müzik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
müzik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Nisan 2012 Perşembe

Festival vakti yaklaştı


Coachella Festivali'ne 1 gün kalması aslında, biraz da uzun kışın bittiğinin ve festival zamanının geldiğinin kesin kanıtı. Bu sene iki haftasonuna yayılan festivalde Radiohead, Kasabian, Arctic Monkeys, David Guetta, Dj Shadow, Dr. Dre & Snoop Dog, Florence and the Machine, Madness... gibi burada yazmaya kalksam bayağı yer tutacak sayısız sanatçı ve grubun performansına hazırlanan katılımcılar  Free People'ın lookbook undan da anlaşılacağı üzere, belli ki yine boho/hippi tarzının etkisinde kalacaklar.


Coachella Festival is 1 day away and that's a proof that we left the long winter behind and it's festival time. This year Coachella will take place in 2 consecutive weekends and the line up includes names like  Radiohead, Kasabian, Arctic Monkeys, David Guetta, Dj Shadow, Dr. Dre & Snoop Dog, Florence and the Machine, Madness... etc. While the crowd is enjoying good music, they still be under influence of boho/hippie chic according to the Free People lookbook.










Fashionising

8 Şubat 2012 Çarşamba

Wake me up before you go go yu bir de Vogue Fr ekibinden izleyin!

Emmanuelle Alt'ın liderliğinde, Vogue FR ekibi ,Anja Rubik ve Karmen Pedaru  gibi ünlü modellerden eğlenceli bir video, izleyin! :)

This how we roll in Vogue Paris  :) A video from  editor in chief of Vogue Paris Emmanuelle Alt, her team and very famous models like Anja Rubik, Karmen Pedaru. Enjoy!

18 Ocak 2012 Çarşamba

Hogmanay ve Londra


İskoçya'da yılbaşı değil ama Hogmanay var. Hogmanay'in Hristiyanlık öncesi dönemlere uzandığı tahmin edilirken, orada bulunmak bence yeni yıl kutlamalarının en güzellerinden birine eşlik etmek demek. Geleneksel kıyafetler ve gaydalarla geçit törenleri, sokak konserleri, ateş şovları ve havai fişeklerle renklenen sokaklar soğuğa rağmen eğlenceli. Edinburgh havalanına yakın otelimizden şehire saat 21:00 gibi, sorunsuzca varıyoruz. Biletimizi aylar önce almışız ,o yüzden rahatız. Şişe taşımak yasak olduğu için, çoğunluk 2 ltlik pet şişelere içeceklerini doldurmuş sokakta eğleniyor, enternasyonal bir kalabalık var.  İlk kulağımıza çalınan melodi "one more time" , sokak boyunca sağlı sollu kurulmuş sahneleri geçiyoruz, en son sahnede yeni yetme bir grup var, ismini öğrenemiyoruz ama oldukça iyiler. Barlarda, tuvaletlerde hiç bir sorun yok, daha doğrusu 80 bin kişinin katıldığı organizasyonda hiç bir terslik yok. Saat 22:00'ye doğru Garden's a geçiyoruz, Bombay Bicycle Club'ın sonlarına yetişiyoruz. Az sonra Primal Scream var. Şansımıza yağmur yok ama rüzgar arada sizi bir yokluyor, ben eldivenlerimi almadığıma hayıflanıp, sevgiliminkilere el koyuyorum. Primal Scream sahnede, kalabalık coşkulu, herkes hafif eğimli çimenlerin üzerinde şarkılara eşlik ediyor. Saat gece yarısını vurunca, geriye sayımla Edinburgh Kalesi'nin ordan hayatımda gördüğüm en uzun ve görkemli havai fişek gösterisi başlıyor. Tam bitti derken, görkemini daha da arttırıyor. Arada insanlarla konuşuyoruz, herkes eğleniyor, herkesin keyfi yerinde. Primal Scream şova devam ediyor, artık hafiften yağmur başladı ve o çimenler kaygan bir zemin oluşturuyor. Düşen insanlara gülmek ayıp belki ama doğal olarak kendimizi tıutamıyoruz.Onlar da çamur içindeki yüzleriyle doğrulmaya çalışıp, gülüyorlar. Biz bir ağaca yaslanıp, konseri izlemeye devam ediyoruz. Benim asıl merak ettiğim Mark Ronson, onun bu sahnede çıkmayacağını anlayınca sokak partisine dönüyoruz ve kendisinin son 3 şarkısına falan yetişiyoruz. Acaip eğlenceli çalıyor ve o ne yine "one more time", kimse ayrılmak istemiyor ancak 01:00'e doğru müzik bitiyor. 


Otelin oradan geçen otobüslere varmak için sokaklarda yürüyoruz, yine sorun yok. Hatta bir kaç sokak boyunca allı pullu kısacık elbiseli, yüksek topuklar üzerinde 2 hatun önümüzden yürüyor. Ben onları Taksim Meydanı'nda yılbaşı akşamı bu şekilde düşünmek bile istemiyorum, Edinburgh sokaklarında ne kadar rahat ve güvendeler ama işte fark bu maalesef. Yine içim burkuluyor...  Neyse otobüse atlıyoruz, arkada bir kız grubu Katy Perry'nin Fireworks şarkısını çalıp, eşlik ediyor, allahtan bu durak bizim :) Otele vardığımızda ilk iş botlarımızı çekmek oluyor, ne de olsa  Britanya festivallerini ucundan da olsa azıcık tatmış bulunuyorlar.Emektar Mango botlarıma veda etmek için Hogmanay'den daha iyi bir son düşünemiyorum ve onları orada bırakıyorum. 



Ertesi gün bizi zorlu bir bavul toparlama bekliyor, neyse ki fazla bir bavul için rezervasyon yaptirdığımızdan durum iyi. Uçak akşama, otelde takılıyoruz hatta ben yorgunluktan lobide bir ara biraz uyuyorum. Edinburgh Londra arası rahat, merkeze giden hızlı tren, Heatrow Express, deneyimini de kolaylıkla atlatıyoruz. Yılbaşının kötü geçtiğinden dem vuran taksi şöförünü dinleyerek  Crown Plaza Kensington Hotel'e variyoruz. Ertesi gün hava güneşli, şarj olmuş bir sekilde yollara atıyoruz kendimizi.The Gloucester Road metro durağı otele sadece 1 dakika uzaklıkta, istikamet Brick Lane. Aldgate East metro istasyonundan çıkıp  Brick Lane tabelasını görüp aşağı doğru yürüyoruz, yürüdükçe kendimizi küçük Bangladeş'te  buluyoruz.  Etrafta bir köri kokusu, tipler karanlık. Bir yanlışlık var, başladığımız yere geri dönüyoruz, meğerse istasyondan çıkıp ilk sola dönecekmişiz. O cadde hala biraz önceki yerin bir parçası gibi ama garip bir şey oluyor, köprü gibi bir yerin altından geçince sanki başka bir yerdesin. İnsanlar, hava tamamen değişiyor, sonunda görmek istediğim yere ulaşıyoruz. Brick Lane vintage dükkanları, cafeleri, galerileri, graffitili sokakları, farklı tarzda insanları barındırmasıyla, genel Londra havasından değişik eklektik bir karışım sunuyor size. Vintage dükkanlara dalıyorum, Rokit  ve Vintage Store'dan 3 elbise ile ayrılıyorum. House of Vintage güzel ancak diğerlerine göre biraz pahalı. Beyond Retro aralarında en büyük ve en eğlenceli olanı. 2. el ve vintage alışverişi seviyorsanız, buralarda koskoca bir gün geçirip yine yetiştiremeyebilirsiniz,aynen benim gibi.



Liverpool Street istasyonuna yürürken Shoreditch'te, alt katı sıra sıra dükkanlardan oluşan, üst katı yemek için ayrılmış, Boxpark adında pop up  mini  alışveriş merkezi ile karşılaşıyoruz. Ben Marimekko'yu görünce dalıyorum, 1 tane yastık kılıfı alışverişi ile olayı ucuz atlatıyorum :). Bence Liverpool Street station bu bölgeye gelmek için daha ideal, en azından aradaki mesafe ile bölgenin iyi noktasına geliyorsunuz, bizim gibi kendinizi Bangladeş'te bulmuyorsunuz :). Otele dönelim diyoruz, akşama Jamie Oliver'ın Fifteen adlı restoranında ziyafet var.

Fifteen  yine gitmediğimiz bir bölgede ama ulaşmak tarif sayesinde zor olmuyor. İmza kokteylleri olan The Fifteen Bloody Mary istiyorum, tatlı, farklı bir tadı var, hoşuma gidiyor. Başlangıçlar bizi pek tatmin etmiyor, insan Jamie Oliver deyince daha farklı lezzetler bekliyor ama ana yemekler daha iyi. Şarap menüsü sizi afallatacak kadar geniş. Sonuç  çok da aman ne lezzetliydi diyemediğimiz, ortam ve sunulanlara göre  pahalı bir restoran deneyimi. 
Ertesi gün klasik sayılabilecek bir Londra alışveriş turu, Knightsbridge, Oxford Street..vs falan ama  tatilin son günün artık biraz yorgunuz. Akşama beni  tatilin 2. sürprizi bekliyor: "Thriller Live" müzikali. Son geceye ne güzel bir son deyip, teşekkür için atlıyorum sevgilimin boynuna. Otele dönsek, geri gelsek ikilemi yaşıyoruz ama o  yol gözümüzde büyüyor. Kendimizi  atıyoruz Covent Garden civarında Wahaca tex mex restoranına. 2 kokteyl ve Meksika yemekleriyle müzikale enerji topluyoruz.

Yemekler ve son bir alışveriş turu gazıyla tam bir "ellerinde poşetler tipi turist olarak" Lyric Theather'ın yolunu tutuyoruz. Yerimizi aldık, içeride fotoğraf çekmek yasak olmasına rağmen! , 2 kare çekebildik. Michael Jackson'ın   şarkılarıyla, danslarla geçen yaklaşık 2 saat boyunca onu büyük ekranda görmek beni duygulandırsa da, haydi herkes ayağa dediklerinde ayağa ilk fırlayanın kim olduğunu tahmin edersiniz sanırım :). 



Londra'ya 2 gün yetmedi tabi. Gezilecek çok yer, gidilecek bir sürü vintage dükkanı, yapılacak çok şey olsa da  genel olarak güzel ve verimli bir tatil geçirmenin iç huzuruyla normal yaşantımıza döndük, ta ki bir sonraki seyahate kadar :).




6 Kasım 2011 Pazar

Çifte bayram


Herkese mutlu, sağlıklı,huzurlu bayramlar :)  Ayrıca blogum bugun 4 yaşına girdi, bu yolculukta bana eşlik ettiğiniz için hepinize teşekkürler. Bugünü  biraz kuru geçirsek de,  söz ileride telafi edeceğim.

Herkese sevgiler, iyi tatiller :)

Today is my 4th bloganniversary, thank you all for being with me in this journey :)





19 Eylül 2011 Pazartesi

Dj, gonna burn this goddamn house right down



Merhaba!  Cumartesi öğleden sonra tarafımdan kızlara hazırlanan kokteyllerle resmi olarak başlayan haftasonu Adidas All Originals parti ile devam etti .Sophie Ellis Bextor' ı 2 kere kaçırmış olan ben çekirgenin 3. kere sıçramasına izin verecek değildim, dolayısı ile saat 20:00 sularında Küçük Çiftlik Parkı'na vardık.  Datarock hatta gecenin yıldızı Sophie Ellis Bextor'a kadar sakin bir havada muhabbetle gecen parti SEB'nin sahneye çıkacağı zaman hareketlendi, biz de öne konuşlandık. SEB fotoğraflardan gördüğümüz  kadar tatlı ve duru bir güzel, şirin elbisesi ile sahnede. İlk bölümü biraz yavaş geçen konser Lady, Groovejet  ve Moloko'nun Sing it Back'ini arka arkaya söylemesiyle  kıvama geliyor,bir süre sonra konser bitiyor ama kimse gitmiyor bizler  Murder on the dancefloor'u söylemesi için çığlıklar atıyoruz :)  Kendisi bizi kırmıyor bis yapıp konseri Murder on the Dancefloor la kapatıyor, mutlu bir şekilde mekanı terkedip  rotayı 360'a Movida Corona DJ yarışması Türkiye finaline çeviriyoruz. Kalabalık eğleniyor, biz de bir kaç finalisti dinleyip oradan, ufak bir Asmalımescit turuyla evlere yollanıyoruz. Bu hareketlilikten sonra evde sakin bir pazar geçiriyorum.

Fotolara gelirsek geçen pazar akşam yemeği sonrası çekildi, aramızda kalsın sevgilimin ilk blog çalışması, onu korkutmadan konuya alıştırıp, gönüllü fotoğrafçım yapma yolunda ilerlemek istiyorum :) .

İyi haftalar! :)

Hi! We kicked the weekend off on saturday afternoon with  the cocktails I've prepared for my girls and Adidas All originals party to follow. I've missed Sophie Ellis Bextor's performance twice before so this time we have made our way to Kucukciftlik Park around 20:00. It was a bit quiet till SEB and we prefered to sit on the lawn and talk. SEB was a cute person with her pure beauty in her little sundress like her photos.  The concert reached the peak point when she sang Lady, Groovejet followed by Moloko's sing it back.  She finished the concert in style by singing Murder On the dance floor which me and the crowd cheered for.After this happy moment we've been to 360 for Movida Corona Dj contest 2011 national final. It was crowded we danced to some sets of the finalists but left for a little Asmalı Mescit detour. Ofcourse after all these, I had a lazy sunday at home.


The photos from last sunday after dinner and shot by my boyfriend as his first  work for the blog. Between you and me, I'll try to do my best to make him my designated photographer but have to move slowly ;) .





Kazak ve botlar /Knitwear and boots: Zara
Şort /Shorts: Athmosphere
Çanta ve örgü bileklik/ Bag and braided bracelet: H&M
Bileklikler /Bracelets: Loopie Love ve Alaçatı

3 Eylül 2011 Cumartesi

Blue moves


Chanel'in  denim kumaşından esinlendiği mavi tonlarından oluşan limitli koleksiyonu Les Jeans De Chanel     (Blue Rebel, Coco Blue, Blue Boy) 8 Eylül'de piyasaya çıkadursun, benim için de günün oje rengi  Urban Outfitters Blue 1, günün şarkısı da Maroon 5 - Moves like Jagger.

İyi haftasonları!

Chanel will be relasing its denim inspired  limited collection  of  blue nail shades called Les Jeans De Chanel  (Blue Rebel, Coco Blue, Blue Boy) on September 8th  thus my choice of today nail polish will be Blue 1 from Urban Outfitters and I think it will go along well with a nice tune from Maroon 5 -Moves Like Jagger.
Have a nice weekend!


28 Temmuz 2011 Perşembe

FG in the Park ...so was I


Merhaba, merhaba! Geçen pazar yine heyecanla beklediğimiz müzik dolu bir günü, FG in the Park organizasyonuyla yaşadık. Yıllar sonra Park Orman'daki ilk etkinlik olması sebebiyle önemi daha da artan etkinlikte eğlenceli Kraak&Smaak'ı tekrar dinledik, Calvin Harris'in eğlenceli müziğine eşlik eden büyüleyen görsellerle I'm not Alone'a eşlik ettik.

Hello! Last Sunday was another festival day called FG in the park, which we have been waiting in excitement. It was the first event after many years in Park Orman which is one of my favorite venues.Kraak&Smaak was great fun as always and Calvin Harris was brilliant with all the mesmerizing visuals and nice tunes.




Üst, çanta (yeni), sandaletler(yeni) / Top bag (New) ,flats (new): Topshop
Şort ve kemer /Shorts and belt: Zara
Gözlük/Sunnies: MNG
Saç bandı /Hairpiece: Accessorize

21 Temmuz 2011 Perşembe

Rock ya'all, no stop ya'all, to the beat ya'all


Okuldan kaçıp gelen bir festival katılımcısı :) / She ran out of school and ended up in the festival :)




Yine bir festival geldi ve hızlıca geçti.  Pazar günü Rock'n Coke  2011'in yapıldığı Hezarfen Havaalanı'na vardığımızda uzun yoldan, trafikten, gereksiz kontrollerden bezmiş, biraz da enerjimiz düşmüştü, neyseki dinlemeyi amaçladığımız ilk grup Skunk Anansie'ye yetiştik. Skin sahnede disko pırıltılı dar siyah tulumu ve  tarzına uygun, gümüş parlak Doc Martens  botlarıyla ve performansıyla adeta batmak üzere olan güneşten rol çalıyordu. Seyirciyle muhteşem diyaloğu, Weak, Hedonism..gibi herkesin beklediği şarkılarıyla bizi hop diye festival moduna sokuverdi. Biraz "yanlışlıkla" Black Lips, Mogwai ve özellikle Auto Rock!  ama oh Travis. Side, Sing, sonunda Why does it always rain  on me, bildiğiniz şarkılar, iyi performans, komik şapkalı ama şirin solist Fran, memnun bir kalabalık. Esas adamımız Moby ama 2003'ten beri bekleyişimizi sonlandıracak performanstan önce, Thievery Corporation'a bir göz atalım. Arada görülen arkadaşlar, bar kuyrukları derken Moby sahnede. Intro God Moving over the face of the waters olamaz, daha iyi bir giriş düşünülemez. Sonrası insanüstü bir performans, kendine hayran bırakan bir insan, çok güçlü, muhteşem bir vokal, avaz avaz söylenen şarkılar, sırılsıklam oluncaya kadar zıplamalar, mutluluktan 2-3 kere gözlerin sulanması, yanındaki arkadaşlarına sarılıp ah iyi ki gelmişiz demeler ve tarifsiz bir ruh hali.

Bakın bakalım Moby'nin çektiği fotolarda beni görebilecek misiniz? :)


It was Rock'n Coke Festival day on Sunday.  We had a great time listening to Skunk Anansie, Mogwai,Thievery Corporation, Travis and my favorite Moby.

See if you can find me in the photos taken by Moby? :)






Fotoğraflar yine çok başarılı değil ama insan kendini festival havasına kaptırınca anca işte böyle karanlık olunca gözlükle poz veriyor :) Kirli Converselerim nasıl böyle bulanık çıktı hiç bir fikrim yok ama yerinde bir durum olmuş :)

Photos again not the best but when you are in the festival mood, forget about everything and had to pose with your sunnies in the dark :). I have no idea about how my feet came out blurred but very happy about my dusty Converses look better. :)

Üst/Top: Zara
Şort/ Shorts: Jean D'art by Özlem Süer
Çanta/ Bag: Topshop
Gözlük/Sunnies: Vintage
Saç bandı/ Hairband: Accessorize
Ayakkabılar/Shoes: Converse

11 Temmuz 2011 Pazartesi

I love you Sasha



İyi haftalar! Cumartesi akşamı  3 yıldır Istanbul'da dinleme fırsatı bulamadığımız, benim favori dj/produktörüm Sasha Solar Beach'deydi, doğal olarak biz de orada :). Uzun süredir gitmediğim Solar partilerini özlemişim, müzik muhteşem, tanıdıkları görmek güzeldi. Kıyafetim dansetmeye uygun, rahat bir şort tulumdu,fotoğraflardan anlaşılmasa da, üzerinde minik kahve tonlarında puantiyeler vardı.

Happy monday! My favorite dj/producer Sasha was in Istanbul after 3 years and we were at Solar Beach on Saturday night. It's been a while, I haven't been at Solar  parties so I kinda missed that ambiance. Music was great as I expected and it was nice to see some of the friends again. My outfit was a playsuit, very proper for dancing and it has tiny brown dots which are not really clear at the photos.



Tulum /playsuit: Zara
Gömlek / Denim shirt: Markasız/No name
Sandaletler / Gladiators : Porronet
Çanta / Bag: Topshop

6 Temmuz 2011 Çarşamba

One Love is not enough


Merhabalar  :) Haftasonu Efes Pilsen One Love Festivali'nin 10. yılına sahit olduk. Bizim sadece cumartesi günü katıldığımız festival fazlasıyla kalabalık, benim müzik zevkim açısından, pek tatmin edici değildi. Katılımcı tarzları bakımından başarılı sayılabilecek bir kalabalık varken, festival ortamlarından hep keyif almayı bilen bizler için, sonuç yine farklı değildi.

Hi :) It was the 10th year anniversary of Efes Pilsen One Love Festival last weekend and we were there only on Saturday. It was crowded and not much satisfying for my music taste but the crowd was very fashionable indeed and we were happy at the end like we always are in music festivals.



Üst / Top: River Island
Şort ve çanta /Shorts and bag :H&M
Şapka /Hat: Topshop
Sandaletler/Gladiators: Porronet

25 Haziran 2011 Cumartesi

1958 - FOREVER


Tam 2 sene önce bugün aramızdan ayrıldı, yokluğuna hala alışılamadı..

It was 2 years ago he left this world but I'm still missing him.

En sevdiğim performanslarından birini izleyerek kendisini hatırlayalım / This is one of my favorite performances of MJ

Fuckyeahmichaeljackson

1 Haziran 2011 Çarşamba

Ben burada yok iken..


Tatil/terapi haftam dün akşam Bar Traning Center'da start aldı. Daha önce, başka bir kokteyl workshopuna katılmış biri olarak, olayın ne kadar eğlenceli olduğunu bildiğimden, iş çıkışı gerçekleşen bu teklife hayır diyemedim.  Yaklaşık 2,5 saat boyunca eğitmenimiz Ertan Engin'den içki çeşitleri, kültürü, lezzetli karışımlar ile ilgili bilgiler alırken, fazlasıyla gülüp eğlendiğimizi söylersem bunu Binboa votkalı güzel karışımları tüketimimizle bağdaştırmazsınız umarım :) .

My holiday/therapy week just started over last night at Bar Training Center. As a person who's been to another cocktail workshop before, I couldn't say no to Binboa vodka's tempting offer after work. We had a great 2,5 hours along with the information on drinks,their culture and mixing from our trainer Ertan Engin. Ofcourse we had a great time and laughed a lot, I hope you don't  think that was because of  the delicious vodka drinks we consumed. 


İçlerinde en beğendiğim, yazımın favorisi olacak "Orgazm"

Last night's and upcoming summer's favorite "Orgasm"



Sertifikamı da aldığıma göre bu yaz kokteyller benden. :)

I got my certificate so this summer, I'll be serving your cocktails :) .


Söylemiştim size, mini bir kaçamak peşindeyim diye, Bozcaada'ya hareket işte bu akşam. Biraz uzaklaşmak, biraz dinlenmek, çok düşünmek, biraz pilleri şarj etmek için gereken enerjinin peşinde olacağız diğer 3 kızla. Post yapmaya söz veremesem de, beni ozlerseniz,nerede bulacağınızı biliyorsunuz.

Remember I told you I will go on a short holiday so I'll be on the way to Bozcaada tonight. With other 3 girls I will be away for resting, thinking and recharge my batteries. I can't promise to post but if you'll miss me, you know where to find me.

Biz gidiyoruz diye şehirde hayat durmayacak ya, son olarak ben olmadığım zaman yerime gitmek isteyeceğiniz organizasyonları da sizinle paylaşmak isterim .Belki  3-4 Haziran'da gerçekleşecek L'appart PR Sample Sale'den yazlık dolabınızı düzmek, ya da 3-5 Haziran tarhlerinde olacak Bebek Şenliği'nde yeni tasarımcılarla tanışmak veya  4 Haziran 'da Solar Beach'de gerçekleşecek Electronica Festival İstanbul'da güneşin, müziğin ve dansın keyfini çıkartmak istersiniz.

Şimdilik hoşçakalın!

The urban life will  go on with a lot of events while we are away so maybe you would like to buy some stuff for your summer wardrobe from L'appart PR's sample sale (3rd-4th June) or visit Bebek Festival ( 3rd-5th June)  or enjoy the sun,sea, music and dance at Electronica Festival Istanbul on 4th of June at Solar Beach.

See you soon!

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...