6 Kasım 2008 Perşembe

Evde tek başına




Birileri Paris'e gidince, iş başa düştü, kendini aynadan çekmek gerçekten zor. Yaklaşık 20 kare fotograftan sonra, biraz bir şeye benzeyenlerinden sizin için bir set hazırladım:

  • Ceket: Sisley
  • Tshirt: Miss Selfridge
  • Jean: Topshop
  • Kolyeler: Indus
  • Babet: Vivienne Westwood for Melissa


İyi ki doğdun Moda Cadısı!!!


Bugun biraz şımarık bir günümdeyim haklı olarak, daha önce de belirttiğim gibi blogum bugün 1 yaşında :) Bu geçen 1 senede genelde güzel deneyimlerim oldu, yeni insanlar tanıdım, merak edildim, bol bol iltifat aldım, Vogue'a kapak oldum :)))) Bugün bunların karşılığını verme günü demek isterdim ama o gün bugun değil, malum sahıs bu akşam yurda dönüş yapacak, ne getireceğini ben de sizin kadar merak ediyorum.

Sürpriz konusunu gececek olursak, bu blogu oluşturmamda ve devam ettirmem de, her konuda bana hep destek olan sevgilim G.'ye,arkadaşlarım D.ve B.'ye çok teşekkür ediyorum, burda birer harf olsalar da, değerleri benim için çok büyük, onlar bu satırları okuyacak olurlarsa zaten kendilerini tanıyacaklardır :p Onların dışında daha önce de dediğim gibi siz yorum, fikir, bilgileriyle destek olan, hepsi birbirinden tatlı okuyucularıma da yine teşekkür etmek istiyorum, iyi ki varsınız.

Sıkıcı Oscar konusmaları gibi uzamadan sizlere sormak istediğim başka bir şeyler var. Yıl içinde pek çok yapmak istediğim şey olmasına rağmen genelde vakit yetersizliği ve tembellikten bu konulara eğilemedim. Öğrenmek istediğim, bu blogta başka nelere yer vermemi istersiniz, keşke şu olsa daha iyi olurdu dediğiniz şeyler var mı? Eminim söyleyeceklerinizin çoğu benim düşüncelerimle örtüşecektir ama yine de bilmek istiyorum.

Bu doğum gününü, blogu daha iyi hale getirmek için bir fırsat olarak görüyorum, sizlerinde bana yardımcı olacağınızı ve sevincimi paylaşacağınızı düşünüyorum.

Sevgilerimle x

5 Kasım 2008 Çarşamba

Bow Wow








Kasım ayı geldi ve hala guneşli ılık günler yaşıyoruz, pek keyifli. Bugunkü kıyafetimde yine en sevdiğim fiyonklar var, iste dökümü:


  • Üst ve tayt: Zara


  • Gözlük, çanta ve babetler: Marc Jacobs


  • Hırka: H&M


  • Yüzük: Chic


  • Bere: Aldo




4 Kasım 2008 Salı

Moda Cadısı 1 yaşına doğru ilerlerken..


İnanabiliyor musunuz, 6 Kasım 2008'de ilk postumun 1. yılı olacak, sadece 2 gün kaldı. Bana hala bir kaç aydır buralardaymışım gibi geliyor ama her şey giderek daha iyi oluyor :) Moda Cadısı'nın birinci yılı kutlamaları çerçevesinde sizlere bir sürprizim olacak, beni ciddiye alıp okuduğunuz, fikirlerinizi paylaştığınız için, ufak bir teşekkür mahiyetinde. Kime, nasıl, ne şekilde olacağına karar vermediğim bu sürpriz, şu an benim ne yazık ki gidemeyip, sevgilinin bulunduğu Paris'ten, çoğunlukla onun insafına ve zevkine bağlı olarak sizler için seçilecek, o yüzden parmaklarınızı birleştirip en iyisini umun :) Gerçi kendisi benim için seçtikleri ile şimdiye kadar sınıfı geçti öyle değil mi? Resmimize gelince, bu sevimli kedi de bloga başlarken, logom bu mu olsa acaba dediğim simgelerden biriydi, şimdiye kadar kullanmadım ama çok sevimli olduğu için bu haber ile iyi gideceğini ve sizlerin de seveceğini düşündüm. Konuyla ilgili daha sonra bir şeyler yazacağımdan emin olarak, şimdilik huzurlarınızdan ayrılıyorum. x

3 Kasım 2008 Pazartesi

Patricia Field'in peşinde











Haftasonu , Patricia Field'in Marks&Spencer için hazırladığı koleksiyonun peşine düştük. Hafta içi Metrocity'e bakıp, orda bulunmadığını öğrenip, Nişantası mağazasının yolunu tuttuk. Koleksiyon için New York temalı ayrı bir vitrin hazırlanmıştı, hem vitrini, hem de vitrin arka fonlu bugün ne giydim resimleri çektik. Koleksiyon çoğunuzun farkettiği üzere, Sex & The City "The Movie" deki kıyafet ve aksesuarların uygulaması gibi. Vitrinde elbiselerden çok aksesuarları beğenip, içeri daldık. Kıyafetler tahmin edilebileceği gibi çok kaliteli ve albenili değil, benim zevkime göre biraz da kadınsı, film de Carrie'nin kocaman korsajlı, drapeli beyaz elbisesinin siyah ve pek başarılı olmayan bir replikası da var. Daha önce aksesuarların gelmeyeceği söylenmişti ama hafta içi mağazalara ulaşması bekleniyormuş, süper, aklım kocaman korsajlı tac, cizgi roman tadında clutch ve belki de Roger adı verilen metal kemerde. İçerde fotoğraf çekmeme izin vermemelerine rağmen, saç aksesuarını çekebildim.

Onun dışında aksesuarlardan bahsetmişken cumartesi başıma gelenleri de sizinle paylaşmak istiyorum. O gun Nişantaşı'nda dolaşırken daha once Accessorize'dan aldığım tülden kocaman fiyonklu tacı taktım, yanımdan geçenlerin % 99'u kafamdan gözünü alamazken, mağazalarda bir ilgi alaka, hoş geldinizler nasılsınızlar, Topshop'ta bir kız saçınızdaki çok güzelmiş nerden aldınız dedi, 3-4 lü kız grubu, yanlarından geçerken biri diğerine "Zeliha, Zeliha" diye seslenip, bana hiç !! çaktırmadan, beni gösterdi.. daha neler neler. Aksesuarın gücüne inanan biri olarak tamam farkedilmesi bekliyordum ama bu kadarını beklemiyordum, durum fazlasıyla hoşuma giderken, herkesten farklı bir şey taşımanın Nişantaşı gibi modadan nasibini almış bir yerde bile hayretle karşılanabileceğini gösterdi, anlaşılan daha çook katedecek yolumuz mevcut.


Kıyafetin yıldızı tacı gececek olursak, gerisini oluşturanlar :

Elbise,hırka ve kemer: H&M


Ayakkabı:Topshop

Çanta ve kolye: Marc by Marc Jacobs

Tac: Accessorize

Çorap:Calzedonia



Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...