban Outfitters




Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...